Kürt siyasetçi ve yazar Altan Tan, bir kimlik sorunu olarak Kürt sorunu çerçevesinde net konuştu: Abdullah Öcalan, Barzani, Talabani vazgeçse bile ben kimlik hakkımdan vazgeçmem...
Fatih Altaylı'nın Habertürk kanalında ekranlara gelen Teke Tek programında konuşan Altan Tan, Türkiye'deki Kürt sorununu şöyle anlattı:
Türkiye'de bir Kürt sorunu var ve bu sorundan dolayı ortaya çıkmış bir PKK var. Bunun da değişik komplikasyonları var. Türkiye'de herşey güllük gülistanlıktı, hiçbir şey yoktu bir örgüt çıktı ülkeyi kana buladı. Kürt sorunu yoktu demek yanlış. Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren sorunlu bir etnik kimlik anlayışı var. Kürt meselesinin özünde siyasi bir sorun var. Bir etnik kimlik sorunu çözülemediği için de bu kadar olaylar oluyor.
TÜM PKK'LILAR TÖVBE ETSE SORUN BİTMEZ
Tan konuşmasını şöyle sürdürdü: Farzedin ki, Türkiye Cumhuriyeti Ordusu Kandil'e girdi ve yerle bir etti. 5 bin değil 10 bin insanı öldürdü. Veya tam tersini düşünelim bütün PKK'lılar bir gece yattılar sabah uyandılar ve dediler ki, "Biz yanlış yaptık biz gidip tırnak içinde şefkatli kollarına teslim oluyoruz'... Tek sıra dizildiler, Habur'a geldiler, tövbe-i istiğfar ettiler, teslim oldular. Veya Abdullah Öcalan İmralı'dan çıktı dedi ki, 'Türküm, doğruyum. Ne Mutlu Türküm diyene. Ben bu işten vazgeçtim'... Bu sorun bitecek mi? Bu sorun bitmeyecek arkadaşlar. Ortadoğu'da 30 milyon Kürt var. Türkiye'de de bunların yarıdan fazlası var. Bu adamlar kendi kimliklerinden, kültürlerinden vazgeçmiyorlar. Ne kadar asimile ederseniz edin, ne kadar öldürürseniz öldürün... Abdullah Öcalan vazgeçse de, Barzani ve Talabani vazgeçse de vazgeçmiyorlar. Onlar vazgeçse ben de bir Kürt olarak kimlik hakkımdan vazgeçmeyeceğim.
Fatih Altaylı: Kimlik hakkını açar mısınız?
Bu defalarca konuşuldu. Bir halkın dilini serbestçe konuşması, ana dilde eğitim alması, istiyorsa seçmeli ders alması. Köy, kasaba, dağ, bayır isimlerinin iade edilmesi, anayasanın vatandaşlık tanımının yeniden tanımlanması ve ondan sonra toplumsal uzlaşmayla bu defterin kapatılması. Ben Altan Tan olarak veya benden sonra başka biri bu işlerden vazgeçmeyecek. Bu çok net. Benim dini, etnik, mezhep taleplerim varsa bunların benim vatandaşlık hakkımdır.
Fatih Altaylı: Bunları talep etmenin yolu terör müdür?
Hayır! kesinlikle değil. Ama geriye dönüp bakın, Musa Anter'in artık kara mizah haline gelmiş bir anısı var. Kürtçe ıslık çaldığı için gözaltına alınıyor. Bunları tekrar tekrar anlatmaya gerek yok. 12 Eylül'den sonra 500 bin insan gözaltına alındı. Bu devlet Deniz Gezmiş'i astı, Alparslan Türkeş tabutluklara girdi, Yaşar Kemal yargılandı, Nazım Hikmet 12 yıl hapis yattı, Kemal Tahir ki Türkiye'nin en önemli romancılardan birisi hapis yattı.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.