Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun çatışma ortamına son vermek için yaptığı zirve toplumun pek çok kesiminden destek gördü. Konu ile ilgili konuşan Diyarbakır Eski Milletvekili ve Yazar Tarık Ziya Ekinci CHP’nin bu girişimini takdirle karşıladığını dile getirdi. Akil adamlar komisyonunun fuzuli olduğunu söyleyen Ekinci, MHP’nin çözümde hesaba katılmaması gerektiğini de ifade etti. Tarık Ziya Ekinci, Kürt sorunu demokratikleşmeyle çözülür derken, ana dilde eğitimin önem taşıdığına da dikkat çekti.
Tarık Ziya Ekinci, CHP'nin Ak Parti ile birlikte Kürt Sorunu'nu çözmek için bir girişimde bulunmasını gayet olumlu karşılıyorum. Bu iki siyasi partinin bir araya gelmesi daha ileride BDP'nin de katılması ile Türkiye kamuoyunda Kürt Sorunu ile ilgili olumsuz algının değişmesine olanak verecek ve bunun rahatlıkla çözümü için gerekli olanakları sağlayacaktır. CHP'nin bu girişimini takdirle karşılıyorum.
MECLİS İÇİNDE KOMİSYON KURULMASI ÖNEMLİ
Bana göre Akil adamlar komisyonun kurulmasına gerek yok, bir yararı da olmayacak. Asıl önemli olan meclis içerisindeki komisyondur. O komisyon üç siyasi partinin ittifakı ile hazırlanacak bir metnin yaşama geçirilmesi konusunda Siyasi iktidarın kendi iradesini temsil edecek bir metin olacaktır ve kolaylıkla yaşama geçirme imkânı olacaktır. Ben akil adamlar komisyonunu çok fuzuli buluyorum. Ancak meclis içerindeki komisyonu çok gerekli ve yararlı buluyorum.
ÇÖZÜMDE MHP'Yİ HESABA KATMAMALI
MHP Kategorik olarak reddediyor. Onun da katılması çok yararlı olurdu. o zaman tam bir milli birlik ittifakı şeklinde oluşan bir tasarı ortaya çıkacaktı. Ama MHP kendisi için seçtiği strateji açıkça Kürt hareketini karşıya almak ve Kürt sorununun çözümüne hiç bir suretle müdahale etmemek, ancak güvenlik yoluyla bu sorunu bitirmek, yani Kürtleri zorla asimile etmek gibi bir politika benimsemiştir. Bu onun temel stratejisidir. Bana öyle geliyor ki, MHP ile uzlaşmaları mümkün değil bu konuda. Onu hesaba katmamak gerekiyor diye düşünüyorum.
AKİL ADAMLAR KOMİSYONU FUZULİ
Ben böyle bir akil adamlar komisyonuna katılmayı istemem. Komisyonun hazırlayacağı metin ya da tasarı ancak siyasi partilerin üzerinde ittifak etmesi halinde bir sonuç doğurabilir. Başkasının iradesi ile yaşama geçirilmesi mümkün olan bir metnin hazırlanmasında çalışmak istemem şahsen. Doğrudan doğruya öyle bir metni kabul etmeleri mümkün değildir. Kamuoyunun yakından tanıdığı ve sözüne itibar ettiği kişiler Kamuoyunda olumlu bir etki yaratabilir. Asıl belirleyici olan parlamento içindeki komisyondur.
ASIL ÖNEMLİ OLAN ANA DİLDE EĞİTİMDİR
Asıl önemli olan ana dilde eğitimdir. Yani ilkokuldan başlayarak, lise, hatta açılacak özel üniversitelerde bile Kürtçe eğitimi sürdürebilir biçimde bir eğitim programı uygulanmalıdır. Bir halkın varlığının sürdürülebilmesi ve onun ana dilinin yaşama geçmesi, kültürünün edebiyatının gelişebilmesi ancak ciddi şekilde bir eğitimle mümkündür. Bugünkü aşamada, bu ilk hamledir, sadece seçmeli ders olarak Kürtçenin öğretilmesine de evet denilebilir. Zaman içerisinde yetkin öğretim üyelerinin yetiştirilmesi ile birlikte, her alanda eğitim verecek uzmanların yetişmesi ile tam bir ana dilde eğitim programını uygulayacak bir eğitim sistemine gerek var diye düşünüyorum.
KÜRT SORUNU DEMOKRATİKLEŞMEYLE ÇÖZÜLÜR
Siyasi iktidarın bu işi yürütürken Kürt sorununun çözümü ile Türkiye'nin demokratikleşmesi arasında organik bir bağ olduğunu ve Türkiye demokratikleşmeden bu sorunun çözülemeyeceğini kabul etmesi lazımdır. Kürt sorunun çözümü ile ilgili yapılan çalışmalar, Türkiye'nin demokratikleşmesiyle paralel olarak gitmelidir. Mutlaka siyasi partiler kanunu değiştirilmelidir, mutlaka %10 baraj kaldırılmalıdır, mutlaka Türk Ceza Kanunu'nda yer alan ve çok muğlâk olan maddelerin kaldırılması gerekir. Mutlaka Terörle Mücadele Kanunu'nun değiştirilmesi ve ortadan kaldırılması gerekir. İki kişinin bir araya gelmiş olması, sizinle yapmış olduğum bu sohbet terörle mücadele kanunun 6. Maddesine girebilir, ikimiz hakkında da dava açılabilir. Tüm bunların ortadan kaldırılması Türkiye'nin Avrupa Birliği normlarında bir demokrasiyi yerleştirmesi gerekiyor. Avrupa Birliği'ne mutlaka entegre olması gerekiyor. Avrupa Birliği'nin normlarını ve Kopenhag kriterlerini tam olarak Türkiye'de yaşama geçirmesi gerekiyor. Buna paralel yürütülmediği takdirde Kürt sorunun çözümü hep güdük kalacaktır ve her zaman sorun olarak devam edecektir.
BDP ÇALIŞMALARA MUTLAKA KATILMALIDIR
Meclisteki komisyona BDP'nin katılmamak gibi bir hata işleyeceğine ihtimal vermiyorum. son derece önemli bir fırsattır. Başarılı olmasa bile en azından bu fırsatı değerlendirerek diğer iki siyasi partiyle birlikte çalışmayı kabul etmesi gerektiğine inanıyorum. Bunu yapmadığı takdirde Kürt kamuoyun nezdinde itibar kaybeder. Bu çalışmalara katılması şarttır. MHP'nin politikasına benzer karşıt bir politikayla bundan uzak durmasını katiyen tasvip etmiyorum.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.