Sarıgül, The Foreign Policy Centre'nin davetlisi olarak geldiği Londra'da, parlamento binasındaki toplantıda konuştu. Mevcut anayasanın 1980 askeri darbesi sonrası ara dönemde hazırlanmış bir anayasa olduğunu hatırlatan Sarıgül, "Şu anki anayasa, Türkiye'nin ihtiyacına karşılık verememektedir. Birçok değişikliğe uğramış olmasına rağmen bu anayasa, günümüz Türkiye'sinin ihtiyacına cevap veremiyor" dedi.
Anayasanın bir toplumsal sözleşme olduğunu belirten Sarıgül, toplumun tüm birimlerinin rızasını sağlamanın önemli olduğunun altını çizdi. Anayasa mahkemesinin mevcut anayasa nedeniyle kendisini zor durumda bırakabilecek kararlar aldığını aktaran Sarıgül, şunları söyledi: "Anayasada dayatma ve dışlama olmamalıdır. Türkiye'de bugün böyle bir uzlaşma sağlayabileceği bir siyasi anlayış ve arayış yoktur. Ak Parti, basit bir siyasal çoğunluğun yeterli olacağını düşünmektedir. Bu anlayış yanlış ve çok tehlikelidir. Ak Parti'nin bu değişiklikleri genel seçimlerin hemen öncesine denk getirmiş olması da yanlıştır. Türkiye Değişim Hareketi, bu toplumsal uzlaşıyı sağlayabilecek, siyaset ve siyaset dışı herkesi bir araya getirebilecek tek siyasal harekettir."
"TÜRKİYE, DOST ÜLKE İSRAİL İLE ARASINI AÇTI"
Türkiye'nin dış politikasını eleştiren Mustafa Sarıgül, Ermenistan ile olan normalleşme protokolünün zamanlama açısından yanlış olduğunu, Suriye ile yakınlaşmanın ise İsrail'i Türkiye'den uzaklaştırdığını öne sürdü. Türkiye'nin Ortadoğu politikasının yanlış yürütüldüğünü ileri süren Sarıgül, "Son zamanlarda bazı uluslararası analistler, Türkiye'nin Doğu'ya kaydığı görüşünü dile getirmektedirler. Türkiye'nin 'komşularla sıfır problem' politikası bu görüşleri pekiştirmiştir. Türkiye'nin, İsrail'in güvenini kaybederken, Suriye ve Hamas ile yakınlaşması, Ermenistan ile aceleye getirilen normalleşme protokolü, niyetleri doğru olsa da zamanlama açısından yanlıştır. Bu girişimler Azerbaycan ve İsrail gibi dost ülkelerle aramızın açılmasına neden olmuştur" diye konuştu.
İnsan hakları konusunda yasal düzenlemelerin yeterli olmadığı görüşünü dile getiren Sarıgül, "İnsanlar düşündüklerinde, söylediklerinde ve yazdıklarında özgür olmalıdırlar. En kısıtlayıcı kanunlar ise siyasi partiler kanunu ve seçim kanunudur. Avrupa Birliği üyesi dostlarımız maalesef bu konunun üzerinde durmamışlardır. Bu ihtiyaç bizim partimizin bir önceliği olacaktır" ifadelerini kullandı.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.