Bildiride bu grupların ortak askeri bir yapı ile demokratik özyönetim hedefledikleri ilan edildi.
Açıklamada "Ülkemiz Suriye'nin içinden geçtiği aşamanın hassasiyeti ve askeri ve siyasi cephelerde yaşanan hızlı gelişmeler, Kürtler, Araplar, Süryaniler ve tüm diğerlerinin, bütün Suriyelilerin bir araya geldiği bir askeri gücü gerekli kılmaktadır" denildi.
Suriye'nin kuzeyi Rojava'da, Afrin, Kobani ve Cizire bölgelerindeki Kürt savunma güçleri YPG ve YPJ zaten aynı bölgede yaşayan Süryanilerin oluşturduğu askeri konsey ile birlikte hareket ediyordu.
Suriye Arap Koalisyonu diye anılan şemsiye örgütlenme içinde ise açıklamaya göre Cayş el Tuwar, Burkan el Fırat, El Sanadid, El Cezire Tugayları adlı gruplar bulunuyor.
Bu gruplar özellikle Burkan el Fırat başta olmak üzere bir süredir IŞİD'e karşı YPG-J birlikte savaşıyorlar.
Varolan ittifak resmileşiyor
Fransız haber ajansı AFP ve Reuters ajansları, açıklamayı "fiilen varolan ittifakın resmiyet kazanması" olarak tanımlıyorlar.
ABD'nin eğit-donat projesinden vazgeçtiğini bildirmesini izleyen açıklamayı AFP "Yeni oluşum IŞİD'e karşı mücadelede ABD için yeni bir ortak adayı olabilir" diye yorumlamış.
Washington zaten IŞİD'e karşı yürüttüğü hava saldırıları kapsamında YPG-J ile işbirliği yapıyor.
Reuters ajansı da haber-yorumunda YPG'nin şu ana kadar Suriye'de ABD'nin IŞİD'e karşı yürüttüğü hava saldırılarındaki en etkili ve başarılı ortağı olduğunu yazıyor.
Rusya ve ABD arasında Kürt rekabeti
Bölgeyi yakından izleyen gazeteci Fehim Taştekin de bu yorumlara katılıyor.
"ABD'nin sahada Kürtlerden başka güvenilir olarak işbirliği yapabileceği fazla alternatif kalmadı. Eğit-donat'ın sonuç vermeyeceğini pekala Obama yönetimi de biliyordu. Ancak müttefiklerini teskin etmek için beyhude bir çabanın içine girdiler" diyor.
Taştekin'e göre ABD birkaç yönlü strateji izliyor ve "IŞİD'e karşı saha unsuru olarak Kürtleri görüyor."
Fakat YPG'nin güçlenmesinden, bu gücün PKK'nin kolu olduğunu söyleyen Türkiye rahatsız.
Taştekin, ABD'nin buna rağmen Ekim 2014'ten itibaren tercihini net olarak YPG'den yana koyduğunu vurguluyor ve ABD'nin 'ılımlı' diye tanımladığı muhalifleri de Esad'a karşı olası siyasi çözüm sürecinde güçlü kılacak bazı adımlar attığını söylüyor.
Peki şimdi değişen ne? Yeni bir ittifak açıklanmasında Rusya'nın Suriye'deki dengeleri değiştiren müdahalesinin bir rolü olabilir mi?
Taştekin "Tabi Rusya'nın müdahalesi oyun planını bozdu. Rusya 'ılımlı' diye bahsedilen grupları da hedef tahtasına koyup, ABD'nin siyasi süreçteki kartlarını zayıflatırken, Kürtleri de IŞİD'le mücadelede gerçek güç olarak niteledi. Bu noktada Kürtler iki güç arasında rekabet unsuru olarak kıymete bindi. ABD, Türkiye'nin bütün kapıları kapattığı ve örtülü savaş yürüttüğü Kürtlerin Şam'a kaymasını istemiyor. Rusya da Kürtleri yeni koalisyonun önemli aktörü olarak yanında görmek istiyor" diyor.
Kürtler iki küresel aktöre de önem veriyor
Peki Kürtler ve bölgede etkili güçleri olan PYD nasıl bir çizgi izliyor?
Taştekin şöyle cevaplıyor:
"Kürtler de ikili yol izliyor: Bir taraftan ABD'nin yardımlarıyla IŞİD belasından kurtulup bu ittifakı Batı'da meşruiyet zemini olarak kullanmak istiyor. Diğer taraftan Suriye'nin geleceğinde Rojava'nın anayasal bir çerçevede kabul edilmesinde Rus etkisinin daha işlevsel olacağına inanıyor. Yani Kürtler iki küresel aktörün de kendilerine sunduğu ittifakın değerli olduğunu düşünüyor."
Diğer Suriyeli gruplar rahatsız
AFP konuyla ilgili haber-yorumunda ABD'nin mali ve lojistik desteğini alabilmek için birbiriyle rekabet eden diğer bazı Suriyeli grupların da YPG-ABD ilişkilerinden hoşnut olmadığını yazıyor.
Ajans "Suriyeli muhalif grupların çoğu Kürtlere 2011'de ayaklanma başladığından bu yana temkinli bir hat izledikleri için kuşkuyla bakıyor. Kürtler, yıllarca Şam yönetiminin baskısı altında yaşamalarına rağmen, rejime karşı silaha sarılmaktan kaçındılar, onun yerine nüfusunun çoğu Kürt olan bölgelerde özerk yönetim oluşturmaya odaklandılar" diyor.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.