Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan zirvede İdlib konusuna odaklandıklarını kaydetti. "Ülkemizin yeni bir göç akımını kaldırması mümkün değildir" diyen Erdoğan, "Bundan sadece Türkiye değil Avrupa da etkilenir" mesajını verdi.
Erdoğan, Deyrizor ve Rakka hattı düşünüldüğünde geri dönecek sığınmacı sayısının 3 milyonu aşabileceğini kaydederken, Suriyeli mültecilerin gönüllü geri dönüşleri için çalışmak istediklerini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, varılan görüş birliğiyle önümüzdeki günlerde bölgede olumlu gelişmelerin yaşanacağını düşündüklerini söyledi.
Fırat’ın doğusuna da değinen Erdoğan, IŞİD tehdidinin sona erdiğini, Suriye’nin geleceği açısından en büyük tehdidin "PKK-YPG" olduğunu kaydetti.
Erdoğan, Amerika’yla uzlaşma çerçevesinde iki hafta içinde beklenen gelişmelerin olmaması durumunda Türkiye’nin tek taraflı olarak harekete geçeceğini bir kez daha yineledi.
Erdoğan, "Nihai hedefimiz Suriye’nin bölünmesini engellemek" ifadesini kullandı.
Anayasal komitenin oluşturulması önündeki engellerin kaldırıldığını belirten Erdoğan, Suriye krizine siyasi çözüm için önemli kararların alındığını vurguladı.
Erdoğan, Türkiye’nin asıl amacının mültecilerin geri dönüşü için "barış koridoru"nun oluşturulması olmaya devam ettiğini de kaydetti.
Ruhani, ABD’yle anlaşmak yerine Esat ile anlaşma çağrısı yaptı
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani de zirvedeki açılış konuşmasında, “Suriye’nin toprak bütünlüğüne, milli egemenlik hakkına saygı gösterilmesi ve içişlerine müdahale edilmemesi hususlarına ciddi şekilde riayet edilmeli” demişti.
Ruhani, üstü kapalı ifadelerle Türkiye’nin ABD’yle “güvenli bölge” müzakere yürütmesinden rahatsızlık duyduğunu dile getirdi. Ruhani, “Yabancı güçler bugün ya da yarın bölgeyi terk edecektir fakat biz komşular burada olacağız. Suriye ve Türkiye için Adana Mutabakatı'nın gerçekleştirilmesi iki tarafın endişelerini giderecek bir olgu olabilecektir. ABD Başkanı (Donald Trump) geçen yıl askeri güçlerini Suriye’den çekeceğini söylemiştir. Ancak Suriye konusundaki bu sözlerinin akıbeti onun diğer sözleri gibi oldu. Amerikan güçlerinin bir an önce bölgeyi terk etmesi, Suriye'nin Fırat'ın doğusunda da egemenliğini sağlaması önemlidir” diye konuştu.
“Suriye’nin nüfuz alanlarına bölünmesi kabul edilemez”
Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin de, zirve toplantısının açılış konuşmasında, öncelikle Rusya, Türkiye ve İran'ın garantör ülkeler olduğu Astana Süreci’nin Suriye'de çözüme en etkin katkı veren mekanizma olduğunu söyledi.
Ankara’nın Washington yönetimiyle “güvenli bölge” müzakeresini de “nüfuz alanı” eleştirisinde bulunduğu gözlemlenen Putin, Suriye’nin kuzeydoğusundaki durumdan endişe duyduklarını belirterek, “Bu bölgedeki ve Suriye'nin diğer bölgelerindeki güvenlik sorunları, yalnızca egemenliğin ve toprak bütünlüğünün korunması ilkeleri esas alınarak çözülmeli. Suriye’nin nüfuz alanlarına bölünmesi kabul edilemez” dedi.
Putin, Türkiye’nin aksine İdlib’de sivil halk yerine terör unsurlarına dikkat çekti. Rusya lideri, "Şu anda en fazla endişe verici bölge, son dönemde terör örgütlerinin faaliyetlerini arttırdığı İdlib gerilimi azaltma bölgesidir. Bu bölge, çeşitli aşırılık yanlıları için sığınma noktası olmamalı ve silahlı provokasyonlar düzenlenmesi için bir platform işlevi görmemelidir” diye konuştu. (İlkehaber, VOA)
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.