Dengir Mir Mehmet Fırat, PKK yöneticisi Cemil Bayık’ın Türkiye’nin tampon bölge talebinin çözüm sürecini bitireceği yönündeki iddialarını ve bugün oylanacak tezkerenin içeriğini değerlendirdi. Fırat, tampon bölge fikrinin hayata geçirilemeyeceğini savundu.
AK Parti kurucusu ve eski Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat, gündemdeki sıcak konuları yanıtladı.
“PKK TÜRK ASKERİNİN ROJAVA’YA GİRMESİNİ İSTEMİYOR”
Türkiye’nin tampon bölge talebinin arkasında iki temel gaye olduğunu belirten Fırat, bunları şöyle açıklıyor:
“Birincisi, Rojava’da bir Kürt oluşumuna mani olmak, ikincisi de Esad rejimine karşı özellikle muhalif grupları destekleyebilmek. Ama özellikle Suriye’nin uçaksavar sisteminin çok kuvvetli olması sebebiyle Türkiye’nin bunu tek başına yapabilmesi çok mümkün değildi. Batı ve ABD de bu fikri desteklemiyor. Dolayısıyla, ben şu anda bu talebin hayata geçirilebileceği kanısında değilim. Çünkü PKK tarafından yapılan açıklamalar da bu yönde. Rojava’ya Türk askerinin girmesine hiçbir şekilde taraftar değiller.”
“TAMPON BÖLGENİN SÜRECİ ETKİLEYECEĞİ FİKRİ DOĞRU”
Dün içeriği açıklanan tezkere IŞİD’le birlikte PKK’nın da tehditler içinde sayılmasını da değerlendiren Dengir Mir Mehmet Fırat, Irak ve Suriye tezkereleri birleştirildiğini anımsattı:
“PKK’nın bir tehdit oluşturduğu ifadesi daha çok Irak için kullanılıyor. Suriye bölgesi içinse ‘terörist örgütler’ ifadesi kullanılıyor. Türkiye gerek YPG’yi, gerek PKK’yı terörist grup olarak algılıyor. Cemil Bayık da böylesi bir müdahalenin süreci etkileyeceği kanısında ve doğru olan da bu. Çünkü Kürtler her ne kadar 4 ayrı bölgede olsalar da birbirleriyle bağlı bir yapı oluşturuyorlar. Bu süreci mutlak surette etkileyecektir çünkü dikkat ederseniz, sınırda özellikle Türkiye’de yaşayan Kürtlerin karşı tarafa geçip YPG ile birlikte savaşma talepleri güvenlik güçleri tarafından engelleniyor. Dolayısıyla oraya yapılacak bir müdahale Türkiye’deki süreci mutlak surette Türkiye yönünden de Irak Kürdistanı yönünden de etkileyecektir. Çünkü gerek KDP gerekse PKK ve YPG beraber savaşma kararı aldılar. Aslında Barzani son açıklamalarında da peşmergenin her an Rojava’ya gidebileceğini ifade etti ve peşmerge güçlerinin Rojava’ya geçmesi ancak Türkiye üzerinden mümkün olabilir. Tezkerede de yabancı askeri güçlerin Türkiye topraklarını kullanması konusu yer alıyor. Bu bir ihtimalle peşmerge güçlerinin Türkiye üzerinden Kamışlı ve diğer Rojava bölgelerine geçişi de sağlayabilir.”
“IRAK BÖLGESEL KÜRT YÖNETİMİ, TÜRKİYE’YE KIRGIN”
Peki, Türkiye, PYD ve PKK’yı zayıflatarak Barzani’yi güçlendirmeyi mi hedefliyor, yoksa Suriye’deki İslamcı örgütlerin güçlenmesi mi hedefleniyor? Fırat’ın yanıtı şöyle:
“Hayır, çünkü şimdiye kadar bir silah ambargosu uygulanıyordu ve IŞİD’in ilk saldırısı sırasında Neçirvan Barzani Türkiye’ye geldi. Benim tahminime göre o süreç içinde Türkiye’den silah yardımı istediler. Ancak bu karşılanmadığı gibi Türk dışişleri tarafından Batı’dan da silah yardımı yapılmaması konusunda açıklamalar geldi. Bununla birlikte de Irak Bölgesel Kürt yönetimi ile Türkiye arasında bence şu anda bir soğukluk hissediliyor. Her ne kadar diplomatik ilişkiler sürüyorsa da Mesut Barzani’nin cumhurbaşkanı seçildikten sonra yapılan törene iştirak etmemesi, aslında dikkat çekici bir olaydı. Ben bunu Türkiye’ye karşı bir kırgınlığın ifadesi olarak algılıyorum.” (RS)
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.