Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesud Barzani’ye, Türkiye ziyareti sırasında “Kak Mesud” diye hitap etmesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) polemiğe neden oldu.
TBMM’nin dünkü genel kurul toplantısında, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, konunun sık sık gündeme getirilmesi üzerine açıklama yapma gereği duyduğunu belirterek, “Kak” ifadesinin Kürtçe’de “Sayın” anlamına geldiğini söyledi. Davutoğlu, şunları ifade etti:
“O gün benim misafirim olan Mesud Barzani, Türkiye’de vatandaşlarımızın bir kısmının kullandığı, Irak’taki Arap Türkmenler yanında bizim kardeşimiz olan Kürt kardeşlerimizin kullandığı bir dili kullanıyor, Kürtçe’yi kullanıyor. Eğer misafirim bir Çinli olsaydı ona Çince ‘Sayın’ diye hitap ederdim, bir Hintli olsaydı Hintçe, Sanskritçe ‘Sayın’ derdim. Bir Kürt misafirim varsa da ona Kürtçe ‘Sayın’ demeyi o köklü aile geleneğimin bir parçası olarak görürüm.”
Başta Oktay Vural olmak üzere bazı MHP’liler Davutoğlu’na sözlü sataşmada bulundu. BDP Şırnak milletvekili Hasip Kaplan da kürsüye çıkarak MHP’lilere tepki gösterdi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun, TBMM’de de yinelediği “Kak” (Sayın, ağabey) ifadesi tutanaklara, (…) şeklinde geçerken, tutanakların altındaki notta, “Bu bölümde Hatip tarafından Türkçe olmayan birtakım kelimeler ifade edildi” şeklinde yazıldı.
“Kak Mesud” tartışması TBMM tutanaklarına şöyle yansıdı:
DIŞİŞLERİ BAKANI AHMET DAVUTOĞLU – Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; bu konu çok gündeme getirildiği için buradan yüce Meclisin huzurunda bir açıklama yapmayı gerekli görüyorum.
Mesut Barzani’nin Türkiye ziyareti esnasında kendisine “… Mesut” (x)şeklinde hitap etmiş olmamızın arka planı soruluyor.
Ben öncelikle şunu ifade etmek isterim: Toroslarda üç yüz elli yıllık bir aile geleneğinde bir misafirhane geleneğini hâlâ sürdüren bir aileye mensubum, bir Türkmen ailesine mensubum. Bizim için misafir azizdir ve misafirimize kelam ile de ikram ile de ihtiram gösteririz.
“…” (x) ifadesi Kürtçede “Sayın” anlamına gelmektedir. O gün benim misafirim olan Mesut Barzani, Türkiye’de vatandaşlarımızın bir kısmının kullandığı, Irak’taki Arap Türkmenler yanında bizim kardeşimiz olan Kürt kardeşlerimizin kullandığı bir dili kullanıyor, Kürtçeyi kullanıyor. Eğer misafirim bir Çinli olsaydı ona Çince “Sayın” diye hitap ederdim, bir Hintli olsaydı Hintçe, Sanskritçe “Sayın” derdim. Bir Kürt misafirim varsa da ona Kürtçe “Sayın” demeyi o köklü aile geleneğimin bir parçası olarak görürüm.
Burada da herhangi bir dili daha aşağı görmek mümkün olmadığı gibi misafirimiz olan kim olursa olsun… Biz o gelenekte, Yörük aşiretlerini ağırlarken, birbirleriyle ihtilaflı olanlar misafirhaneye geldikleri anda o ihtilaf biterdi. Misafir bizim için azizdir ve ona…
OKTAY VURAL (İzmir) – Kendi dilinizle hitap edin, siz Türk Dışişleri Bakanısınız.
(…)
DIŞİŞLERİ BAKANI AHMET DAVUTOĞLU (Devamla) – Sayın Barzani’ye de -burada da söylüyorum- kendisine en net ifadelerle bu açıklanmıştır. Lütfen, kim olursa olsun misafire ihtiram bizim töremizin, sizin de törenizin bir gereğidir. Ya çağırmazsınız ya da çağırırsanız ihtiram gösterirsiniz.
OKTAY VURAL (İzmir) – Siz Türkiye Cumhuriyetinin Dışişleri Bakanısınız.
(…)
DIŞİŞLERİ BAKANI AHMET DAVUTOĞLU (Devamla) – Asırlarca biz bir arada yaşadık Kuzey Irak’la da, Irak’ın bütünüyle de; bundan sonra da yaşamaya devam edeceğiz ama aramızdaki fitneye karşı da onlardan gerekli müdahaleyi beklemek hakkımızdır.
(…)
HASİP KAPLAN (Şırnak) – (…)Ancak burada ben bir iki şeye dikkat çekmek istiyorum. Deminki tartışmalar, doğrusu, bir önceki tartışmalar bizi düşündürüyor. Çünkü çok iyi biliyoruz ki yüce Mecliste, bu Mecliste İsrail Devlet Başkanı İzak Rabin geldi İbranice konuştu hatırlarsınız, El Beşir geldi konuştu, Aliyev geldi, Nazarbayev geldi, Obama geldi İngilizce konuştu; bundan daha doğal bir şey olabilir mi? Yani hukuk devletiyiz, devlet başkanları geliyor, davet ediyoruz.
Balkanlar, Kafkaslar, Türki cumhuriyetler ve Orta Doğu, Musul vilayeti, Kerkük, Türkmenler, Kürtler; bunlar bizim akraba ve hem Türk hem Kürt iki yönden soydaşlığımız olan insanlar. Ancak burada, bu kürsüde Sayın Dışişleri Bakanımıza, Sayın Barzani’ye Kürtçe “Hoş geldin.” dediği için, hitap ettiği için burada kıyamet koparılmasını anlamakta güçlük çekiyorum. Yani El Beşir konuşurken saygılısınız, İbranice konuşulurken saygılısınız,
(…)
Şimdi, bizim Türki cumhuriyetlerin başkanlarına, kültürüne ve diline gösterdiğiniz saygının asgarisini de bekleme hakkımız vardır. Bu kürsü, bizim, Kürt halkının ve seçilmişlerinin temsilcilerini, Birleşmiş Milletlerde temsil edilen Sayın Talabani ile Barzani’ye hakaret kürsüsü değildir. Sayın Bakanın da Kürtçe “Hoş geldin.” demesi veya “bre sayın” demesi kadar doğal bir şey yok.” (AKnews)
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.