Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eşbaşkanı Salih Müslim, Suriye’de temel muhalif oluşum olan Suriye Devrimci Güçler Koalisyonu’ndan kendilerine teklif gelmesi halinde koalisyona katılabileceklerini söyledi.
Müslim, “Suriye Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonuna gelince, görüşme kabul ederlerse biz varız, katılacağız bu koalisyona. Ki biz inanıyoruz ki Kürtsüz yapamayacaklar” dedi. Suriye muhalefetinin Kürtleri temsil etmeyen kişileri yanına alarak bir yere varamayacağının altını çizen Müslim, “Muhakkak onlar Kürtleri kapsamaya, almaya çalışacaklar. Bu da Kürt Yüksek Konseyi’dir. Başka çaresi yok” diye ekledi.
Ancak mevcut durumda Suriye Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu ile doğrudan ilişkilerinin olmadığını ifade eden Müslim, “Direkt bir ilişki yok. İndirekt yollardan vardır” dedi.
MOAZ, KÜRTLER OLMAZSA BEN DÖNMEM DİYOR
Müslim, “Onlarla aramızdaki bazı kişilerle ilişkiler var. Onlarda ciddi olarak tartışıyorlar. Örneğin Ahmed Muaz el Hatib’in (Suriye Devrimci Güçler Ulusal Koalisyon Başkanı) verdiği bir istifa vardı. Geri döndürmek istiyorlar, kendisi Kürtler olmazsa ben dönmem diyor. Şartı var yani. Kendisi dönmesi için Kürtlerin içinde olması gerekiyor. Kürtler içinde olursa o zaman Kürt Yüksek Konseyi olacak, başka birisi değil” şeklinde konuştu.
Şu an koalisyon içinde bireysel olarak bir-iki Kürdün olduğunu ve bunların örgütleri temsil etmediğini söyleyen Müslim, sahada ise Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile ilişkileri değerlendirirken, bu yapının yekvücut olmadığına dikkat çekti.
“Tek baş da değil, çok başlı. Her yerde değişik gruplar var. Onun için hepsiyle kalkıp anlaşmak biraz zor. Ki siyasi temsilcileri de yok” diyen Müslim, koalisyon ile ÖSO arasında da kopukluk olduğunu belirtti.
ANLAŞMALAR YEREL DÜZEYDE VE ÇATIŞMALARI ÖNLEMEK İÇİN
Müslim, “Bizim yaptığımız anlaşmalar ise sadece bazı bölgelerde çatışmamak, geri çekilmek, ilişki içinde olmaktır. Kürt bölgesidir, Arap bölgesidir, böyle karma durumlar var. Onlar girdiğinde, bizimkiler girdiğinde çatışmalar oluyor. O zaman şarta bağlanıyor. Siz bizim bölgemizde girerseniz bizden izin alacaksınız, biz girersek sizden izin alacağız şeklinde. Yani çatışmaları önlemek için, bir birlerini öldürmemek için, önlem olarak bazı anlaşmalar, yerel bazda, olmuştur. Tabi rejim de bundan rahatsız oluyor” şeklinde konuştu.
HALEP’TE SİLAHLI GRUPLARLA ANLAŞMALAR
Halep’te Kürtler ile diğer silahlı muhalifler arasında anlaşma olduğu iddialarına da açıklık getiren Müslüm şöyle dedi: “Olan anlaşmalar bazı kesimlerledir, yani herkesle değil. Yani yerel askeri meclisle oluyor. Heseke’deki askeri meclis ile oldu. Halep’te Faruk Tugayı ile oldu. Bunlar Müslüman kardeşlerdir. Heseke’deki ise liberaldir, liberal kesimdir. Bunlar gerçekten oradaki Arapları temsil ediyor. El Kaide, El Nusra gibi değiller.”
GENEL DURUM ‘VUR-KAÇ’TIR
Suriye’de tarafların mevcut askeri durumlarını da değerlendiren Müslim şunları ifade etti: “Genel durum ‘vur-kaç’tır. Biri vurup kaçıyor, sonra diğeri vuruyor kaçıyor. Böyle sürüp gidiyor. Yani kendini tekrarlama var. Rejimin silahları var, hala güçlüdür. Durmadan da Rusya’dan, İran’dan şurdan burdan silah alıyor. Diğerleri de bu silahlı gruplara silah veriyorlar. Suudi Arabistan’dır, Katar’dır, Türkiye’dir, durmadan onlarda silah veriyorlar. Biz ise ancak kendimizi koruyabiliyoruz.”
Halep’te Kürt mahallelerine yönelik saldırılardan dolayı Batı Kürdistan’a yönelik yoğun göç ile birlikte yaşanan sıkıntılara dikkat çeken Müslim, “Yapılan yardımlar belirli oranda ihtiyaçları karşılıyor. Ama süreç itibariyle sıkıntılar olacak. Kendimiz de elimizde biraz imkanlar var. Ama pahalılık var. Mesela tüccarlar her şeyi getiriyorlar. Araplar bizimkilere satıyorlar. Ama pahalıya satıyorlar” diye konuştu. (anf)
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.