Şivan Perwer, Kürt müziğini dünyaya tanıtan en önemli isimdir.
Sanatçının 30 Ocak 2010 Cumartesi günü, Avusturya’nın başkenti Viyana’da, Asamble Wien King Orkestrası eşliğinde verdiği konserin açılışını, Cumhurbaşkanı Hein Fischer yaptı, Konseri izleyenler arasında, Irak Kürdistanı Özerk Yönetimi Başkanı Mesut Barzani ile kapatılan DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, Eşbaşkan Aysel Tuğluk, BDP ve AKP’li bazı parlamenterler de vardı.
34 yıldır Avrupa’da sürgünde yaşayan Urfalı Şivan Perwer, ne yazık ki Türkiye’ye gelemiyor.
Sesi ve sazıyla milyonların gönlünde taht kuran Şivan Perwer, 70’li yılların sonunda tanınmaya başlıyor.
Konserlerde söylediği Kürtçe şarkılar, polisi peşıne takıyor.
Her konseri, polisle köşe bucak kovalamacaya dönüşüyor.
Kasetleri el altından, en ücra köylere kadar yayılıyor.
Şivan’ın sıtranları, yasaklardan, baskılardan bıkmış Kürtler için, bir özgür soluktur, bir ışıktır.
Şivan Perwer, çok geçmeden, sanatını Türkiye’de özgürce icra edemeyeceğini anlıyor.
Bunun için yurt dışına çıkmaya karar veriyor. .
Yaban ellerde tutunacağı bir dal arayışına giriyor.
Bazı dostları, o dönemde şöhretinin zirvesinde olan Rahmi Saltuk’u salık verirler.
Rahmi Saltuk ile Şivan Perwer, ilk kez Ankara’da bir konserde karşılaşmışlardır.
Konserin düzenleyicileri ise 2007 seçimlerinde Meclis’e giren BDP Hakkari Milletvekili Hamit Geylani ve Avukat İsmet Ateş’tir.
Şivan Perwer, 1979’da pasaportunu almış, yurt dışına gitmeye hazırdır.
İstanbul’da , bir dostu vasıtasıyla Rahmi Saltuk’tan randevu alır.
Unkapanı’ndaki bir müzik şirketinde buluşurlar.
Şivan, niyetini açıklar, Rahmi Saltuk’un yardımını rica eder.
Rahmi Saltuk, tereddütsüz iki isim verir:
- İsveç’e gidersen Mahmut Baksi’ya, Almanya’ya gidersen Elazığlı Beko’ya selamımı söyle. İşte telefonları. Bir aksilık olursa beni ararsın.
Şivan, İsveç’e gideceğini belirtince, Rahmi Saltuk, “O zaman mesele yok. Mahmut Baksi ile görüşmen, sana tüm kapıları açmaya yetecektir. Haydı yolun açık olsun” der.
- Şivan, sen İsveç’e, kalmak için mi yoksa geri dönmek üzere mi gidiyorsun, diye sormayı da ihmal etmez.
Şivan, şartlar el verdiğinde tabii ki döneceğini açıklar.
Bilindiği gibi, gidiş o gidiştir.
Mahmut Baksi, 19 Aralık 2000 tarihinde hayata veda edinceye kadar, Şivan Perwer’ın en yakınıdır. Abisidir, hocasıdır, menajeridir, can dostudur.
Şivan Perwer, özgür Avrupa topraklarında sanatının doruğuna ulaştıkça, dostları ve düşmanları da o kadar çoğaldı.
Uluslararası birçok müzik festivalinde, sazını ve sözünü başarıyla konuşturan Şivan Perwer, ne yazik ki doğduğu, büyüdüğü topraklara hasret...
Sanatının gıdasını devşirdiği topraklara yasaklı...
Kasetleri, sidileri onlarca yıldır mılyonlarca evde, TV’lerde, radyolarda, işyerinde, araçta çalınıyor.
Doğum yeri Siverek’e heykeli dikiliyor.
Ama devlet katında hâlâ yasaklı, hâlâ sakıncalı.
Ocak 2009’da TRT’de röportajı yayınlandı.
Ama onun ülkeye korkusuzca gelmesini sağlayacak yasal yollar henüz açılmadı.
Şüphesiz, Şivan Perwer de, günü gelince, Anadolu’da yetişen her değer gibi, sıla hasretinden kurtulacaktır.
Şivan Perwer’in dünyaya tanıtılmasında emeği olan iki ismi, Rahmi Saltuk ve Mahmut Baksi’yi unutmamak için, bu kaydı da, tarihe düşmek bir görevdir.
Kürtçe, Türkçe, İsveççe 20’ye yakın kitap yazan rahmetli Mahmut Baksi, edebiyat tarihinde hak ettiği yerini almıştır.
Diyarbakır’daki mezarında, ruhu, şüphesiz bu topraklar için yapılan her güzel adıma sevinmektedir.
Şivan Perwer ve Rahmi Saltuk’a da, halk için yaptıkları sanatta başarılarının devamını dilemek boynumuz borcu.
YARIN
Ahmet Arif, neden bazı şiirlerine sansür uygulamak zorunda kaldı?
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.