İşte o yazı:
Tekrar tutuklanmasına karar verilen eski 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan'ın, avukatı marifetiyle yaptığı açıklamalara dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Org. Hilmi Özkök çok sert yanıt verdi.
Doğan'ın avukatı marifetiyle yaptığı açıklamalardaki suçlamaları dönemin Genelkurmay Başkanı Özkök'e sordum. Özkök, konunun yargıya intikal ettiğini, yargıyı etkilemekten kaçınmak zorunda olduğunu belirterek, yorum yapmak istemediğini belirtti. Özkök, buna karşın doğrudan kendisini itham altında bırakan ifadelere ilişkin sorularımı da yanıtladı.
Özkök'e yönelttiğim sorular ve yanıtları şöyle:
Devlet işleri konuşulmaz
Sayın Çetin Doğan, avukatı aracılığıyla bazı açıklamalar yaptı? 1. Ordu Komutanlığı döneminde sizin Genelkurmay Başkanı olarak 1. Ordu'da darbe hazırlıkları konusunda kendisine sorular yönelttiğinizi ifade etti. Doğan'a 1. Ordu Komutanlığı'nda darbe hazırlıkları konusunda sorular yönelttiniz mi? Doğan ile aranızda böyle bir görüşme geçti mi?
- Bunlar konuyu sulandırmak için ifade edilen konulardır. Genelkurmay Başkanı'nın emri altındaki bir ordu komutanıyla konuşması elbette normaldir. Ancak bunlar hassas konulardır, devlet işleridir, çocuk oyuncağı değildir. Bu nedenle özellikle yargıya intikal etmiş bu konuları konuşmayı, yorum yapmayı uygun bulmam.
Herkes karnından konuşuyor
Çetin Doğan'ın açıklamalarında size yönelik ciddi ithamlar var. 1. Ordu'dan bazı bilgi ve belgelerin sizin inisiyatifiniz altında çıkartıldığı ve daha sonra darbe planı olarak basına yansıtıldığı ima ediliyor?
- Esasen yargıya intikal etmiş konularda yargıyı etkileyecek beyanlarda bulunmamak gerekir. Ben buna her zaman özen gösterdim. Ancak görüyorum ki herkes karnından konuşuyor. Ortaya atılan ifadeler karnından konuşmaktır.
Bir tek o konuşuyor
Çetin Doğan kendisinin emekli olmasından sonra 1. Ordu'da bilginiz dahilinde kozmik odadan belgeler çıkarıldığını tekrar yerine konulmadığını, birtakım incelemeler yapıldığını, daha sonra bunların kullanıldığını da ima ediyor, ne diyorsunuz?
- Dikkat ederseniz bu soruşturmaya muhatap olan herkes onurlu bir suskunlukla yargı sürecini bekliyor ama bir tek o konuşuyor. Herkes onurlu bir duruşla yargı sürecini beklerken neden sadece o konuşuyor. Bu sorunun cevabını Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ve kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Bu işler çocuk oyuncağı değildir.
İzin vermezdim
Çetin Doğan muhatap olduğu Balyoz iddialarının tümünü reddediyor. Normal bir plan semineri yaptıklarını belirtiyor. Siz de iddiaları içeren mahiyette plan semineri emri vermediğinizi, size sunulan raporda da bu tür hususların yer almadığını belirtmiştiniz. Bilginiz dışında, normal plan semineri kapsamını aşan bir çalışma yapılmış olabilir mi?
- Benim bu mahiyette bir plan çalışması için verdiğim bir emir yok. Kademesine uygun olarak Kara Kuvvetleri'nden bana sunulan raporda da bu mahiyette bilgiler mevcut değil. Zaten bilgim dahilinde olsa böyle bir faaliyete izin vermezdim. Bunu daha önce de söylemiştim. Benim Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki geçmişim belli. Hangi kademelerde görev yaptığım ve nasıl icra ettiğim, bütün açıklığıyla ortada. Nasıl görevlerimi yapmışım, nasıl terfi etmişim her şey belli. Genelkurmay Başkanlığı'na kadar nasıl yükselmişim tüm mesleki aşamalarım biliniyor. Buna bir şey ilave etmeye ihtiyacım yok. Şimdi yapmamız gereken yargı sürecini beklemektir.
Sorulara cevap versin
Çetin Doğan açıklamasının sonunda da size bazı sorular yöneltiyor?
- Ben söyleyeceklerimi söyledim. Onun soru sorması değil sorulara cevap vermesi gerekiyor. Soru sorması gereken o değil, benim. Şimdi savcılıktan kendisine yöneltilen sorular var. O bana soru sormak yerine kendisine sorulan bu soruları cevaplasın. Yapması gereken odur. Umarım bu soruları cevaplar ve beraat eder. Şu anda içinde bulunduğu sıkıntıyı anlıyorum ve beraat etmesini diliyorum.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.