Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal'ın Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ'a Brezilya'yı örnek göstererek istifa etmesini istemesine tepki gösterdi.
Başbakan Erdoğan, "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin komuta kademesi inanıyorum ki Sayın Baykal'ın bu tahrik dolu bu hezeyan dolu açıklamalarına hiçbir zaman kalkıp da cevap dahi vermez." dedi.
Rusya Başbakanı Vladimir Putin ve Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev ile ikili görüşmelerde bulunan Başbakan Erdoğan özel Ana uçağı ile yurda döndü. Başbakan Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gazetecilerin, "Baykal'ın Brezilya örneği vererek Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ ve komutanları istifaya davet etmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Başbakan Erdoğan, "Buna vereceğim cevap aslında çok ağır olur da ama bunu ben aldığım terbiyeyle hiçbir zaman eş tutmam. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin komuta kademesi inanıyorum ki Sayın Baykal'ın bu tahrik dolu, hezeyan dolu açıklamalarına hiçbir zaman kalkıp da cevap dahi vermez." cevabını verdi.
Başbakan Erdoğan daha sonra sözlerini şöyle sürdürdü, "Türk Silahlı Kuvvetleri'ni bu noktada üç beş kişi olarak görüyorsanız, o zaman Baykal gibi cevabını verirsiniz ama Türk Silahlı Kuvvetleri üç beş kişi değildir, Türk Silahlı Kuvvetleri şu anda yaklaşık 800 bin kişiden oluşan bir topluluktur. Bu erinden ta en üst kademedeki Genel Kurmay Başkanı'na kadar bir bütündür biz olayı böyle değerlendiririz."
RUSYA İLE TÜRKİYE ARASINDA VİZENİN KALDIRILMASI ÇALIŞMALARI BAŞLIYOR
Türkiye ile Rusya arasında vizenin kalkmasına ilişkin olumlu adımlar atıldığını kaydeden Başbakan Erdoğan, "Birçok alanda çalışmalarımız yoğunlaştıracağız. Hepsinden önemlisi de, gerek Medvedev'e ve Sayın Putin'e vizelerin karşılıklı kaldırılması teklifimizdi. Bu teklife her ikisi de olumlu baktı ve çalışmaları şu anda Rusya ile vizelerin kaldırılması konusunda başlıyor." dedi.
İki ülke arasında vizenin kaldırılmasına ilişkin önemli bir adımın Mayıs 2010 ya da Haziran 2010'da Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Dimitri Medvedev'in Türkiye ziyareti sırasında gerçekleşeceğini ifade eden Başbakan Erdoğan, "Bu ziyarette stratejik iş birliği toplantımızı yapacağız ve bu toplantımızda aynen daha önce Almanya'nın Rusya ile yaptığı anlaşma, Fransa ile yaptığı anlaşma var. Benzeri bir anlaşmayı da aramızda gerçekleştireceğiz. Bu biliyorsunuz bizim Suriye, Ürdün, Lübnan, buralarda yapmış olduğumuz çalışmaların bir değişik versiyonu olacak ve Türk - Rus İş Konseyi'ni de İstanbul'da toplayacağız ve temenni ederiz ki bu toplantı da vizelerin kaldırılmasını da bir taç olarak yerleştiririz." diye konuştu.
Rusya ile Türkiye arasındaki dış ticaret hacminin 2008 yılında 38 milyar dolar olarak gerçekleştiğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, "Bu yıl tabi küresel kriz nedeniyle yüzde 40 gerileme söz konusu ancak, tekrar toparlama dönemine girmiş bulunuyoruz. İnanıyorum ki önümüzdeki 5 yılda 100 milyar dolarlık bir irade ortaya koyduk. Her iki tarafta da bu irade mevcut." ifadelerini kullandı.
"NÜKLEER ENERJİ SANTRALİNİN KURULMASI İÇİN TÜRKİYE VE RUSYA ÇALIŞMA BAŞLATTI"
Türkiye ile Rusya arasında gerçekleştirilmesi planlanan nükleer santral çalışmasına ilişkin de açıklamalarda bulunan Başbakan Erdoğan, "Şu anda nükleer enerji santralinin kurulmasıyla alakalı Türkiye ve Rusya tarafları teknik çalışmaları başlattılar. Tabi bunun bir yol haritası var ve bu yol haritası çerçevesinde bu çalışmalar devam edecek. Öyle zannediyorum ki bu yılın ortalarına kadar neticelendiririz. Tabii bunu hükümetler arası bir anlaşma şeklinde mutabık kalınırsa gerçekleştireceğiz. Temennimiz odur ki meclis tatile girmeden bunu neticeye kavuşturup hemen adımları atmak istiyoruz." şeklinde konuştu.
"1,5 SENE DAHA SABRET, İKTİDARA GELİRSİN"
Bir başka gazetecinin, "Sayın Baykal, 'Türkiye sivil diktaya doğru gidiyor.' dedi. Sayın Bahçeli'de erken seçim çağrısını yineledi bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki sorusuna Başbakan Erdoğan tepki gösterdi. Önce soruyu soran gazeteciye gülerek dönen Başbakan Erdoğan, "Sivil dikta, neymiş o, söyle ya nasıl bir şey o, sen inanıyor musun? Nasıl bir şey bu? Bak sen bile anlamadın. Türkiye'de hiçbir dönemde yaşanmayan demokratik bir süreç var. Bakın burada rahat rahat konuşuyoruz. İstediğiniz kadar sorun diyoruz. Diktada bunlar sipariş üzerine olur. Birilerine sorular sordurulur. Burada herhalde sipariş üzerine olmuyor." dedi.
Ardından da Başbakan Erdoğan sözlerine şöyle devam etti, "Son zamanda bir moda bu, ne deniyor, 'Tek parti faşizmi filan' madem böyle bir şey var. Böyle bir şey varsa ve Sayın Baykal'a göre AK Parti ciddi manada oylarını düşürmüş, eritmiş 26'ya düşmüş, kendisiyle MHP"nin oyları 39'u buluyor. O zaman niçin sivil dikta olsun sıra size geliyor, bütün kamuoyu araştırmacıların da böyle bir oy vermiş niye heyecanlanıyorsun sabret, 1,5 sene sonra daha da erir. Sabret bekle 1,5 sene sonra rahat rahat iktidara gelirsin."
Ortaya atılan tartışmaları bir hezeyan olarak nitelendiren Başbakan Erdoğan, "AK Parti'nin onların istediği yerde olmadığı biliyorlar. AK Parti açık ara öndedir ve açık ara önde olmaya devam ediyor. Sayın Bahçeli de çıkıp erken seçim diyor. Biliyorlar ki Türkiye'de erken seçim olmayacaktır. Türkiye normalleşme sürecine girmiştir. Gelişmiş ülkeler nasıl süresinde seçimleri yaparlarsa, Türkiye'de de AK Parti iktidarları da süresinde seçim yapmayı bunlara öğretiyor." diye konuştu.
"BUNLAR YAMA PARTİLER, BİZ GÜVEN VE İSTİKRAR HÜKÜMETİ KURDUK"
Milliyetçi Hareket Partisi'nin ortak olduğu hükümetin 3,5 yıl dayandığını söyleyen Başbakan Erdoğan, "5 yıl görev süresi vardı, 1,5 yıl önceden ne yaptı erken seçime gitti, bıraktı kaçtı. Sayın Baykal"ın da zaten içinde olduğu, başında diyemeyeceğim, içinde olduğu hükümetler de hiçbir zaman süresinde hükümet edemediler. Bir açıyorsun bakıyorsun; 3 ay, 5 ay kalmış, bir bakıyorsun 1 sene kalmış bir bakıyorsun 1,5 sene kalmış buna alıştığı için hala bu alışkanlıklarından kurtulamadılar. Zannediyorlar ki aynı şekilde gidecek bu istikrarsızlıktır." ifadesini kullandı.
Başbakan Erdoğan son olarak, "Bunlar istikrar partileri değil, bunlar yama partiler, biz güven ve istikrar hükümeti kurduk ve bu güven, istikrar bizi bu günlere getirdi ve daha iyi günlere de hep beraber gideceğiz." şeklinde konuştu.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.