Son KCK operasyonları kapsamında tutuklanan 35 gazeteciye savcılık sorgusunda şaşırtıcı sorular yöneltildiği ortaya çıktı.Taraf ’ın ulaştığı ifade tutanaklarına göre, gazetecilere röportajlarından seçim döneminde izledikleri mitinglere kadar birçok konuda soru yöneltildi. Vatan gazetesi muhabiri Çağdaş Ulus’un haber kaynağıyla yaptığı telefon görüşmeleri dava dosyasına delil olarak girdi. Savcılık ifadesinde yurtdışına hiç çıkmadığını ve pasaportu olmadığını belirten DİHA muhabiri Ömer Çelik’e ise yurtdışında KCK toplantılarına katıldığı iddiasıyla suçlamalar yöneltilmiş. Bunun yanında DİHA muhabiri Semiha Alankuş’a gazeteci Nuray Mert’in yaptığı bir basın açıklamasına neden katıldığı sorulmuş.
Bu arada tutuklu 35 gazeteci, cezaevinde ortak bir mektup yazarak tutuklanmalarını kınadı. Gazeteciler mektupta Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ı eleştirdi. Gazetecilerin savcılıkta verdikleri ifadeler şöyle:
Roni Margulies’i tanırım, köşe yazarıdır
DİHA İngilizce servis çalışanı Sultan Güneş Ünsal: Savcılıktaki sorgusunda Taraf yazarı Roni Morgulies, Irak Cumhurbaşkan Celal Talabani ve yayıncı Ragıp Zarakolu’nun da aralarında bulunduğu birçok ismi tanıyıp tanımadığı sorularına muhatap olan Ünsal’ın ifadesi şöyle: Aydın Erdem, Ceylan Önkol ve Necmi Önal isimli şahıslardan yalnızca Ceylan Önkol’un havan mermisi ile öldürüldüğünü basından biliyorum, diğer iki ismi bilmiyorum. Roni Margulies’i tanırım. Taraf ’ın köşe yazarıdır. Mustafa Kaçaroğlu Sosyalist Parti’nin yöneticilerindendir. Ragıp Zarakolu, Özgür Gündem gazetesinin yayıncısıdır.
Türkiye aleyhine haber yapmadım
Vatan gazetesi Muhabiri Çağdaş Ulus: Görüşme yaptığım İsmet Kayhan’ın terör örgütü kapsamında faaliyette bulunduğunu bilmiyordum. Bu kişiyle haber amaçlı görüşmeler yaptım. Ayrıca bu kişinin direktifleri sonucu herhangi bir haber yapmadım. Cahilliğim ve tecrübesizliğim nedeniyle böyle bir işin içerisinde kendimi buldum, terör örgütü üyesiyle konuştuğumun farkında değildim, benim yaptığım haberler Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin aleyhine haberler değildir.
Nuray Mert’in açıklamasına katıldım
DİHA editörü Semiha Alankuş: Nuray Mert’in açıklamasına ben de katıldım, doğrudur. Bu açıklama suç unsuru taşımamaktadır. Ayrıca Musa Anter Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülü programında ben de jüri üyesiydim. Benim evimde yapılan aramada ele çıkan belgeler bana aittir. Bunlar yasaklı yayın değildir. Ben üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum.
Van depremi mağduruyum
Eski DİHA Muhabiri Oktay Candemir: Van depremi nedeniyle İstanbul’da Remzi Coşkun adlı arkadaşımın yanına sığındım. Burada amacım iş bulup çalışabilmekti. Taraf gazetesine de iş müracaatı yaptım. Yapılan arama sırasında el konan bilgisayar ve CD’lerle hiçbir alakam yoktur. Ailem Van’da çadırda kalıyor. Çalışıp aileme para göndermek mecburiyetindeyim. (Dicle Baştürk - Taraf)
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.