İşte o röportajdan başlıklar...
Zor günler geçiriyordu, belliydi ama yine de her zamaki özenli görüntüsünü koruyordu. “Milano milletvekili yakıştırmasını hak ediyorsunuz” dedim, “Biliyor musunuz, ben hep özenliyimdir. Evde tek başıma da olsam, şık giyinirim” diye cevap verdi ama ardından şunu eklemeyi de ihmal etmedi: “Biz fikir adamıyız, böyle görüntüyle gündeme gelmek hoşuma gitmiyor, bize yakışmıyor.”
Sırrı Sakık ile Türk’e inen yumruktan başladık, mezar tartışması ile devam ettik. Başlamadan önce ben kahve o ise su istedi. “Siz kahve içmez misiniz?” diye sorduğumda “1985’ten beri ağzıma koymadım. Midemde sorun var. O nedenle sağlığıma hep dikkat ederim. Sürekli spor yaparım, kendime bakarım” dedi. “Ama” diye de devam etti, “2001’den beri sigara içmiyordum. Ahmet Türk’e yumruk inince bir tane yaktım!”
ÖZDİL VE COŞKUN’U OKUMAM
Özdil’in yazısının farklı olmak için mi yazıldığını düşünüyorsunuz?
Eminim ki öyle. Tanıyoruz, biliyoruz. Hep bunlarla var olmaya çalışıyor. Birçok yazısını hiç okumam. Baştan ne için yazdığını biliyorum.
Başka kimi okumazsınız?
İsim vermek istemiyorum.
Mesela Bekir Coşkun?
Bekir’i de okumam. Bunların derdi barışa, huzura kavuşmak değil. Dertleri kendileri, köşeleri. Artık onlar için deniz bitti.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.