İşte Koloğlu'nun köşesinden o projenin ayrıntıları:
İzzet Çapa Habertürk'te yazdı, "Sezen Aksu'dan bir televizyon projesi geliyor" diye. Sezen Aksu, "Doğru" dedi. 'Ülkenin kütüphanesine bir armağan' olarak görüyor bu çalışmayı, "Bir vefa borcu" diyor.
Her sanatçının onu yaratan ülkesine olan borcu gibi değil, benim algımda söyledikleri. Bu, kendiliğinden olan, kimseye sormadığı, hesap vermek durumunda kalmadan çıkmış bir proje...
Kolay iş değil 45 gün yollarda dolaşmak. "Kadim bir kültür bizimkisi" diyor Aksu, "Daldıkça dalıyorsun ve bitmiyor" diye de ekliyor. 'Türkiye Şarkıları' çalışmasından daha büyük, belki de içine girdikçe daha çok derinleşecek bir proje olduğunu söylüyor sanatçı.
Konuşurken, bir yandan "Acaba vücut kaldırır mı?" diye düşündüğünü hissettim. Cümleler o kadar telaşlı ve peş peşe geliyor ki, "Anlatırken zaten kendini kaptırıyor, iş tamam" dedim içimden. Yaptığı işi Nasreddin Hoca'nın anlattıklarına da benzetiyor Aksu, "Zaten son defa yaparım..." diyor. "Hayal ettiğim gibi bir şey olursa diyeceğim, 'kıymetli' bir şey olacak..."
"Güzel", "Ses getirecek" ya da "Çok konuşulacak" demek başka, 'kıymetli' olmak bir başka.
Aklıma Anadolu'nun seslerini köy köy dolaşıp kaydeden Nezih Ünen geliyor. Sezen Aksu duruyor bir an. Bu yola çıkmışlara saygı duruşu gibi. Sanki Nezih'in kapısı da çalınacakmış gibi geliyor.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.