İnsanların toplu olarak bulunduğu ortamlarda allerji riski daha da yükseliyor. İşyerleri de alerji riskinin yüksek olduğu yerler arasında bulunuyor.
Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Alerjisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Reha Cengizlier, iş yerlerinde sigara dumanı, toz, küf, sprey, parfüm, klima gibi etkenlerin astım ve nezle gibi alerjik hastalıkları tetiklediğini vurguladı.
Prof. Dr. Reha Cengizlier, çalışmadan bekleyen klimalarda üreyen küf mantarları ve bazı özel mikroplar da hastalık oluşturabildiği için klima ilk çalıştırıldığında odanın havalandırılması gerektiğini belirtti.
Prof. Dr. Cengizlier, "Ofise geldiği zaman hapşırmalar, gözde yanma kızarmalar veya bilinmiş adı konmuş bir allerjik hastalık varsa, örneğin astımı varsa, astım belirtilerinin ortaya çıkması nefesinin daralması, ofisteki çevresel alerjenlerden herhangi birisinin bu olayı tetiklediğini gösterir." dedi.
Alerjik rahatsızlıklarla başa çıkmak için işyerini sık sık havalandırmak, çevreyi rahatsız edecek koku, gaz, ses, ışık gibi etkenlerin en aza indirmek gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Cengizlier, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Zaten kişinin neye alerjisi olduğu biliniyorsa, ofiste o etkenlerin ortadan kaldırılmasına çalışılır. Durumun düzeltilmesine çalışılır. Bunu yapamıyorsak bile oradan ayrılıp biraz açık havada bulunup rahatladıktan sonra yapılabildiği kadar ofisin bakımı yapıldıktan sonra ortama dönmek bir çözüm olabilir."
Alerjik şikayetlerin işyeri ile olan ilgisini belirledikten sonra çözüme gidilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Cengizlier, "Başta kapalı ortamda sigara içilmemesini sağlamak gelmelidir. Yine çevreyi rahatsız edebilecek iyi veya kötü koku, gaz, ses, ışık kirliliğini minimumda tutmak gerekir. Binada iyileştirme amaçlı tamirat tadilat gerekiyorsa yaptırılmalı, havalandırma ve kaçak açısından sık sık kontrol edilerek gereken düzeltmeler yapılmalıdır." diye konuştu.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.