Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk, İngiliz belgeselci Grant Gee'nin, “Masumiyet Müzesi" romanından esinlenerek hazırladığı “Innocence of Memories (Hatıraların Masumiyeti)" adlı filminin 7 ve 8 Haziran tarihlerinde İtalya'daki birçok sinemada gösterilecek olması münasebetiyle açıklamalarda bulundu.
La Repubblica'nın Türkiye haberleri uzmanı ve muhabiri Marco Ansaldo'ya konuşan Pamuk'la yapılan mülakat, “Kayıp İstanbul, seni bir filmde buluyorum" başlığı ile okuyuculara sunuldu.
Orhan Pamuk, İstanbul ile özdeşleştirilmesinden gurur duyup duymadığına ilişkin bir soruya, “Başlangıçta, 35 yıl önce, 'İstanbul'un yazarı' olmayı planlamamıştım" diye yanıt verirken, böyle nitelenmeye başlamasının ise kendini keşfetmesini sağladığını dile getirdi.
Pamuk, “Belki de bu yüzden otobiyografi kitabımı 'İstanbul' diye adlandırdım" dedi.
'TÜRKİYE'DEKİ SİYASİ SORUNLAR DÜZELECEK GİBİ GÖRÜNMÜYOR'
Kitaptan yola çıkarak kurulan ve İstanbul Çukurcuma'da 2012 yılında açılan Masumiyet Müzesi'nin gördüğü ilgiden memnun olduğunu ifade eden Orhan Pamuk, 4 yılın ardından müzenin şaşırtıcı bir şekilde kendi desteği ya da özel veya kamu fonları desteği olmadan, bağımsız bir şekilde ayakta durabildiğini, bundan memnuniyet ve gurur duyduğunu belirtti.
“Ancak siyasi kriz, ne yazık ki Türkiye'ye gelen turist sayısında azalmaya yol açtı ve sadece bu yıl için değil, gelecek için de endişeliyiz" diyerek sözlerini sürdüren Orhan Pamuk, “Çünkü Türkiye'deki siyasi sorunlar ve ülkenin bu sorunlarla gündeme gelmesi, ne yazık ki geçecek gibi görünmüyor" diye konuştu.
Röportajı gerçekleştiren muhabir Marco Ansaldo'nun, “İstanbul'da şu an korku dolu, istikrarsız ve rahatsız edici bir atmosfer solunuyor" sözlerine karşılık Pamuk, “Bugün gücün giderek merkezileşmesi ve ifade özgürlüğüne saygı duyulmamasından ötürü öfkeliyiz" dedi.
Orhan Pamuk, “Kitaplarınızda ülkeyi sıklıkla varoşvari olarak betimlediniz. Şimdi ise Türkiye'nin dünyanın merkezinde bulunduğunu düşünmüyor musunuz?" sorusuna, “Şehirlileşme ve hayatlarımızın dünya içinde önemli olmaması hissi bakımından Türkiye'de son 15 yılda dramatik bir değişim yaşandı. Ekonomik ve kentsel peyzaj konusunda da öyle. Bu değişim, yaşamımın ilk 50 yılında yaşadığımdan daha güçlü. Şimdi şunu söylüyorlar: Türkiye önemli" diye yanıt verdi.
Muhabirin “Gerçekten öyle değil mi?" sorusuna karşılık ise ünlü yazar, herhangi bir öneme sahip olmanın iyi bir his yarattığını, bu havayı gazetelerden sıradan vatandaşlara kadar her yerde algıladığını söyleyerek, şu ifadeleri kullandı:
“Bunun bedeli, dünyanın tüm sorunlarına sahip olmamızdır: göçmenlerden, sınırlarımız dahilinde 3 milyon Suriyeliyi konuk etmemize kadar, kısıtlı demokrasimizden ifade özgürlüğü üzerindeki baskılar ve mahkemeler ile hakimlerin manipüle edilmesine, Avrupa ile olan garip ilişkimize kadar. Bazen, Türkiye'nin sorunlarının kimse tarafından umursanmadığı eski, güzel günleri özlüyorum.”
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.