PDK, ‘’Ne kendileri ne de kimse ne istediklerini ve ne yaptıklarını bilmiyor. Kürdistan Bölgesi’nin iç işlerine karışacaklarına Türkiye ile sorunlarını çözmelidir’’ şeklinde tepki gösterdi.
PDK’nin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
‘’ Koma Civakê Kurdistanê (KCK) 15 Kasım tarihli açıklamasında siyasi durum değerlendirmesi içerisinde, maalesef yine her zaman olduğu gibi düşmanca bir dille PDK’ye karşı bir değerlendirme yapılmıştır. Ne zaman siyasi çıkmaza girseler, hiç tereddüt etmeden PDK’den bahsederek siyasi yenilgi ve çıkmazlarının üstünü örtmeye çalışıyorlar. Sanki PDK dışında yapacakları bir işleri kalmamış gibi, PDK karşıtı açıklamalar yapıyor ve bu şekilde sorunları çözeceklermiş gibi yapıyorlar.
Türklerin bölgeye gelmesinin nedeni sizin yanlış ve hatalı siyasetiniz sonucudur, Güney Kürdistan bunun bedelini ödüyor. PDK artık ne yapsın? PDK, sizin halka ve bu topraklara karşı yapmış olduğunuz birçok yanlış siyaset ve kötü pratiklerinizi herkesten gizledi. Ama siz Kürdistan özgürlük davası ve halkı önünde engel olmaktan ve sorun çıkarmaktan başka ne yaptınız?
Siz ne istiyorsunuz ve ne yapmaya çalışıyorsunuz? Bunu kimse bilmiyor. Peki neden Kürd sorununu Türkiye’de ve Türkiye yetkilileri ile çözmüyorsunuz, Kürdistan Bölgesi’nin iç işlerine karışıyorsunuz? Eğer Türkiye’ye karşı duramıyorsanız Kürdistan Bölgesi’nde neden sorun çıkarıyorsunuz?
Kürdistan halkı şunu bilsin ki, Kürdistan Bölgesi’nde bulunduğunuz yerlerde zulüm ve sisteminiz yüzünden 500 köy boşaldı. Bu köylerin viran olmasına ve boşalmasına nasıl sebep oldunuz? İşiniz gücünüz sadece Kürdlerin yaşamını zora sokmak olmuş. Şimdi de Kuzey Kürdistan’da yürüttüğünüz yanlış siyaset yüzünden ne huzur ne yaşam kalmadı, halk göç ediyor, mülteci oldu. Şimdi herkes görsün halkın yaşamını tehlikeye koyan kimdir, PDK mi?
PKK’nin inşa edilmesine izin vermediği Güney Kürdistan köylerinin sayıları ve üç vilayete göre dağılımları şöyle: Duhok: 304, Erbil:177, Süleymaniye:34, Toplam : 515 köy boşaltılmıştır.’’
KCK ne demişti?
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı yaptığı açıklamada “Irak’a asker göndermesi söylenildiği gibi bazı güçleri eğitmek amaçlı değildir. Böyle söylenerek gerçek amaç gizlenmeye çalışılmaktadır. KDP de söylem ve tutumlarıyla Türk devletinin esas amacını örtmesine yardımcı olmaktadır” ifadelerini kullanmıştı.
Açıklamada şu ifadeler de yer aldı:
“Kürt sorununda çözüm politikası olmayan Türk devletinin gerillayı tasfiye etmek için her türlü yol ve yönteme başvuracağı açıktır. Bu yollardan biri olarak geçmişte olduğu gibi KDP'yi kullanmak istemektedir. Son zamanlarda bu yönlü bir yoğunlaşma, hesap ve plan içinde olduğu görülmektedir.
KDP ile Kürt Özgürlük Hareketi'ni karşı karşıya getirmek için her türlü fırsatı ve imkanı kullanmaya çalışmaktadır. Güney Kürdistan'a asker göndererek, KDP'yi Şii-Sünni çekişmesi içine çekerek kendi politikasının parçası haline getirip, PKK ile karşı karşıya getirmek ve daha sonra da ortak askeri operasyonlar gerçekleştirmeyi planlamaktadır.
KDP'nin politikaları ve söylemleri Türk devletini bu konuda heveslendirmiş ve cesaretlendirmiş bulunmaktadır.
AKP'nin savaş politikaları, Kürt Özgürlük Hareketi'ne saldırıları, Tayyip Erdoğan’ın Irak bize yönelik terör saldırılarına karşı tedbir almazsa biz alırız söylemleri, Güney Kürdistan’a asker göndermeleri, KDP istihbaratıyla birlikte Güney Kürdistan'da ortak çalışmaları arttırmaları, Mesut Barzani’nin Ankara’ya gidişinden sonra özyönetim alanlarına daha şiddetli saldırılması ve hava saldırılarının arttırılması, KDP-Türkiye ilişkilerinin Kürtler için hayırlı sonuçlar ortaya çıkarmadığını ve çıkarmayacağını göstermektedir.”
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.