Başbakan Erdoğan, Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven’in “Dağda ölen teröriste ağlamayan insan değildir” sözlerine sert tepki gösterdi. “Biz evlatlarımızı katleden ve bu mücadele esnasında ölen terörist için ağlamadık, ağlamayız” diyen Erdoğan, herkesin kendi görevini yapmasını istedi.
Partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuşan Başbakan Erdoğan’ın öne çıkan mesajları şöyle: “Elinde silah olan, kan döken, can alan, tehdidi, tedhişi yöntem olarak benimsemiş hiç kimseye en küçük müsamahamız yoktur, olamaz. Eline silah alıp masum insanları katleden teröristlere karşı ‘iyi çocuklardı’ açıklamasını yapan, katilleri masum, terörü mazur göstermeye çalışan hiçbir anlayışa prim vermedik, vermeyiz ve onları da savunamayız. Evlatlarımızı katleden ve bu mücadeleler esnasında ölen terörist için de ağlamadık, ağlamayız. Biz kalkıp bazı şeylerle, birilerini memnun etmek için bazı ifadeleri kullanamayız. Yerimizi iyi bileceğiz. Siyaseti bırakın siyasetçiler yapsın. Herkes kendi görevini yapacak.”
“Anadilde eğitim hak değil”
Kürtler üzerindeki ret, inkâr ve asimilasyon politikasını kendilerinin ortadan kaldırdığını söyleyen Erdoğan, ‘Kürt’ kelimesinden korkulduğu günlerde “Kürt kardeşlerimiz” ifadesini ilk olarak AKP iktidarının kullandığını söyledi. Erdoğan, PKK’nın kendine göre bazı istismar başlıkları olduğunu savunarak şunları söyledi: “Biz o başlıklara da gelmeyiz. Nedir? Anadilde eğitim, öğretim. Yok böyle bir şey. Ülkemizin resmî dili Türkçedir. ‘Bu bir haktır’ iddiasında bulunanlara sesleniyorum; bu bir hak değildir, öğrenmesi haktır, onları öğretmek, onun zeminini hazırlamak da bizim görevimizdir. Bunu da yaptık. Buyurun; okullarda Kürtçeyi seçmeli ders olarak getirdik. Üniversitelerde aynı şekilde bölümler açtık, buyursunlar öğrensinler.”
“Toplumu bölen bir söylemdir”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hükümetin Suriye politikasını eleştirerek, “Neymiş efendim, tezkereyi çıkarıp, beyefendi Şam fatihi olacak. Şam fatihi olacaksan önce çocuklarını askere gönder. Çocuklarını göndermeyeceksin, bu milletin fakir, fukara çocuklarını alacaksın. Bu kafayla gidersen olsa olsa sen Şam babası olursun’’ diye konuştu.
Akşam CNN’de sabah Meclis’te
Önceki gece katıldığı CNN Türk‘teki programda Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven’in sözlerini, “Emniyet müdürlerinin görevi nedir? Toplumun güvenliğini sağlamak. Bu söylem başlangıçta insani gibi görünse de toplumu bölen bir söylemdir. Şehit aileleri ne diyecek buna? Emniyet müdürlerinin bu tür bir açıklama yapma gereği hiç yoktur” diyerek eleştiren Kılıçdaroğlu, dün de grup toplantısında Başbakan Erdoğan’ı hedef aldı.
Bedel ödemek istemiyoruz
Kılıçdaroğlu, geçen hafta Meclis’ten geçen Suriye tezkeresini eleştirerek, özetle şunları söyledi: “Şimdi kalkıp ortak iradeden, ulusallıktan söz ediyorlar. Sen kim, ortak irade kim. Sen ne anlarsın ortak iradeden. Kendi iradeni, milletin ortak iradesi sanıyorsun. Egon bu kadar şişmiş senin, o egon senin başına bela zaten. Önce ondan kurtulacaksın. İnsanımızın kanının Ortadoğu çöllerinde dökülmesini istemiyoruz. Bedel ödemek istemiyoruz. Suriye konusunda mektup gönderdik, bunu da kabul etmediler. Şimdi, ‘Niye bize destek vermiyorsunuz’ diyorlar. Bu ülkeyi savaşa götürecek hiçbir belgenin altına, hiçbir CHP’li, ülkesini seven hiçbir kişi imza atmaz. Bütün çabalarımızı, yolu yöntemi gösterdik, şöyle davran, yanlış davranıyorsun dedik, anlatamadık, ‘Ben biliyorum, doğru yapıyorum’ dedi. Türkiye’yi savaşın eşiğine getirdin sen’’ dedi.
Bu insanlık bize uzak dursun
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Diyarbakır İl Emniyet Müdürü Recep Güven’i eleştirerek, şunları söyledi: “Mademki teröristlere ağlamayan insan değildir, o halde bu salonda insan da bulunmamaktadır. Şehit anaları, şehit babaları ve Türk milleti bu bakışa göre insan değildir. Böylesi bir insanlık bize uzak dursun, bu insanlık tanımı bize yabancı olsun. Sormak isterim ki, bu şuursuz polis müdürü kendisini ne zannetmekte? Elinde PKK patentli insanlığı ölçüm cihazı mı vardır? Kimin insan olup olmadığını hangi vasıf ve yetkiyle dile getirmektedir? Bu rezil düşüncelerle Türk Polis Teşkilatı’nda nasıl görev yapmayı düşünmektedir?”
“Sen de Esed gibisin”
BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Meclis’te geçen hafta onay alan Suriye tezkeresine tepki gösterdi. Partisinin grup toplantısında konuşan Demirtaş, “Başbakan, halkın bu politikaya inanmadığını biliyor ki tezkerenin neden çıkması gerektiğini anlatıyor. Neden yangından mal kaçırır gibi tezkereyi çıkardın? Bir insan hem sana hem Esad’a karşı olamaz mı? Olabilir. Örnek biziz. Hem senin hem Esad’ın politikalarına karşıyız. Olabiliyormuş demek. Niye karşıyız? Sen de Uludere’de benzerini yapıp üstünü örten bir zihniyetsin. Esad da ülkesinde bunu yapıyor, sen de kendi ülkende bunu yapıyor, üstünü kapatıyorsun” dedi.
Başbakan eleştirdi, Güven’e destek azaldı
Başbakan Erdoğan’ın Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven’i hedef alan sözleri tepki uyandırdı ancak Güven’e önceki gün destek çıkan siyasilerin sesi, dün cılız kaldı.
Ensarioğlu’dan geri adım yok
Taraf’ın telefonla ulaşabildiği isimlerden AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, “Emniyet Müdürü’nün konuşmasıyla ilgili benim şahsi düşüncem sayın müdürün konuştuğu her şeye imzamı atarım. İnsani temelde konuşmuş, olaya insani temelde yaklaşmıştır. İnsanı kazanmaya yönelik bir üslup kullanmıştır. Sayın Başbakan’ın her defasında dile getirdiği, ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ sözlerinin ışığında yapılmış bir konuşmadır. Sorunun çözülmesi için de önemli bir konuşmadır” dedi.
Tanrıkulu liderini görmedi
CHP’li Sezgin Tanrıkulu ise Güven’in sözlerine desteğini belirtirken, “Sayın Başbakan’ın 15 gün önce kendi imzasıyla atadığı emniyet müdürüyle kamuoyu önünde tartışması doğru değil” dedi. Tanrıkulu, “Güven’e yönelik Bahçeli ve Kılıçdaroğlu da benzer eleştiriler de bulundular” sözüne karşılık, “Kılıçdaroğlu, bugün grup toplantısında Güven ile ilgili konuşmadı. Ben Başbakan’ın konuşmasını yanlış buluyorum” dedi.
BDP’den tam destek
BDP ise Güven’e desteğini dün de sürdürdü. Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, şunları söyledi: “Diyarbakır emniyet müdürü insanlık görevini yapmıştır. Keşke herkes bu emniyet müdürünün yaptığını yapabilse, onun gibi düşünebilse. O zaman bu sorunlar da aşılır.”
Önceki günkü tepkiler daha gürdü
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç:
Hem kişiliğini, hem görev anlayışını, hem 91-95 yılları arasında Diyarbakır’da görev yapmış bir insan olarak yaşadığı acı olayların analizini yaparak bugüne ışık tutmasını takdirle karşılıyorum...
AKP Grup Başkanvekili Ahmet Aydın:
Herkesin görevinin gerektirdiği gibi davranması gerekiyor. Emniyet müdürü vicdanıyla konuştu. Geçmişten bu yana hataların da olduğunu ifade etti. Artık edi bese diyoruz. Her anlamda yeter diyoruz, bu iş bitsin diyoruz.
BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık:
Türkiye’de çok alışık olmadığımız bir ses. Türkiye’nin aslında bu seslere ihtiyacı var. Zaten acıları ortaklaştırabilirsek, çözülemeyecek hiçbir sorunumuz da yoktur. Diyarbakır’dan yükselen bu sesi Parlamento burada seslendirebilirse, acıları ortaklaştırabilirse, gözyaşlarının renginin farklı olmadığını tesbit edebilirsek, çözülemeyecek hiçbir sorunumuz yok. (Arzu Yıldız - Taraf)
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.