Önlenemeyen orman yangınları, 1986 yılındaki Çernobil nükleer faciasından etkilenen Bryansk bölgesine de sıçradı. Radyoaktif maddelerin dumanla gökyüzüne yayılmasından endişe ediliyor. Moskova'da yaşayanlar perişan.
Rusya, ülkenin en büyük doğal felaketlerinden birini yaşıyor. Günlerdir devam eden orman ve bataklık yangınlarıyla mücadele sürüyor ancak şu ana dek nihai sonuca ulaşılamadı. Hemen hergün yeni bir yangın çıkıyor. Yangınların özellikle ülkenin nükleer tesislerinin bulunduğu ve radyoaktif maddelerin yoğun olduğu bölgelere yaklaşması büyük endişeye yol açıyor. Moskova’daki zehirli hava nedeniyle zor günler yaşayan bazı aileler ise çareyi kırsal bölgelere kaçmakta buluyor.
Ailesiyle birlikte Moskova'dan ayrılan küçük Stefan, neşeli bir şekilde bahçede koşturuyor. Beş günden bu yana ilk kez arkadaşlarıyla birlikte dışarıda oynayabiliyor. Hava, Moskova kent merkezine nazaran biraz daha katlanılabilir düzeyde. Hâlâ biraz duman kokuyor ama en azından artık gözleri yakmıyor.
Katya ve Nikolai, dört çocukları ve anneleri Nina’yı da alarak Moskova yakınlarındaki bir tatil evine geçtiler. İki katlı ahşap evin kapı ve pencereleri sonuna kadar açık. Artık evlerini rahatça havalandırabilmek için fırsatları var. Katya, önceki günlerin çok korkunç olduğunu söylüyor:
Katya, "Aslında Moskovalılar hep rahattır. Böylesine felaketlerin onları etkilemeyeceğini ya da bir şekilde bir çözüm bulunacağını düşünürler. Dumanın bu kadar vahim sonuçlarana neden olacağını kimse beklemiyordu. İlk önce bunun sis olduğunu düşündük. Sokağa çıktığımızda, şaşakaldık. Kimse ne yapacağını bilmiyordu" diyor.
İtfaiyecilere karşı güven eksikliği
Aslında Katya ve ailesi, her yıl Moskova’nın boğucu büyük şehir havasından uzaklaşmak için şehir dışındaki tatil evlerine gidiyor. Fakat bu yılki yolculuk, tatilin yanı sıra biraz da mecburiyettendi. 13 yaşındaki Varya, Moskova’da yaşadıklarını “Bütün gün evde oturduk, gözlerim kaşınıyordu. Dumana karşı alerjim var. Annem bisikletle dolaşmamı yasakladı. Aksi halde başımın döneceğini söyledi. Sürekli süt içmek zorundaydık" sözleriyle anlatıyor.
Moskova çevresindeki bu kadar çok bölgede yangın çıkması Katya’yı endişelendiriyor. Ayrıca itfaiyecilere de hiç güveni olmadığını söylüyor. Bunun gerekçelerini, “Komşumuzun evinde yangın çıktığında, gerçekten korkunçtu. Yangın söndürme araçları her şey bittikten sonra geldi. Biz komşularla birlikte yangını çoktan söndürmüştük. Onlar sadece bir protokol düzenlediler, hepsi bu!" şeklinde açıklıyor.
Yangınların nükleer tesis ve radyoaktif madde bulunan yerlere yakın olması ise Rus halkının en büyük kaygısı. Radyoaktif maddelerin dumanla gökyüzüne yayılması yeni bir Çernobil felaketine yol açabilir. Çernobil felaketinden sonra yoğun şekilde radyoaktif maddeyle kaplanan Ukrayna ve Belarus sınırındaki Bryansk bölgesi de büyük tehlike altında.
Radyoaktif bölgelerde risk devam ediyor
Nitekim Rusya Acil Durumlar Bakanı Sergey Şoygu, Bryansk bölgesinin güneyinde bulunan 1986 yılında Çernobil felaketiyle radyasyona maruz kalan bataklık bölgesi ve ormanlarda yangın tehlikesinin arttığını doğruladı.
Şoygu, “Orada bir yangın, sadece sıradan zararlı maddeler değil, radyoaktif parçacıklar da açığa çıkacak. Yeni bir radyasyon bölgesi meydana gelebilir. Bu nedenle oraya yeni ekipler sevkettik. Ayrıca bir grup yangın söndürme robotunu da hazır tutuyoruz" dedi.
Çıkan iki yangın çok hızlı bir şekilde söndürülebildi. Ancak tehlike sona ermiş değil. Bir cam kırığının yansıması ya da dikkatsizce yere atılacak bir sigara izmariti kolayca bir yangına yol açabilir. Doğal Hayatı Koruma Vakfı’ndan Nikolai Şmatkov, riskin çok büyük olduğunu söylüyor: "Radyoaktif parçacıklar uzun süredir ormanda bulunuyor. Çoğunlukla zeminde biriken kuru odun parçaları, kırılmış dallar, çürümüş bitki artığı ve çam ağaçlarının iğnelerinde yer alıyor. Tüm bu maddeler çok kolaylıkla yanabilir.“
"Ormanlar kalıcı şekilde korunmalı"
Dumanla birlikte, sezyum 137 gibi radyoaktif maddeler, tekrar gökyüzüne çıkabilir. Bu nedenle Doğal Hayatı Koruma Vakfı, Rus hükümetinden sadece askeri tesis ya da Sarov’daki nükleer araştırma merkezi gibi önemli stratejik yerlerin korunmasına odaklanılmamasını istiyor.
Şmatkov, “Radyasyonlu ormanlara sadece bugün dikkat çekilmemeli. Sürekli ve kalıcı bir şekilde yani yıllar boyunca üzerinde çalışılmalı ve doğru düzgün bir yangın koruma sistemi kurulmalı. Bu ormanların yanmasına hiçbir şekilde müsaade edilemez. Radyoaktif maddeler yüzeyde kalmalı, alevlerle birlikte yükselmemeli" ifadelerini kullanıyor.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.