"Kürtlerin dağlardan başka dostu yoktur..." Kürtlerle ilgili 1990'lı yıllarda özellikle Batı basınında çok kullanılan bir ifadeydi.
Eğer bu ifade doğruysa, Suriyeli Kürtler için durum daha da kötü çünkü bölgede sığınılacak sarp dağlar da yok.
Suriye muhalefeti içinde güçlü müttefikleri olmadığı gibi, Türkiye ve hatta Irak Kürdistanı hükümeti ile de dostane ilişkilere de sahip değiller.
Fakat Rojava'nın en güçlü hareketi Demokratik Birlik Partisi PYD'nin eşbaşkanı Salih Müslim karamsar değil, "Tüm Kürt halkı arkamızda. Bu da bizim için fazlasıyla yeterli." diyor.
Kürtler, Esad yönetimine Araplardan daha önce, 2005 yılında Kamışlı'daki gösterilerle başkaldırmaya başlamış olsa da silahlı muhalefetle Esad yönetimi arasındaki çatışmadan 2011 yılından bu yana uzak kalmaya çalışıyor.
Ancak, özellikle el Kaide ile bağlantılı radikal İslamcı gruplarla yaşanan çatışmalar, Suriye savaşının yoğunluğunun Kürt bölgelerinde de hissedilmesini sağladı.
Suriye ordusu ile Haseke'de yaşanan çatışma
Salih Müslim ile Londra'da BBC Genel Merkezi'nde konuştuğumuz sırada, Suriye'nin Haseke vilayetinde Baas rejimi ordusu ile Kürt güçleri arasında uzun zamandır yaşanan en şiddetli çatışmalar devam ediyordu.
Müslim'e göre, YPG'nin şiddetli karşı saldırısıyla devam eden çatışmayı Suriye ordusu başlatmış.
"Çatışmalarda şu ana kadar 5 şehidimiz var. YPG 20 Suriye ordusu askerini öldürdü. Çatışma, Baas güçlerinin kontrolümüz altındaki bölgeye şimdiye kadarkilerden daha şiddetli bir saldırı düzenlemesiyle başlamıştı. Güçlerimiz de güçlü yanıt vermek zorunda kaldı."
Suriye'de Cumhurbaşkanı Beşar Esad yönetimine karşı Lazkiye'nin kuzeyindeki gibi yeni cepheler açılsa da, Suriye ordusu en önemlisi Humus'ta olmak üzere isyancıların elindeki toprakların önemli bir kısmını geri alarak güvenini pekiştirdi.
Ancak Müslim, rejmin bu güvenle Kürt bölgelerini de tekrar kontrolü altına almayı deneyeceğini düşünmüyor.
"Yakın vadede böyle bir saldırı beklemiyoruz. Rejimin bize saldırması için önce, Kürt bölgeleriyle arasında bulunan Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) kontrol ettiği bölgeleri ele geçirmeli. Bunu başaramaz. Fakat başarsa bile direnecek gücümüz var. Biz IŞİD'e karşı zafer kazanıyoruz ki IŞİD bazı anlamlarda rejimden daha güçlü. Dolayısıyla rejime karşı da direniriz."
'Diğer muhalifler de bizim gibi yapsalar Suriye kurtulurdu'
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani de dahil olmak üzere farklı kesimlerden gelen "Esad yanlısı" olma eleştirilerine de karşı çıkıyor.
"Biz kendi bölgelerimizi savunuyor ve kurtarıyoruz. Eğer diğer muhalifler de bizim gibi yapsa, şu anda Suriye özgür olurdu. Biz Suriye'de rejimin değişmesini istiyoruz. Fakat meseleyi Esad'a, tek bir kişiye indirgemiyoruz. Rejim yıkılmalı, Esad da onunla birlikte gitmeli."
Fakat Esad yönetimi devrilme sinyalleri vermenin aksine, son bir yıl içindeki askeri başarılarıyla da kazandığı güvenle Haziran ayı başında cumhurbaşkanlığı seçimi düzenlemeye hazırlanıyor.
Müslim, "Cumhurbaşkanlığı seçimi için, Kanton yönetimlerimiz kontrol ettikleri Kürt bölgelerinde seçim sandıkları olmayacağını açıkladı. Bu bence de doğru bir karar."
'Kürtlerde kaçmak yok'
Suriye ordusuyla çatışmaların nereye evrileceğini tahmin edemeyen Müslim, "Rejimin ne yapacağını şu an bilemiyoruz." diyor.
Ancak, PYD'nin önündeki asıl büyük sorun başta IŞİD olmak üzere radikal İslamcı gruplarla çatışmalar.
Bu grupların kullandığı intihar saldırısı, cenazelerin tahrip edilmesi, sivillerin esir alınıp katledilmesi gibi taktikler Kürt ve Arap sivillerin geçen yaz yüksek oranda Rojava'dan Irak Kürdistanı'na kaçmalarına yol açmıştı.
Müslim'e göre, halkı kaçırmaya yönelik bu taktik sonuç vermeyecek.
"Bizim kültürümüzde kendini savunmak var. Beladır, evine girmiştir, kendini savunacaksın. Kürt kültüründe kaçış ayıptır. Filistinli Araplar topraklarından kaçmışlardı. Ona benzer bir şeyi burada uygulamak istediler ama IŞİD'in Selefilerin şanssızlıkları bunu önce Kobani'de uygulamaya çalışmaları oldu. Kobanili olduğum için biliyorum, orada bir kurşun sesi duyulduğunda insanlar kaçmaz, kurşun sesinin geldiği yere doğru giderler. Kolay korkutulacak insanlar değildirler."
Kaçanların büyük bir kısmının Şam, Humus ve Hama gibi yerlerde yaşayan ve savaşla birlikte Kürt bölgesine sığınan kişiler olduğunu söyleyen Müslim Rojava'ya geri dönüşlerin başladığını söylüyor.
'Avrupalı cihatçılar bize karşı savaşıp ölüyor'
Müslim, İŞİD ile birlikte savaşan mücahit İslamcılar konusunda Avrupa'ya da mesaj verdi.
"Avrupa ülkelerinin vatandaşı olup da Suriye'ye savaşmak için gelen birçok cihatçı bizim bölgelerimize gelip bize karşı savaşarak ölüyorlar. Avrupa ülkeleri bu trafiği engellemek için daha çok çaba sarfetmeli."
Irak Kürdistanı ile Rojava arasında Kürdistan Demokratik Partisi KDP tarafından kazıldığı belirtilen hendeklerle ilgili de sorularımızı yanıtlayan Müslim, "Bu Rojava Kürtlerinin durumunu zorlaştırıyor. Ama Kürtler Suriye rejimin en güçlü olduğu ülkede durumun iyi olduğu dönemlerden bu yana açlık ve zorluk içinde yaşadıklarını, başka zorluklara da dayanacağını" söyledi ve ekledi: "Biz halkımıza dayandıktan sonra kazanımlarımız kalıcıdır. Öyle Güneş'e yaklaşan İkarus gibi düşecek değiliz."
'Barış süreci Ankara'nın tutumunu hâlâ etkilemedi'
PYD lideri Türkiye'de PKK ile Adalet ve Kalkınma Partisi hükümeti arasındaki müzakerelerin Ankara'nın Rojava'ya karşı tutumunu hala değiştirmediğini da savunuyor.
"Afrin-Kobani ve Kobani- el Cezire kantonları arasındaki bölgelerde Türkiye ile Jarablus (Karkamış) ve Tel Abyad (Akçakale) sınır kapılarında kontrol Irak Şam İslam Devleti IŞİD'de."
"Hükümet IŞİD'in Türkiye topraklarından aldığı destekten haberdar olmadığını söylüyor. Ama cihatçı internet sitelerine yüklenen son bir videoda, Karkamış'tan bir hafta içinde 200 kişinin IŞİD'e katıldığı duyuruluyor. Birden fazla IŞİD var. Türkiye'nin, rejimin, Suudi Arabistan'ın, herkesin bir IŞİD'i var. Aldıkları desteğin önemli bir kısmı Türkiye'den." (BBC Türkçe)
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.