Uluslararası birliklerin ülkeden ayrılmasıyla Afganistan'da ülkenin geniş kesimlerini kontrolü altına alan Taliban'ın ülkenin kuzeyindeki üç önemli vilayet merkezi olan Kunduz, Sar-i Pol ve Talukan'ı ele geçirdiği bildirildi. Yerel yetkililer, söz konusu vilayet merkezlerinin Taliban'ın kontrolüne geçtiğini doğruladı. Böylelikle, son üç gün içinde toplam beş vilayetin yönetim merkezi Taliban'ın eline geçmiş oldu. Afgan güvenlik güçleri, Taliban'a karşı geniş çaplı bir operasyon başlatılacağını açıkladı.
Stratejik açıdan büyük önemi olan Kunduz'un ele geçirilmesi uluslararası birliklerin ülkeden çekilmesi sonrası taarruz başlatan Taliban'ın en büyük başarısı olarak görülüyor. Afganistan Savunma Bakanlığı'nın verdiği bilgilere göre, Afgan güvenlik güçleri Kunduz'daki önemli kurumların yeniden ele geçirilmesi için bir harekat başlattı. Görgü tanıkların kentin "tam bir kaos içinde olduğu" bilgisi verdi.
El Cezire kanalına konuşan bir Taliban sözcüsü ise Afgan hükümeti ile şu anda olası bir ateşkes üzerinde mutabakat sağlanmamış olduğunu belirterek yeni bir ABD harekâtına karşı uyarıda bulundu.
Almanya'da göç tartışması
Afganistan'daki gelişmeler Almanya'da da yakından izleniyor. Taliban'ın kontrol sağladığı Kunduz'da Alman askerleri uzun bir süre görev yapmıştı. 2003'ten 2013 yılına kadar Uluslararası Güvenlik Destek Gücü (ISAF) bünyesinde Kunduz vilayetinde varlık gösteren Alman birlikleri, askeri üssün kontrolünü 2013'te Afgan güvenlik güçlerine devretmişti. Ancak 2020 Kasımı'nın sonuna kadar yaklaşık 100 Alman askeri, Afganistan'daki güvenlik güçlerini eğitmek üzere bölgede kalmıştı. Almanya uluslararası Afganistan misyonunun son ermesiyle birlikte son askerlerini 30 Haziran'da Afganistan'dan çekti.
Almanya'da iktidar partisi Hristiyan Demokrat Birlik'in (CDU) dış politika sözcüsü Jürgen Hardt, "Taliban'ın ilerleyişi uluslararası askeri yardımları yazın sona erdirme kararının acı bir sonucu" dedi. Hardt, gelişmeler nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan Afganların durumuna ilişkin olarak Almanya ve Avrupa'nın Birleşmiş Milletler (BM) ile komşu ülkelere destek vermeye hazır olması gerektiğini ifade etti.
CDU'nun meclis grup başkanı Thorsten Frei ise Die Welt gazetesine açıklamasında, Taliban'ın ilerleyişinin ülkenin "tüm kesimlerinin güvensiz hale geldiği" anlamına gelmediğini söyledi. Frei, Afganistan içinde "güvenli göç alternatifleri" bulunduğu sürece "korunmaya muhtaç" şartının yerine gelmeyeceğini söyledi. CDU'lu politikacı bu durumun tamamen değişmesi halinde, uluslararası kamuoyunun ortak bir yanıt vermesi gerektiğini ifade etti.
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, geçen ay uluslararası birliklerin çekilmeye başlamasıyla çatışmaların arttığı Afganistan için "insani kriz" uyarısı yapmıştı. Sene başından bu yana yaklaşık 270 bin kişinin ülke sınırları içinde yerlerinden edildiğini açıklayan örgüt, toplam 3,5 milyon Afgan vatandaşının ise kaçmaya çalıştığını açıklamıştı.
Afganistan 1996 yılından ABD'nin 2001 yılındaki müdahalesine kadar Taliban yönetimindeydi. Uluslararası birliklerin mayıs ayı başında Afganistan'dan çekilmeye başlamasından bu yana Taliban ülkede kontrol ettiği alanları genişletiyor. Gözlemciler ülkede yeni bir iç savaşın patlak vermesinden endişe ediyor. (DW)
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.