Türk Dil Kurumu (TDK), Bedros Zeki tarafından hazırlanarak 1907 ve 1912 yıllarında yayımlanan Ermenice-Türkçe Mükemmel Lügat ile Türkçe-Ermenice Mükemmel Lügat'ı tıpkıbasım olarak yayımladı.
TDK Başkanı Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın, sözlük çalışmasıyla ilgili bilgi verirken, Türkçe'den çeşitli dillere, çeşitli dillerden de Türkçeye sözlükler yayımladıklarını anımsattı.
Türk Dil Kurumu'nun, Türkçe-Ermenice ve Ermenice-Türkçe Sözlük'e temel oluşturmak üzere eski sözlüklerin tıpkıbasımını yapmaya başladığını dile getiren Akalın, bugüne kadar Ermenice sözlük hazırlamakta gecikildiğini, yürütülmekte olan sözlük çalışmalarına da kaynaklık etmek üzere geçen yüzyılda basılmış ve nadir kitap özelliği kazanmış sözlükleri yayımlama kararı aldıklarını belirtti. Akalın, "Yayımladığımız ve yayımlayacağımız bu sözlükler, çalışmalara kaynaklık edecek. Ama bu sözlüklerin bir de tarihi değeri var" dedi.
Osmanlı Devleti'nde Ermeniler'in, eğitim, öğretim hayatı ile birlikte zengin bir kültür, sanat ve yayın hayatına da sahip olduğunu vurgulayan Akalın, "Türk dili üzerine çalışan Ermeniler Türkçe'ye de hizmet etmişti" diye konuştu.
Akalın, Osmanlı Devletinden Ermeniler'in dile katkılarına ilişkin de şu bilgileri verdi:
"Türkçe'nin ilk köken bilgisi sözlüğünün yazarı Bedros Keresteciyan'dır. Atatürk, cephede tanıştığı Agop Martayan'ı 1932'deki Birinci Türk Dili Kurultayı'na davet etmişti. Sofya'dan gelip Kurultay'a katılan Agop Martayan Türk Dil Kurumunda yıllarca başuzman olarak çalışmıştı. Atatürk, kendisine Dilaçar soyadını vermişti. Agop Martayan da o günden sonra yazılarında A.Dilaçar adını kullanmıştır.
Bir başka Ermeni dil bilimci de Bedros Zeki'dir. Türkçe öğretimi için on beş ders kitabı hazırlayan Bedros Zeki, yaklaşık elli bin kelimelik Ermenice-Türkçe Mükemmel Lügat'ı 1907'de, Türkçe-Ermenice Mükemmel Lügat'ı da 1912'de yayımlamıştır. O dönemin tanınmış yazarlarından Recaizade Ekrem, Ahmet Rasim Bedros Zeki'nin bu sözlüğüne sunuşlar yazmışlardır. İşte TDK olarak bu sözlükleri tıpkı basım olarak yayımladık. Önümüzdeki günlerde de 1884'te Osman Devleti Maarif Nezareti (Eğitim Bakanlığı) ruhsatıyla İstanbul'da yayımlanan Fransızca-Ermenice Sözlük'ün tıpkı basımını yapacağız. Bu sözlüğün de tarihi bir önemi bulunuyor. Bütün bunlar yeni Ermenice-Türkçe ve Türkçe-Ermenice Sözlük'e kaynaklık edecektir." dedi.
Bedros Zeki kimdir?
1871'de İstanbul'da dünyaya gelen Bedros Zeki, ilk öğrenimini Nersesyan-Yermonyan, Cemaran ve Surp Haç okullarında tamamladı. 1890 yılında Berberyan okulundan mezun olduktan sonra mezun olduğu okulda ve diğer okullarda Türkçe dersleri verdi.
1893 yılında Şura-yi devlet (bugünkü Danıştay) üyeliğine seçilen Bedros Zeki, bir dönem Şura-yi devlet Genel Sekreterliği yaptı. Berberyan okulunda müdürlük görevini yürüten Bedros Zeki, 1903 yılında Mütemayiz rütbesiyle onurlandırıldı.
Eylül 1907'de Garabedyan Kız Okulunu, 1908'de de Erkek Okulunu kurdu. 1911'de Garabedyan İdadisi Müdürü iken Maarif Nezareti Büyük Nişanı ile taltif edildi.
Atatürk'ün önünde bildiri sunmuştu
Atatürk'ün öncülüğünde Dolmabahçe Sarayı'nda toplanan Birinci Türk Dili Kurultayı'na katılan Bedros Zeki, kurultayda Atatürk'ün de bulunduğu oturumda "Türkçe'nin Kolaylığı ve Zenginliği" başlıklı bildirisini şu sözlerle sundu:
"Ey ulu Türk yurdunun Büyük Gazisi, Senin huzurunda benim için söz söylemek ne büyük şereftir! 40 sene Türkçe'ye çalıştım, 40 sene Türkçe öğrendim, 40 sene Türkçe yazdım. Bugün işte mükafatını aldım.
Yaşasın Büyük Gazimiz, yaşasın Türk milleti, yaşasın Türk Dili Kurultayı, yaşasın ve yaşayacak. İşte benim imanım ve inanım."
Ermeni Cemaati Eğitim Komisyonu üyeliği de yapan Bedros Zeki, Surp Ermeni Hastanesi Müdürlüğüne getirildi. Bu görevdeyken 1937 yılında hayata veda etti.
Sözlüğünden başka Türkçe öğretimi ile ilgili 15 ders kitabı kaleme alan Bedros Zeki'nin eserleri arasında "Meşk yahut Hudud-u Osmani", "Müntehabatü'l-Ceride", "Nevdeste" ve "Sarf-ı Osman'" bulunuyor.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.