İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ise ülkesine ait füzelerin müzakere konusu edilmeyeceğini, ABD'nin nükleer anlaşmadan çıkması durumunda pişman olacağını söylemişti.
Trump'ın açıklamasından satır başları şöyle:
-İran terörün devlet sponsorudur. Hamas Hizbullah gibi örgütlere destek vermektedir.
-İran rejimi uzun yıllardır kaos ve terörü finanse etmiş bunun için kendi halkının zenginliğini kullanmıştır.
-2015'te önceki yönetim bir imza attı. Teoride bu anlaşma ABD ve müttefiklerini koruyacaktı. Bu anlaşma İran'ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerine devam etmesini sağladı.
-Bu anlaşma utanç vericidir, tek taraflı korkunç bir anlaşmadır.
-Anlaşma ne barış ne istikrar getirdi, getirmeyecek de.
-Bu anlaşmanın devamına izin verecek olursam Ortadoğu'da nükleer silahlanma yarışı kaçınılmaz olacaktır.
-Nükleer anlaşma İran'ın bölgedeki amaçlarını engellemedi.
-İran'ın nükleer programını bu çürümüş anlaşmayla engelleyemeyiz.
-Bugün ABD'nin İran nükleer anlaşmasından çekileceğini açıklıyorum. Başkanlık memorandumu imzalayacağım ve İran'a ekonomik yaptırımları yeniden getireceğiz.
-ABD nükleer şantajla tehdit edilemez. ABD'ye ölüm diyen bir rejimin dünyadaki en ölümcül silahlara sahip olmasına izin veremeyiz.
İran anlaşmasında neler var?
2015 yılında İran ABD, Çin, Rusya, Almanya, Fransa ve İngiltere ile nükleer faaliyetlerini sınırlandırmaya karşılık ekonomik yaptırımların kaldırılmasına yönelik bir anlaşma imzaladı.
Resmi adı Ortak Kapsamlı Eylem Planı olan anlaşmaya göre İran uranyum zenginleştirdiği santrifüjleri azaltma taahhüdünde bulunuyor.
Anlaşma koşulları İran'ın uranyum zenginleştirmeyi büyük anlamda azaltması ve nükleer silah yapmaya yetecek düzeye çıkarmamasını öngörüyor.
Anlaşmadan sonra İran'ın Natanz ve Fordo tesislerindeki santrifüj sayısı azaltıldı ve tonlarca az zenginleştirilmiş uranyum Rusya'ya gönderildi.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'ndan denetçiler İran'ın nükleer tesislerinde teftiş yapma yetkisine sahipti.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.