BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Ertuğrul Kürkçü ile birlikte açıkladığı bildiriyi eleştiren Taraf Gazetesi Genel Koordinatörü Yıldıray Oğur'a Twitter'dan yanıt verdi. Oğur'un 2007'de kendisine yönelik yaptığı eleştiriyi hatırlatan Önder, "Aydın tavrının iki turnusolu vardır. Başörtüsü ve Kürt meselesi. Kim görmüş bu olgularda yalpaladığımı? O gün söylendiğinde sahici olup, bugün söylendiğinde "olmayan" ne? Şeytan bu soruda illegaldir" dedi.
Yıldıray Oğur'un Taraf'ta Önder ve Kürkçü'yü eleştirdiği, "Barışı barışseverlerden kurtarmak" başlığı ile yayımlanan bugünkü yazısında şunları yazdı:
Dün BDP'li vekiller Sırrı Süreyya Önder ve Ertuğrul Kürkçü uzun ve ortak bir barış açıklaması yaptılar.
"Savaş siyaseti Türkiye'nin güç ve servet sahibi sınıflarının yüzyıllık ezberinden başka bir şey değildir." Off. Şimdiden sıkıldınız değil mi?
"Bundan sonra turistlere ve sivillere de hassasiyet göstermeyeceğiz" diye tehdit savuran TAK'ı, adını vererek eleştirdiler diye de iki sosyalistin faziletlerinden bahsetmeye hiç niyetim yok.
Geçen hafta iki barış çağrısı daha geldi. Birini Türkiye Barış Meclisi'nde toplanan meşhur aydınlar yaptı. Diğerini İspanya'dan Arda Turan... Hangisini duydunuz?
(...) Türkiye'nin böyle barışseverliğe, böyle demokratlığa, böyle insanlığa kafası pek yatmıyor. O yüzden de Arda Turan'ın cesaretle barış istemesine yattı.
Barışı, kafası adam öldürmeye çok kolay yatan bu barışseverlerin işgalinden kurtaracak ilk pas olsun Arda'nın ki. Bu yüzde yüzlük pası gole çevirmeyeni de şike operasyonundan götürsünler...
TWİTTER'DAN JET HIZIYLA CEVAP
Sırrı Süreyya Önder'in Yıldıray Oğur'a Twitter'dan verdiği cevap ise şöyle:
"Yıldıray Oğur yarınki yazısında bizim faziletimizi övecek durumda olmadığını yazmış. Cevabını kendi yazısında bulabilir. Yıl 2007. Site şimdi yayında olmayan www.siyar.org.
Yıldıray, benimle Ufuk Uras'ın kıyaslamasını yapmıştı. Mevzu başörtüsü ve kürt meselesi "..Diğer tarafta yıllarını 12 eylül zindanlarında geçirmiş Sırrı Sureyya fındık toplamaya giderken bir minibüs içinde hayatlarını kaybeden 23 mevsimlik işçinin (bazıları sadece çocuk) trajedesinden bahsediyor, sol vicdandır diyor, gözü yaşlı samimi bir dil kurararak içimize işliyor. Mantığın ve Vicdanın imdadına da Sırrı Sureyya yetişti. Tıpkı 28 Nisan 12.30'da bizim çağrımıza uyarak muhtıracılarla dalga geçmek için Galatasaray önüne yetiştiği gibi..."
O gün bahsedilen işçiler, hayatını kaybeden mevsimlik Kürt işçilerdi. Yıl 2007. O gün ne düşünüyorsam bugün de aynı noktadayım bu ülkede. Aydın tavrının iki turnusolu vardır. Başörtüsü ve Kürt meselesi. Kim görmüş bu olgularda yalpaladığımı? O gün söylendiğinde sahici olup, bugün söylendiğinde "olmayan" ne? Şeytan bu soruda illegaldir.
Muhafazakar arkadaşlara bir soru cevabını bana değil kalplerine versinler. "Karşındaki ya dinen kardeşin, ya hilkaten eşindir unutma" işte bu söz kime aittir? Ne zaman ve kime söylenmiştir? Bizim bağrımız köy mezarlığına dönmüştür. Çok dostumuz, kardeşimiz orada medfundur gönlümüz bir kardeşlik yaylası gibidir. Kolayından kimseyi silmeyiz. Eyyama göre dönmeyiz. Dönenin elini bırakmayız. Sevene de sövene de selam olsun"
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.