Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, ‘İrticayla Mücadele Eylem Planı’ soruşturmasının mevcut yasalara göre doğrudan doğruya sivil mahkemelerin alınan girdiğini söyledi. Türk, Adlî Tıp raporu ile telefon kayıtlarının da davanın seyrini önemli ölçüde belirleyeceğini söyledi.
Yasalar çok net
Anayasa’nın sivil ve askeri yargı alanına giren suçları çok net tarif ettiğini hatırlatan eski Bakan Türk, “Askeri suçların askeri mahal ve kıtalarda askeri konulara ilişkin düzenlemeleri kapsar. Genelkurmay’da hazırlandığı iddia edilen belgenin altında asker kişilerin imzası var ama askeri bir suç değil. Çünkü askeri mahal ve kıtaları ilgilendirmiyor. Askeri görev ve hizmete ait bir suç da değil. Askere ait görevler arasında hükümet değişikliği yapmak ya da ona karşı darbe yapmak diye bir şey yok. Bu sivil yargı alanına giren bur suçtur” diye konuştu. Konuyu askerî yargıya taşıma gayretleri konusundaki tartışmalara da değinen Türk, şunları söyledi: “TCK’nın 312. maddesi, cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini tamamen ortadan kaldırmaya veya görevini yapmaya kısmen ya da tamamen engellemeye teşebbüsü kapsıyor. 311. madde ise yasama organına karşı işlenen suçları, yani TBMM’yi tamamen ortadan kaldırmaya ve görevini kısmen veya tamamen ortadan kaldırmaya yönelik suçları kapsıyor. Her ikisi de ağır cezaya giriyor. Dolayıysa bu eylem planı bu kapsama giriyor.”
Sivil mahkeme bakar
2005 yılında TCK’da yapılan değişikliğin yanı sıra bu yıl CMK’nın 250. maddesinde yapılan düzenleme ile askeri mahkemelerin yetki alanının daraltıldığını hatırlatan Türk, şöyle devam etti: “250. maddenin 1. fıkrasının c bendinde yapılan düzenleme ile hükümeti darbe ile ortadan kaldırmaya ibaresine, ayaklanma ve darbe teşebbüsü de eklendi. Bu, ancak savaş ve sıkıyönetim hallerinde askerî mahkemenin görevlerine ilişkin hakkı saklı tutuluyor. Mevcut kanunlar gereği suça karışan askerlerin sivil mahkemelerde yargılanması gerekir. Bu çok kesindir. Zaten dava şuan sivil mahkemede.”
Askerin sivil mahkemede yargılanmasından kimsenin rahatsız olmaması gerektiğini, bu durumun demokratikleşmenin ve sivilleşmenin bir gereği olarak görülmesi gerektiğini söyleyen Hikmet Sami Türk, “Bu demokratikleşme yolunda atılmış bir adımdır” şeklinde konuştu.
Yasaların anlamı kalmaz
Eski Adalet Bakanı Türk, belgedeki ıslak imza tartışması konusunda ise şu değerlendirmede bulundu: “İmza ile ilgili bazı tartışmalar var. Adlî Tıp raporu çok önemli bir delildir. Çünkü bilirkişiler tarafından hazırlanıyor. Hâkim bunu dikkate almak zorunda. İmzanın değiştirilmesine ilişkin telefon kayıtları var deniyor. Eğer bunlar izinli yapılmışsa, o zaman, çok önemli hukuki bağlayıcılığı oluyor.”
Türk, “Bu çok hassas bir konu. Ortada bir suç var. Bunun için kim olursa olsun cezalandırılmalıdır. Aksi halde yasaların ve raporların bir anlamı kalmaz. Ama bunu yaparken, askeri kurumların yıpratılmaması gerekir” dedi.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.