Duran,"Medya, bu tutumuyla sorumlu olduğu gerçeğe, okuruna ve mesleğe büyük haksızlık yapıyor" diyerek, medyanın olayı incelemek yerine, olay hakkındaki ideolojik kalıpları yaygınlaştırma işlevi gördüğünü söyledi.
Antep'te 9 kişinin ölümüyle birlikte onlarca kişinin de yaralanmasına yol açan saldırı, Türk basını tarafından henüz saatler içinde PKK'ye mal edilmek istendi. Bir haftadır devletin hedef şaşırtan taktiğine uyumlu yayıncılık örneği sergileyen Türk medyasına deneyimli gazetecilerden tepki geliyor.
EGEMEN MEDYA BİR TARAF
ANF'ye konuşan Ragıp Duran, Türk medyasının Antep'teki saldırıya dair izlediği yayıncılığı eleştirdi: "Herhangi bir anlaşmazlığı, olayı haber yaparken,okurun bilgilenmesi için, anlaşmazlığın, olayın tüm taraflarına söz vermek şarttır. BBC’de bir kural vardır mesela. Taraflardan birinin görüşü alın(a)mamışsa haber bekler, yayınlanmaz. Ama bizde, egemen medya, bizzat kendisi taraf olduğu için, olaylara ‘Biz ve Onlar’ anlayışıyla yaklaşıyor. Haber vermektense, kendi tuttuğu tarafın haklı olduğunu kanıtlamaya çalışıyor. Bunu da, bir tarafın sesini keserek, onu ya yok sayarak ya da onun görüşlerini tahrif ederek yapıyor."
'TÜRK MEDYASI, KENDİNDEN EMİNSE, PKK YETKİLİLERİYLE TEMASA GEÇSEYDİ'
Antep'tki saldırıdan birkaç gün sonra değil, neredeyse saatler sonra PKK'nin 'suçlu' ilan edildiğini hatırlatan Duran, "Türk medyasının görevi/işlevi olayı inceleyip haberleştirmek değil, olay hakkındaki ideolojik-siyasi kalıpları, doğruymuş gibi yaygınlaştırmak. Tahmin değil, somut gerçek yerine, gönlündekini ve aklındakini yazıyor, Türk egemen medyası" yorumunda bulundu.
Ortada herhangi iz, bilgi, belge bulunmamasına rağmen PKK'nin ‘olağan zanlı’ olarak gösterildiğine dikkat çeken Duran, medyanın, PKK'yi şüpheli görüyorsa, HPG’nin 'bizimle ilgisi yok' açıklamasından sonra PKK yetkilileriyle temasa geçmesinin gerektiğini kaydetti. Türk medyasının sadece Antep Valisi'nin ve diğer devlet yetkililerinin verdikleri 'bilgi'yle yetindiğini söyleyen Duran, bunun gazetecilikle bağdaşmayacağını, "Devletin verdiği yanıtlar var. PKK’nin yanıtları yok" sözleriyle ifade etti.
YARI BİLİNÇLİ BİR SUÇ ORTAKLIĞI VAR
Ragıp Duran, Türk medyasının Antep'teki gelişmeyi aktarırken ilkesiz yayıncılığıyla sorumlu olduğu gerçeğe, okuruna ve mesleğe büyük haksızlık yaptığını kaydetti: "Medya, bu tutumuyla evet, sorumlu olduğu gerçeğe, okuruna ve mesleğe büyük haksızlık yapıyor. Özel olarak Kürt meselesi konusunda ideolojik egemenlik, milliyetçilik, militarizm, cehalet, şiddetperverlik gibi farklı nedenlerle, okurların büyük bir kesimi, zaten eleştirel geleneğin/kültürün de eksikliği nedeniyle sorgulama zahmetine girmiyor. Yarı bilinçli bir suç ortaklığı var bu alanda. Toplumda da şiddet, Kürt düşmanlığı, milliyetçilik var ve medyanın yayınları bu kadar kolay karşılık bulabiliyor."
'TÜRK MEDYASI 1850'LERDEN BERİ AYNI'
Duran, Türk medyasının geçmişten bu yana aynı pozisyonu koruduğuna değinerek, bunun, AKP dönemiyle ise geliştiğine vurgu yaptı: "Doğumundan, yani 1850’lerden bu yana Türk egemen medyası hep siyasi, askeri, ekonomik ve ideolojik iktidarların aracısı olarak işlev gördü. AKP döneminde daha yoğun bir tekelleşme, muhalefeti sindirme operasyonu var. ‘Tek parti, tek medya, tekdüşünce’ yapmak istiyorlar. Çok iktidar denedi bunu. Hiçbiri yapamadı."
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.