Nimet Baş ve Sırrı Süreyya Önder'in de aralarında bulunduğu komisyon üyeleri, saat 11.00'da Çiller'in yalısına geldi. Komisyon üyelerini yalıda Çiller karşıladı. 28 Şubat döneminin Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller, TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’na o dönemi anlattı.
Çiller’e 2 Mart 1994’te yaşanan DEP milletvekillerinin tutuklanması ile ilgili olayı sorduğunu aktaran Önder, “Ona ‘Bu gölgeyi meclisin üzerinden sileceğiz’, demecini sordum. Sayın Grup Başkanvekilimiz Pervin Buldan’ın rahmetli eşinin katledilmesi meselesini, Kürt iş adamlarının listesi var, Holiday Inn Oteli’nde verdiği demecin arkasına gelmesi, bu Sayın Pervin Buldan’ın sorusuydu. Sayın Eşbaşkanımız Gülten Kışanak Özgür Ülke Gazetesi’nde çalışırken gazetenin bombalanması ve bu bombalanmadan hemen önce Sayın Çiller’in Özgür Ülke Gazetesi’ne dönük etkin önlemler alınmasını içeren gizli bir yazısı vardı. O belgeyi kendisine sundum. Böyle bir yazınız var, talimatınız var akabinde bu olmuş. Bunları sordum" diye konuştu.
‘TAK-ŞAK’LI İLİŞKİ
Önder, Çiller’in Refah Partisi ile hiçbir şekilde ortaklık yapmayacağını açıklamasına rağmen koalisyon hükümet kurduklarını hatırlatarak, Çiler’in “Refah Partisi ile koalisyon kurmayacağım" açıklamasını neden yapma gereği duyduğunu sorduğunu anlattı. Çiller’in döneminde Kürt kökenli vatandaşların yaşadığı bin 500 köyün boşaltıldığını kaydeden Önder, Madımak, Gazi olayları gibi aynı dönemde yaşanan olaylarla ilgili sorular yönelttiğini dile getirdi.
Basın mensuplarının Çiller’in cevaplarından tatmin olup olmadığını sorması üzerine Önder, “Şimdi moda oldu, askerin komplo kurma meselesi ama hatırlayalım, Doğan Güreş Paşa ile aranızda ‘Tak-Şak’lı bir ilişki vardı. Siz tak diyordunuz o şak diye yapıyordu. Bunu da kendisi açıklamıştı. Dolayısıyla biraz bu gerekçeler ikna edici değildi. Refahın mal varlığını araştırma önergesi vermesinin ardından koalisyon kurulması ardından bu önergenin Refah tarafından aklanması bunlar da demokrasimizin hoş şakaları. Bugün gülümseyerek söylüyoruz ama bir dönem işler böyle çalışıyordu" dedi.
"BEN BİR ANAYIM" DEDİ GÖZLERİ DOLDU
Soruları üzerine Çiller’in duygulandığını ve gözlerinin yaşardığını belirten Önder, “Çiller’in ‘Benim böyle bir şey yapacağımı nasıl düşünürsünüz? Ben bir anayım" dediğini aktardı.
"HANGİ ANAYA BUNU KABUL ETTİREBİLİRSİNİZ?"
Önder, şunları söyledi: “Ben de tezgahın böyle çalıştığını, sistemi hiç bilmeyen birini sistemin önüne koyduklarını, ama hayatın olağan akışında siz ‘Kürt iş adamlarının listesi var’ dedikten sonra keklik gibi Kürtler öldürülünce sormaz mı insan? Ben hiç bunların adını yeni duymuştum o zaman. Peki bu mazeret mi? Giden canlara ne olacak? Sizin beceriksizliğinizin, sizin acemiliğinizin bu ülkeye daha fazla savaş, kan, gözyaşı olarak fatura edilmesinin hesabını, acemiliğinizdeki masumiyete mi vereceğiz? Hangi anaya bunu kabul ettirebilirsiniz? Bunları konuştuk" diyen Önder, kendisinin açlık grevleri ile ilgili bir programa katılmak için toplantıdan erken ayrıldığını da sözlerine ekledi.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.