Türkiye-Ermenistan ilişkilerinde yeniden ivme kazanan yakınlaşma süreci uluslararası kamuoyunda da yakından izleniyor. Azeri basını, Ankara ile Bakü'nün kolay atlatılamayacak bir krizin eşiğinde bulunduğunu yazdı. Mutabakat, Batı basınında da yer buldu.
AZERİ BASINI
“Erdoğan bizi aldatıyor"
“Erdoğan bizi aldatıyor" başlığı ile çıkan tarafsız Ekspres gazetesi, gelişmelerden Türkiye muhalefetinin büyük rahatsızlık duyduğunu ancak batının bu yakınlaşmayı alkışladığını belirtti.
"Türkiye vaadleri bir kenara koydu"
Muhalif Müsavat gazetesi, "Ankara ile Erivan anlaştı" başlığı ile verdiği haberinde, "Türkiye iktidarı Ermenistan ile sınırları Dağlık Karabağ sorunu çözülmeden açmayacağına dair daha iki üç ay önce verdiği vaadleri bir kenara koyarak, Erivan'la tarihi anlaşmaya karar verdi" dedi.
"AK Parti şart koymadı"
Bizim Yol gazetesi ise, Türkiye-Ermenistan arasındaki son adımları değerlendirirken, "AK Parti hükümeti Karabağ'la ilgili olarak Erivan'ın karşısına herhangi bir şart koymadı" başlığını kullandı.
"Erdoğan'ın vaadi geçerli"
Azerbaycan'ın tanınmış gazeteci ve siyasi analisti Elhan Şahinoğlu ise Azatlık gazetesi'nde "Ankara bu defa önceden Bakü'nün hayır duasını aldı" yorumunu yaptı.
Şahinoğlu buna gerekçe olarak da, “Erdoğan Azerbaycan Milli Meclisi'ndeki konuşmasında diplomatik ilişki kurmayacağına dair söz vermedi, sadece işgal ortadan kalkıncaya kadar sınırın açılmayacağı güvencesini verdi. Sınır henüz açılmadı ve demek ki Erdoğan'ın vaadi geçerlidir. Diğer taraftan İsviçre razılaşmasından evvel Erdoğan, Aliyev ile istişarede bulundu. Azerbaycan devlet başkanının razılığı olmasaydı, Erdoğan İsviçre razılığına yeşil ışık yakmazdı. Meselenin diğer tarafı da var. Türkiyeli resmi şahıslar Bakü'deki meslektaşları ile gayri resmi sohbetlerinde işgal gerçeğini dikkate aldıklarını vurgulasalar da Ermenistan sınırının açılması konusunu ebedi olarak arşive göndermediklerini hatırlatıyorlardı" dedi.
Gelecek aylarda çok hızlı bir sürecin şahidi olunacağını söyleyen Şahinoğlu, Türkiye-Ermenistan yakınlaşmasına paralel olarak Dağlık Karabağ sorununda da ilerleme olacağına inandığını belirtti.
"İhanetkar bir adım olur"
Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı'nın eski Dış Politika Müşaviri Politolog Vefa Guluzade de “Türkiye iktidarı Ermenilerle razılaşma imzalasa. Bu ihanetkar bir adım olur" yorumunu yaptı.
Bu aşamada duygusallığa kapılmadan beklemenin daha doğru olacağını söyleyen Gluzade, “Bu gerçekleşirse Türkiye, Azerbaycan'ın arazilerini işgal altında tutan Ermenistan'ı zor durumdan kurtarmış olacak. Bilmiyorum belki de Sayın Erdoğan, Sarkisyan'la 'Sınırlar açılır açılmaz, Ermeni askerlerinin işgal altında tuttukları toprakları terk etmeleri) konusunda konuşup anlaştı" ifadelerini kullandı.
İran'ın İngilizce yayın yapan resmi televizyonu Press TV de sınırın yılbaşından önce açılabileceğini vurguladı.
BATI BASINI
İngiliz The Times gazetesi, metinde Dağlık Karabağ meselesinin açıkça bir kenara bırakıldığını yazarken, “Buna yapıcı bir kaçınma denilebilir" dedi.
Bronwen Maddox makalesinde, Türkiye ile Ermenistan arasındaki görüşmelerin içeriğinden çok sembolik tarafının önemli olduğunu vurguladı.
Maddox, görüşmelerin soykırım iddialarının Amerika Birleşik Devletleri'nde etkisinin de olacağını ve son yıllarda bozulan Avrupa Birliği-Türkiye ilişkilerinde gerilimi azaltacağını yazdı.
Bronwen Maddox, şimdiye kadar atılan adımların küçük olduğunu savunarak, "İsviçreli yetkililerin arabuluculuğuyla yapılan anlaşma, geçen nisandan bu yana şekilleniyor. Anlaşma, tarih, soykırım ve Türkiye bu konuda paralel gelişmeler kaydedilmesi gerektiği konusunda ısrar etse de, dondurulmuş Dağlık Karabağ meselelerini açıkça bir kenara bırakıyor. Buna yapıcı bir kaçınma denilebilir. En azından sınırı açabilmelerini umalım. Halkların her gün temas etmesi, yüzyıl önce kimin kimi katlettiğini unutma konusundaki anlaşılabilir sıkıntıya panzehir olabilir" ifadesini kullandı.
Bronwen Maddox sınırın açılmasının, ülkedeki büyük Ermeni toplumunun etkisiyle ABD siyasetinde bu konuda sık görülen patlamaların etkisini azaltacağını kaydetti.
Maddox, "Başkan Bush, iki yıl önce, Demokratlar'ın öncülüğündeki bir Temsilciler Meclisi komisyonuyla çatışmıştı. Komisyon, bazı eski dışişleri bakanlarının önemli bir müttefik olan Türkiye'yle ilişkilere olumsuz etkisi konusundaki uyarılarına karşın, 1915'teki ölümleri soykırım olarak tanımlamıştı. Ermenistan ve Türkiye bu eski anlaşmazlığın kuşatmasından çıkmaya ikna oluyorsa, Amerikan Kongresi'nin bile sonunda bunu yapması mümkün" yorumunda bulundu.
Fransız gazetesi Le Figaro, "Türkiye ve Ermenistan onyıllardır sorunlu olan ilişkileri normalleştirmek için zorlu süreçte bir etabı daha aştı" diye yazdı.
Alman Tageszeitung gazetesi ise, “Bu süreçte Dağlık Karabağ sorunun da çözüme kavuşması, Türkiye ile Ermenistan arasındaki uzlaşmayı çok daha değerli ve başarılı kılacaktır" diye yorum yaptı.
Tageszeitung, Azerbaycan'a ait bazı toprak parçalarının Ermenilerin işgali altında bulunmasına rağmen Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerde bir 'normalleşme' sürecinin başlatılmasının, iki tarafın da bundan bazı çıkarlar beklemeleri nedeniyle mümkün olabileceğini yazdı.
Gazete, “Ermenistan'ın acilen Batı'ya açılan bir sınır kapısına ihtiyacı var. Aksi halde ekonomik açıdan asla düzlüğe çıkamayacaktır. Diğer taraftan 'soykırım' tartışmaları, Türkiye için giderek daha da ağır bir yüke dönüşüyor ve en önemli müttefikleriyle arasının açılmasına neden oluyor. Bu süreçte Dağlık Karabağ sorunun da çözüme kavuşması, Türkiye ile Ermenistan arasındaki uzlaşmayı çok daha değerli ve başarılı kılacaktır. Zira böylece Kafkasya'da savaş çıkma tehlikesi de azalacaktır" ifadesini kullandı.
Neue Osnabrücker Zeitung gazetesi de, "Sabır gerekiyor" başlığıyla yayımladığı yorumda, Türkiye'nin Kürt açılımı ve Ermenistan politikası ele alındı.
"Ankara'nın strateji değişikliği" yaptığı iki gelişmeyi değerlendiren gazete, iki konuda da büyük beklentilere kapılmamak gerektiğini savundu.
Yorumda, “Özellikle de Ankara ile Erivan arasındaki gergin ilişkiler, büyük sabır gerektiriyor. Bu yolda küçük adımlarla ilerlenmesi şart. 96 yıl öncesine dayanan 'soykırım' tartışmaları ve Ermenistan'la Azerbaycan arasındaki Dağlık Karabağ sorunu öyle bir çırpıda çözülebilecek meseleler değil. Ararat'ta gerçekten de bir yakınlaşma sağlanabilirse, o zaman Kafkasya'da da daha istikrarlı ve barışçıl bir hava hâkim olacaktır. Türkiye, bu durumdan birkaç açıdan kârlı çıkabilir: Açık bir sınır kapısının getireceği ekonomik avantajların yanı sıra Ankara, AB üyeliğine daha da yaklaşacak ve güvenliğin tesisi konusunda daha inandırıcı (bir ortak) haline gelecektir" denildi.
Bielefeld'te yayınlanan Westfalenblatt gazetesi de, Türkiye ile Ermenistan arasında kurulacak yeni ve sağlam temellere dayalı ilişkilerin tüm bölge için büyük bir kazanım olacağını belirtti.
Yazıda, “İki taraf da bu yeni ve hassas zemini, büyük beklentiler ya da abartılı taleplerle zedelemekten kaçınmalıdır. Ancak öyle görünüyor ki, iki taraf arasındaki en büyük engel aşılmış durumda. Birinci Dünya Savaşı sırasında Ermeniler'e yönelik 'soykırım' konusu tartışılmaya başlandı. Bu, elbette bir 'soykırımdı' ve Alman İmparatorluğu tarafından da himâye edildi. Bizim anlayışımıza göre, modern Türkiye, bu konuyla yüzleşmekte gereksiz yere zorlanıyor. Ön Asya'da henüz uzlaşı ve telafi gibi olgularla ilgili herhangi bir deneyim mevcut değil. Belki Almanya bu konuda taraflara arabuluculuk teklif edebilirdi. Çünkü ülkemiz, Nasyonal Sosyalizm geçmişiyle ilgili, bugünlerde tüm dünyaya karşı son derece etkileyici bir sorumluluk örneği sergilemektedir" yorumunda bulundu.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.