Türkiye'yi yöneten duygunun "korku" olduğunu ve kendisinin de bir iç savaştan korktuğunu dile getiren Pamuk, "Bomba sendromu hayatlarımızı kuşatıyor" dedi. Pamuk, "Ülkeyi yöneten cumhurbaşkanının giderek artan otoriterliği bakımından endişeliyim" derken kendisinin de, Erdoğan'a kızgın olan liberal ve demokratların yanında olduğunu söyledi.
Orhan Pamuk, La Repubblica gazetesinin Türkiye haberleri yapan muhabiri Marco Ansaldo'ya konuştu.
Pamuk'un, Columbia Üniversitesi'ndeki görevinden dolayı birkaç gündür bulunduğu New York'tan, Ankara'daki saldırı sonrası duygularını aktarmak için kendisini telefonla aradığını belirten Ansaldo, ünlü yazarın şunları söylediğini aktardı:
"İstanbul'da son iki ayda yaşam imkansız hale geldi. Arkadaşlarımız bize sürekli şunu söylüyor: metroya binme, Taksim Meydanı'na gitme, kalabalık yerlere girme. Bu gidişle hiçbir şey yapılamaz. Bomba sendromu, hayatlarımızı kuşatıyor. Türkiye'deki tüm insanlar, benim gibi entelektüeller de, barıştan başka bir şey istemiyor. Sadece birkaç ay öncesine kadar bu elde edilmiş gibi görünüyordu, ama Kürtlere karşı patlayan savaş, korkuya dönülmesine neden oldu. Korku, evet, insanların yüzlerinde, kalplerinde, kafalarımızda: ne yazık ki, bugün Türkiye'yi yöneten duygu budur."
Saldırıyı, uyanır uyanmaz Türkiye'den gelen bir telefonla öğrendiğini belirten Pamuk, "Televizyonu açtım ve görüntüleri, fotoğrafları gördüm, korkutucu bir şey. Benim ülkem bunu hak etmiyor. İçgüdüsel bir tepki verdim: bu haber, yüreğimizi parçalıyor. Sonra kendime şunu söyledim: tüm Türk liberaller, demokratlar, laikler, bunların hepsi bugün Kürtlerle birlikte ve onlara sempati duyuyorlar. Çünkü bu halk, barış istiyor" diye açıklamalarını sürdürdü.
"İç savaştan korkuyorum"
Pamuk, "Türkiye geçmişte 4 darbe gördü. Siz 70'li, 80'li yıllarda olduğu gibi bir iç savaş yaşanmasından korkuyor musunuz?" sorusuna ise şöyle yanıt verdi: "Elbette ki korkuyorum. Özellikle 70'li yıllarda şehrimin caddeleri, sağ ve solcular arasındaki gerçek bir çatışmayı yaşadı. Bugün 35 yaşından büyük olanlar, bugün bile ne yazık ki hala o dönemin korkunç hafızasına sahiptir ve onu bir daha yaşamak istemiyor."
Muhabirin, "Ya şimdi, 2015'te ne oldu? Neden Türkler ve Kürtler arasındaki çatışma geri döndü?" sorununu ise Pamuk, "Sadece 3 ay öncesine kadar bu ülke göreceli bir barış dönemi yaşadı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gerilla ve ordu arasında uzun yıllardır süren savaşın ardından PKK ile müzakereye oturmayı başarmıştı. İlk anda bu girişim iyi gitti" diye cevapladı.
Dünyaca ünlü yazar kendisine, "Sonra bu projeyi ne raydan çıkardı?" diye sorulması üzerine, "Erdoğan'ın Haziran'daki seçimlerde elde ettiği yenilgi. Başkanlık projesine güvenmeyen Kürtleri kendisine oy vermeye ikna edemedi. Böyle, ironik, sandıklarda belirleyici rolü olan Kürtlerin oylarını kaybetti" diye konuştu.
"Seçim yengilisi Erdoğan'ı kızdırdı"
"Peki PKK ile savaşa nasıl gelindi?" sorusuna, "Seçim yenilgisi Erdoğan'ı kızdırdı. Yeniden partisinin tek başına iktidarını hedefliyordu, bir koalisyon hükümeti istemiyordu. Böylece 1 Kasım'da yeniden seçime gitmeye karar verdi. Ancak gelişmelerden memnun olmadı, hükümet ve ordu yeniden Kürt hareketine karşı savaşa başladı" diye karşılık veren Pamuk, "Ama Türkiye'de Erdoğan'ı destekleyenler de var" hatırlatması üzerine şunları kaydetti:
"Tüm millet, onun hesabını anlamaya çalışıyor. Önce, İslami Hilafet'e (IŞİD) karşı mücadele eden uluslararası koalisyonun bir parçası olmak istemedi. Sonra, Amerikalıların talep ettiklerini yapmayı kabul etti: ancak IŞİD ile birlikte Kürtleri de bombaladı."
Pamuk, bu durum karşısında insanların şaşkınlık yaşadığını belirterek, halkın, aniden bir barış ülkesinden, gerek Hilafet ve gerekse de PKK karşıtı bir savaş ülkesine döndüğünü keşfettiğini belirtti.
"1 Kasım'dan sonra..."
Türkiye'de gazetecilerin zor durumda olduğu belirtilen, Bülent Keneş gibi gazetecilerin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaretten tutuklandığı hatırlatılan Pamuk, "Bugün, muhalif gazetelerde çalışan ne kadar çok iyi gazetecinin işinden kovulduğunu görüyorum. Şunu söylemek istiyorum: ABD bazen korkunç savaşlar yapıyor, ancak burada kimse ifade özgürlüğüne dokunma rüyasını görmüyor" diye konuştu.
1 Kasım seçimlerinden sonra Türkiye'deki korku ortamının değişeceğini düşünüp düşünmediği sorulan ünlü yazar, "Öyle umuyorum. Ben, Erdoğan'a kızgın olan liberaller ve demokratların yanındayım" dedi.
Pamuk, Türkiye için endişeli olup olmadığını ise, "Evet, endişeliyim. Çünkü nihayetinde Erdoğan'ın partisinin, ne pahasına olursa olsun tek başına yönetmek istediğini biliyorum. Ben ise, kuvvetli bir şekilde bir koalisyon hükümeti kurulmasını umuyorum. Erdoğan şimdi, Kürtlerin ne sempatisini ne de desteğini alabilir. Endişeliyim. Öyleyim, ülkeyi yöneten cumhurbaşkanının giderek artan otoriterliği bakımından. Ne yazık ki kutuplaşıldı. O (Erdoğan), gücü paylaşmak istemiyor. Aksine, tüm Türkiye'yi kontrol etmek istiyor" ifadeleriyle anlattı.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.