" Halepçe katliamının üzerinde 27 yıl geçti. Halepçe halen de yaralarını saramadı, yüzlerce kişi halen de kullanılan kimyasal silahların yaralarıyla yaşıyor. Daha kimyasal gazların kokuları Halepçe’nin üstünden dağılmadan, Irak’ın Enfal operasyonları Kürdistan’ın her yerinde dalga dalga yayıldı, onbinlerce Kürdistanlı katledildi, binlerce köy yerle bir edildi.
Halepçe’de bir kaç dakikada 5000’i aşkın kişi yaşamını yittirdi. Kimileri kapılarının eşiğinde, kimileri avlularında ve kimileri de iş yerlerinin önünde yaşamlarını yittirdiler. İşin en ilginç yanı Halepçe’nin jenoside maruz kaldığını dünya iki gün sonra öğrenebildi. Bu manzara o günkü dünya koşullarımızı gözler önüne seriyor. Bu manzara komşu devletlerin vahşi kalpliliklerinin ve vicdani duygulardan yoksunluklarının fotoğraf karesidir. Tüm komşu ülkeler ve Arap dünyası sus pus kesildi. Halepçe katliamımın meydana geldiği dönemde dünya İslam ülkelerinin uluslararası konferansı sürüyordu, ama İslami ülkeler kulaklarını kapattılar, gözlerini yumdular. Rusya, Japonya, Çin, hatta Ameri Birleşik Devletleri başta olmak üzere tüm batılı ülkeler olayı ilk başlarda sessizce geçirdiler.
Ülkemizin güneyi, Halepçe jenosidinden 26 yıl sonra da vahşi saldırılara, yeni katliamlara maruz kaldı. İnsanlık değerleri ile hiç bir ilgisi olmayan İŞİD ülkemize hunharca saldırdı. Yezidi Kürtler ve Şengal bölgesi saldırıların ilk hedefi oldu. Binlerce Yezidi Kürt kız ve kadınları esir alındı; yüzlerce kadın, erkek, ihtiyar, çocuk, ellerine geçirdikleri herkesi katlettiler. Kürdistan’da yaşayan tüm etnik kökenliler, değişik din ve mezhep mensupları bu saldırılara hedef oldular. Kürdistan’ın güney batısı da İŞİD’in yeni saldırılarının merkezi oldu. Kobani kasabası aylarca ablukaya alındı. Doğudan batıya tüm güney Kürdistan 1500 kilometre uzunluğundaki sınırı savaş cephesine dönüştü. Halepçe’de olduğu gibi şimdi de bazı komşu devletler, Arap ve Müslüman ülkeler sessizliğe büründüler. Zaten bu devletlerin İŞİD’in kuruluşunda ve güçlendirilmesinde katkıları yadsınamaz, hatta Kürdistan’a saldırmalarında azmettirici rol oynadılar.
Kürdistan’ın maruz kaldığı tüm geçmiş katliamlarda olduğu gibi ne Halepçe ve ne de İŞİD saldırıları Kürdistan’ın kurtuluş ve özgürlük yürüyüşünü durduramayacaktır. Halepçe’de kimyasal bombardımandan sağ kurtulanlar, Halepçe’nin şehit çocukları, kahramanca bugün Kürdistan topraklarının savunuyorlar, Kobani’de Batı Kürdistanlı kardeşleriyle aynı mevzilerde savaşıyorlar. Birlik ve azimli direniş sonucu ve Batı dünyasının hava desteğiyle Kobani kasabası köyleriyle İŞİD ablukasından kurtuldu. Güneyde Kürdistanlılar karış karış topraklarını işgalden kurtarıyorlar, savunuyorlar. Nasıl dün Kürdistan federe yönetimi, Halepçe, Kaledize, Seydsadık’ın harabeleri üzerinde oluştuysa, bugün de Güney ve Batı Kürdistan, Peşmerge ve savaşçılarının kanlarıyla bağımsız ve özgür Kürdistan'ın sınırını çiziyorlar.
- Halepçe’de Kürtler değil insanlık katledildi!
- Tarih hiç bir zaman Halepçe katliamında sesiz kalan komşu ve Arap devlerini unutmayacak!
- Yeni Halepçelerin olmaması için Halepçe'yi unutmuyoruz! "
Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK)
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.