Kürdistan Özgürlük Partisi(PAK) tarafından İstanbul'da, İran Konsolosluğu önünde İran'daki idamları protesto etmek için eylem yapıldı.
Kitlesel olarak yapılan protesto eyleminde, PAK adına Türkçe basın açıklamasını PAK Genel Başkan Yardımcısı Kasım Ergün, Kürtçe açıklamayı da PAK İstanbul İl Başkanı Ali Fikri Işık yaptı.
Basın açıklamasının tam metni şöyle:
Son 50 günde İran rejimi 17si Kürt yurtseveri olmak üzere toplam 79 kişiyi idam etti.
Daha sırada yüzlercesi bekliyor.
İran Molla devleti, en doğal hakları için mücadele eden Kürt halkının yiğit evlatlarını, insanlığın üretmiş olduğu ortak değerleri ayaklar altına alarak, dünyanın gözleri önünde, hiçbir kaygı gütmeden, idam sehpasına göndermekte tereddüt etmiyor.
Hiç kuşkusuz, eğer uluslar arası bir tepki oluşmazsa Molla devleti bu insanlık dışı katliamı sürdürmekten geri durmayacaktır.
Herkesin çok iyi bildiği gibi İran devleti, on yıllardır Kürt halkının mücadelesini kanla bastırmaktadır. Yüzyılın başından itibaren, diğer sömürgeci güçlerin yaptığı gibi İran devleti de, Kürtleri egemenlik altında tutmak için her türlü insanlık dışı yöntemi kullanmakta tereddüt etmemiştir. Bunların en çarpıcı örneği, Kürt tarihinin onur abidesi Mahabad Kürt Devleti’nin başkanı Gazi Muhammed ile arkadaşlarını Çarçıra meydanında, halka açık halde infaz etmesidir. Bugün gerçekleşen her idam, Gazi Muhammed’lerin yeniden hatırlatılması, adeta meydan okunmasıdır. Bunun bilincindeyiz ve asla boyun eğmeyeceğiz. İran devleti de bilmelidir ki, Gazi Muhammed’lerin katliamı ulusal hareketi nasıl durdurmamış ise, bugünkü idamlar da durdurmayacaktır.
Doğu Kürdistan’ın bağımsızlığı için şehit düşen bütün yurtseverleri unutmadığımız gibi, İran devletinin namertliğini yansıtan Dr. Kasımlo’yu da unutmadık. Bilindiği gibi İran, 1989 yılında Avusturya’nın başkenti Viyana da, Kürt sorununu çözmek amacıyla kurulan müzakere masasında Büyük Kürt siyaset adamı Abdurahman Kasımlo’yu da gözünü kırpmadan katletti. Bununla da yetinmedi, Doğu Kürdistan’daki ulusal hareketi imha etmeden önce Dr. Kasımlo’nun ardından Hasan Şerefkendi’yi de katletti. Şah rejimini aratmayan Molla rejimi ihanette devletin geleneksel tutumunu aratmadı; Kürtleri egemenlik altında tutmak için denemedik yöntem bırakmadı. Bugün tanığı olduklarımız, tarihin tekerrüründen başka bir şey değildir. Bunun bilincindeyiz ve sessiz kalmayacağımızı buradan haykırıyoruz. Artık her gün İran’ın karşısında olacağız.
Buradan soruyoruz: Dünya kamuoyu İran’ın bu insanlık dışı uygulamalarına karşı daha ne zamana kadar sessiz kalacak? DAİŞ’in yaptıklarıyla İran Molla devletinin yaptıkları arasında niteliksel olarak ne fark var? Biri satırla doğruyor, öbürüyse meydanlarda darağaçlarında katlediyor! Zihniyet aynı! Farklı olan sadece yöntem.
İran’ın gelenek haline getirdiği bu katliamların bir an önce durdurulması için BM, AB, Uluslar arası Af Örgütü gibi bütün insani kuruluşları tepki vermeye çağırıyoruz. Tepki verin, müdahale edin, sessiz kalmak onaylamaktır.
Türkiye kamuoyuna da sesleniyoruz: ‘kardeşim’ dediğin halde hiçbir acısını paylaşmadığın Kürt halkıyla dayanışmanın tam zamanı: Sesini yükselt! Tepki ver! Kobane’de olduğu gibi sessiz kalma! Gerçekten kardeş olmak istiyorsan, işte fırsat: Her gün darağaçlarına çekilen Doğu Kürdistanlı yurtseverlerin sesine kulak ver, İran Molla Devleti’nin bu gerici, çağ dışı, bütün insanlık değerlerine aykırı tutumunu protesto et!
Son bir kez daha sesleniyoruz: bu vahşete karşı durmak, insan olarak her birimizin ortak görevidir. Bu ceberut devletin zulmünü ortadan kaldırmak için hep birlikte sesimizi yükseltelim!
PAK olarak İran’a buradan sesleniyoruz. Ey İran, idamları derhal durdur! Kürt halkının haklarını tanı! Kürdistanı terk et!
Yaşasın Doğu Kürdistan Kürt halkının onurlu mücadelesi!
Kahrolsun Molla gericiliği!
PAK - Kürdistan Özgürlük Partisi
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.