İşadamı Cem Boyner, insanların özgürlüğünün ülkenin bölünmesinden daha önemli olduğunu söyledi. Türkiye’de İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca eğitim veren okulların olduğunu belirten Boyner, “Ama Kürtlere yok. Kim onlar? Kendi vatandaşın!” diye konuştu.
TÜSİAD’ın yeni anayasa çalışması hakkında bilgi verilen Yüksek İstişare Konseyi toplantısında söz alan işadamı Cem Boyner, çalışmanın güzel hazırlandığını söyledi.
Yapılan öneriler karşısında Türkiye’den duyulacak sesin “Evrensel doğrular, ilkeler tamam da hocam, bunlar bize uyar mı?” şeklinde olacağını belirten Boyner, “Dört yanımız düşmanlarla çevrili, Türkiye’nin gerçeklerine uymaz. Türkiye’nin gerçeklerine uyması için bunları biraz tıraşlayalım. Öyle özgürlükler filan, bunlar bizi bozar’. Alınacak reaksiyon budur” dedi.
Bu konuda iki örnek vermek istediğini söyleyen Boyner, “İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca kendi dillerinde eğitim veren okullar var, ama Kürtlere yok. Kim onlar? Kendi vatandaşın. Niye vermem ki? Bölerler, bölünür Türkiye. Ya bu kafayla gidecek Türkiye, ya hocalarımızın yaptığı bu çalışmayı kendimize uyduracağız, abuk sabuk alaturka bir hale getirileceğiz, o zaman tamamen boşu boşuna çalışmış olacaksınız. Ya da bu ilkelere sıkı sıkı sarılacağız" diye konuştu.
Amerika’nın, İngiltere’ye karşı verdiği bağımsızlık savaşının altında, taxation without representation (temsil olmadan vergilendirme) diye çok önemli bir prensip olduğunu belirten Boyner, “Bütün Türkiye’nin vatandaşlarından, Aleviler dahil topladığınız vergileri, Sünnilere hizmet vermek için Diyanet İşleri vasıtasıyla dağıtıyorsunuz. Bu, taxation without representation’dur. Ülkenin varoluş nedenine aykırıdır” dedi.
“İnsanlarımızın özgürlüğü, onuru, hakları ülkenin bölünmesinden daha önemlidir, devletin kendisinden daha önemlidir” diyen Boyner devamla şunları söyledi:
“Devlet insanları mutlu etmek için vardır. Anayasa da aramızdaki bir sözleşmedir. Beğendiğin ülkenin sözleşmesine girersin, beğenmediğine gitmezsin, böyle bir hakkın var. Bunun için yapıyorsun bu sözleşmeyi, devlet devam etsin diye yapmazsın. Devlet beni korusun, beni eğitsin, düşmanlarıma karşı korusun, geleceğimi garanti altına alsın diye yaşarsın bu ülkede...
Tekrar ediyorum: “Türkiye’nin insanlarının mutluluğu, onuru, haysiyeti -bir kısmının değil tümünün birer birer- bu ülkenin bölünmesinden daha önemlidir’ diyebiliyorsanız, doğru yoldayız, bu işin sonunda güzel bir şey çıkar. Eğer, ’yok hayır bu bize fazla gelir diyorsanız’ Sayın Başkan tavsiyem, bu işi kısa yoldan kesin altından kalkamazsınız."
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.