Tan: Kürtçe ezan Kemalist dönemde kaldı

İmam Hatip Yurdu saldırısını tasvip etmediklerini belirtern Altan Tan, Kürtçe ezana da karşı çıktı.

Bağımsız Diyarbakır Milletvekili Adayı Altan Tan, Kürtçe ezan tartışmalarıyla ilgili, ''Türkçe ve Kürtçe ezan meseleleri İsmet Paşa ve Kemalistler döneminde kaldı. Hiçbir İslam ülkesinde bu tür bir uygulama kabul edilemez'' dedi.

BDP'nin desteklediği Bağımsız Diyarbakır Milletvekili Adayları Leyla Zana, Nursel Aydoğan, Emine Ayna, Şerafettin Elçi ve Altan Tan, Ekin Parkı'nda düzenlenen toplantıda, basın mensuplarıyla biraraya geldi.

Altan Tan, bir gazetecinin ''Kürtçe ezan tartışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusu üzerine, Türkçe ve Kürtçe ezanın İslam inancına göre kabul edilemez olduğunu, bunların provokasyon olduğunu söyledi.

''Türkçe ve Kürtçe ezan meseleleri İsmet Paşa ve Kemalistler döneminde kaldı. Hiçbir İslam ülkesinde bu tür bir uygulamanın kabul edilemez'' diyen Tan, Kürtlerin de böyle bir şeyi kabul etmeyeceğini, Kürt halkının Müslüman olduğunu ve Kemalistlerin Türkçe ezan kararına en büyük direnişin Kürtler arasında olduğunu belirtti.

''ÖĞRENCİ YURDUNA SALDIRIYI TASVİP ETMİYORUZ''

Şerafettin Elçi de ''Öğrenci yurtlarına yönelik molotoflu saldırıyı nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna öğrenciye ve sivile saldırı yapılmasını tasvip etmediklerini, bunun karşısında olduklarını ifade ederek, ''Bu olayların incelenmesini istiyorum. Bu bir provokatörün marifeti mi, yoksa haddini bilmez 2-3 çocuğun işi mi? Bu tür yanlış davranışları Kürt halkına ve bizim bloka mal etmesinler'' dedi.

Leyla Zana da seçimin, Türkiye'nin geleceğinin oylanması olduğunu, seçim çalışmalarında halkın siyasal iradesini sandığa götürme kararlığını gördüklerini belirtti.

Zana, şöyle dedi:

''Hiç kimsenin bir kaygısı olmasın. Diyarbakır nabzı çok iyi tutan bir ildir. Asla emeğe saygısızlık yapmaz. Bu seçim barış yolunun açılacağı bir seçim olacak. Barış yolu açıldığı zaman bütün sorunlar çözülür. Bu kan durursa, gençlerin ölümü durdurulsa hep birlikte çok şey kazanırız. Ülkenin önü açılır. 13 Haziran günü Başbakanın ülkeye hitap etmesi çok önemli ve anlamlıdır. Toplum 13 Haziran günü büyük bir sabırla, adeta nefesini tutarak beklemektedir. Umuyoruz barış yolu o gün startını verecektir. Ülke rahat bir nefes alacaktır.''

''MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Diyarbakır mitinginde 'anadil anayasaya girse karnınız doyacak mı?' dedi. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?'' soruna da Zana, şu yanıtı verdi:

''Karın doyurmadığını, ancak karnın neden aç olduğuna bakmak gerekir. Ülkede inkar, asimilasyon ve yok etme politikaları olmasaydı, karnımız da tok olurdu. Topraklarımız bizi ve Türkiye halklarını doyuracak verimlilik ve zenginliktedir. Eğer bölge insanı açsa savaştan kaynaklı nedenlerden dolayıdır. Anadil eğitimi karnımızı doyuracaktır, aynı zamanda beynimizi, yüreğimizi, ruhumuzu da doyuracaktır. Sayın Bahçeli'nin karın doyurmaz dediği şey aslında bir toplumu ayakta tutar. Bir insan kendi dilini konuşamıyor, okuyamıyor ve yazamıyorsa o insan insan olmaktan çıkmıştır. Sayın Bahçeli'nin ifade ettiği söz, hayatın gerçekliğiyle bağdaşmıyor.''