İçişleri Bakanı Beşir Atalay, hükümetin Kürt açılımını açıklıyor. Atalay, Kürt sorununun çözümü hakkında, "Üslup ve yöntem, işin özü kadar önemli" dedi.
Atalay, İçişleri Bakanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında, kamuoyunda 'demokratik açılımlar' diye adlandırılan çalışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bu konuda bakanlıktan şu ana kadar hiçbir açıklama yapılmadığını ve bu konuyla ilgili çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Basında çıkan yorumlarla ilgili, siyasi partilerin, sanki hükümetin resmi açıklamasıymış gibi açıklamalar yaptıklarını hatırlatan Atalay, "Çalışmaların özü hakkında konuşmak için henüz erken. Ricamız, söylentiye dayalı haberler yapılamaması" dedi.
Bakan Atalay, "Titiz ve hassas bir çalışma yürütüyoruz. Kavramları seçerek konuşuyoruz. Kendi sorunumuzu, kendimiz çözmeliyiz." şeklinde konuştu.
"CESUR ADIMLAR ATTIK VE BUNDAN SONRA DA ATMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, 'demokratik açılım' olarak adlandırılan çalışmaların henüz bir sonuca ulaşmadığını, bu konuda bir karar alınmadığını bakanlığının koordinasyonunda yürütülen çalışmaların içeriğine ilişkin hiçbir açıklama yapılmadığını ifade ederek, 'Bu nedenle bakanlığımız kaynak gösterilerek yapılan haber ve yorumların gerçeği yansıtmadığını sizlerle paylaşmak istiyorum. Zaten öze ilişkin açıklamalar yapmak konusunda daha çok erken' dedi.
Bakan Atalay, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı doğrultusuna başlatılan çalışmaların yoğun ve kapsamlı bir şekilde sürdürüldüğünü söyledi.
'Konunun Türkiye'nin geleceği açısından ne kadar hayati olduğunu hepimiz biliyoruz' diyen Atalay, şöyle devam etti:
'Ülkemize her açıdan kaybettiren ve milletçe çok ağır bedeller ödememize neden olan bu sorunun artık çözülmesi gerekiyor. Biz bu sorunu çözmek için kararlı, azimli, sabırlı ve cesur adımlar attık ve bundan sonra da atmaya devam edeceğiz.
Bugün, başlatmış olduğumuz çalışmaların üslup ve yöntemi konusunda sizler aracılığıyla kamuoyunu sağlıklı bir şekilde bilgilendirmek istiyorum. Zira üslup ve yöntemin en az işin özü kadar önemli olduğu bilinmektedir. Hele böyle hassas konularda bazen üslup ve yöntem işin özünden daha öne geçebilmektedir. Şu anda tabi çok hassasiyetleri olan bir konunun çalışmasını yürütüyoruz.
Bakanlık olarak bu çalışmanın koordinasyonunun yürütüyoruz. Dolayısıyla bugün size işin özüyle ilgili bir şey söyleyecek değilim fazla... Ama yöntemiyle ilgili, süreçle ilgili zamanlamayla ilgili çalışma konusunda bilgiler vereceğim. Çünkü bu süreç içinde gördük ki çok değişik yorumlar yapılıyor. Söylentiler oluyor. Onun için doğru bilgilendirmek hem sizleri, değerli basınımızı hem de sizlerin aracılığıyla kamuoyumuzu... Bugün onun için bu yöntem ve üslubu öne almış oluyorum.
Öncelikle belirmek isterim ki, başlatılan çalışmalar henüz bir sonucu ulaşmamış, bu konuda bir karar alınmamış.... Ve bakanlığımızca koordinasyonu yürütülen bu çalışmanın içeriğine ilişkin hiçbir açıklama yapılmamıştır. Bu nedenle bakanlığımız kaynak gösterilerek yapılan haber ve yorumların gerçeği yansıtmadığını sizlerle paylaşmak istiyorum. Zaten öze ilişkin açıklamalar yapmak konusunda daha çok erken.
Bazen görüyoruz, basınımızda bir söylenti bir haber şekline geliyor. Bunun bizimle ilgisi yok, biz bir açıklama yapmamışız. Ama bu söylenti haber üzerine siyasetçilerimiz, değişik partilerin temsilcileri çıkıyorlar, sanki biz o o konuyu gündeme getirmişiz veya açıklamışız gibi yorumlar ve değerlendirmeler yapıyorlar.
Hepimizin yakından takip ettiği gibi, biz bu konuda çok titiz, çok hassas ve kavramları da çok seçerek konuşuyoruz. Böyle olunması gereken bir çalışma bu. Onun için benim dileğim, istirhamımı... Herkes tabi yorumlar yapabilir, beklentileri değerlendirebilir ama bu söylenmedikçe, buradan açıklama yapılmadıkça, mümkün olduğunca söylentiye dayalı haberler yapılmaması.'
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.