Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay MİT ile PKK arasında yapıldığı iddia edilen görüşmelerin ses kayıtlarının kamuoyuna yansıması konusunda değerlendirmede bulundu.
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, MİT-PKK arasındaki görüşmelerin ses kaydının deşifre olmasının ardından CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı “Şimdi şerefsiz kim” açıklamalarına “bunlar fırsatçılıktır” sözleriyle tepki gösterdi. Atalay, muhalefete bu konuların siyaset üstü olduğu çağrısında bulunarak “Risk almadan bu sorunlar çözülmez” dedi.
Atalay CNN Türk'ün canlı yayınında MİT ile PKK arasında yapıldığı iddia edilen görüşmelerin ses kayıtlarının kamuoyuna yansıması konusunda değerlendirmede bulundu. Konuyla ilgili gereken incelemeyi tamamlayan MİT’in bir açıklama yapacağına vurgu yapan Atalay “Tabi ses kaydı kaydedilmesi görüşmenin, bunlar gayri ahlaki onaylanması mümkün olmayan şeyler. Söz konusu olamaz. Hiçbir şekilde tasvip edilmesi mümkün değil yani bizim de bütün çabamız bu tür şeylerin cezası ağırlaştırılsın ve bu mekanizmalar önlensin ama çağımızdaki teknik imkanlar da biliniyor. Bunları ne kadar yasal düzenlemeler yapsanız üzerine gitseniz de belli şekilde yapmanın imkanları var. Ama böyle bir şeyi asla onaylamıyoruz” dedi.
"MAL BULMUŞ MAĞRİBİ GİBİ"
Söz konusu ses kaydının yayınlanmasının ardından CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim döneminde Başbakan Erdoğan’ın söylediği “ispatlamayan şerefsizdir” sözlerini hatırlatarak “şimdi şerefsiz kim” şeklindeki açıklamasına da Atalay tepki gösterdi. Bu konuda kurumun değerlendirmesinin beklenilmesi gerektiğinin altını defalarca çizen Atalay şunları söyledi:
“Anamuhalefet partisi genel başkanı daha kurum böyle demişken üzerinde inceleme yapılmamışken hemen mal bulmuş mağribi gibi üzerine atlaması da böyle ileri açıklamalarda bulunmasını esefle karşılıyoruz. Bunlar fırsatçılık, küçük hemen bir şeyler çıksın da fırsat olarak kullanalım ucuzluğu, kendi politikası olmayanların uyguladığı bir yöntemdir bu. Hep başkalarından bir açık bulalım da bir malzeme bulalım da iktidar partisinden onu değerlendirelim. Onun yerine kendi tekliflerini, kendi düşüncelerini, kendi politikalarını açıklasınlar. Şimdi bu konuyla ilgili özellikle bu konularda doğrusu iktidarıyla muhalefeti ile çok dengeli bakmak lazım. Bunlar Türkiye politikaları, siyaset üstü, ulusal dediğimiz çerçevede genel manada Türkiye’yi herkesi ilgilendiren, herkesin hassasiyet göstermesi gereken politikalardır. Yani terördür, Kürt sorunudur. Bu konulara aklı başında, makul, ciddi değerlendirmeler yaparak biraz da yardımlaşarak.. Bu tür konuların çözümü daima iktidar ve muhalefetin yakın işbirliği diyaloğu ve yardımlaşmasından geçmiş. Mümkün olabildiğince iç siyasette bunları kullanmayarak mesafe alınmış. Bu bant kaydıyla ilgili söylemiyorum bunu yani yürüyen çalışmalarla ilgili söylüyorum. Yani yardım işte yardımı alamıyorsunuz çünkü muhalefet iktidarla ilgili bulabildiği tek konu seçim ortamında da bu konuyu sürekli kullanması,konuşması… Çünkü bu duygusal manada da vatandaşı etkilemesi kolay olan konular.”
"RİSK ALMADAN SORUNLAR ÇÖZÜLMEZ"
Terörle mücadelede iktidar ve muhalefetin ortak hareket etmesi gerektiğine vurgu yapan Atalay, “Hükümetler bir anlamda muhalefet, bir anlamda ülkenin geneli bazı riskleri alarak bu sorunları çözer. Risk almadan bu sorunlar çözülmez” dedi.
Başbakan Yardımcısı Atalay Kılıçdaroğlu’nun bugün ki üslubunu eleştirerek “Hükümet bazı riskleri aldığında, muhalefet bunları ucuz şekilde şerefli, şerefsiz tartışmaları falan içinde kullanmaya başlarsa o zaman maksat hasıl olmaz. Kılıçdaroğlu’nun bugün ki yaklaşımını daha sorumlu bir üslup umuyor insan anamuhalefet partisinden. Biraz bekleyen, bir anlayan, inceleyen değerlendiren. Kurumun açıklamasını bekleyen. Ondan sonra da makul bir değerlendirme bekliyor ama aceleyle yakın danışmanların hemen ilk sabah basının karşısına çıktığında iktidara ileri hücumlar içeren birkaç cümle veriyorlar ve onu kullandırıyorlar. Bu tutarlı bir siyaset değil bu konular bu üslupla konuşulacak konular değil diye düşünüyorum” diye konuştu.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.