ABD Başkanı olarak son kez İngiltere'yi ziyaret eden Barack Obama, dün gece saatlerinde Londra'ya indi. Obama'nın İngiltere'ye gelişiyle birlikte Daily Telegraph gazetesinde de İngilizlere 'AB'de kalın' çağrısı yapan makalesi yayınlandı:
"İkinci Dünya Savaşı'nın üzerinden neredeyse 80 yıl geçti. İngiltere, ABD'nin hâlâ en iyi dostu ve müttefiki. İki ülke arasındaki özel ilişki birlikte döktüğümüz kanla biçimlenmişti. Bu ilişki savaş sonrasında Avrupa'da istikrarı ve refahı artıracak yapıyı oluştururken daha da güçlendi.
"Bizden önce ülkelerimizi yönetenler savaşın küllerinden kalıcı bir barışı sağlayacak kurumları ve politikaları inşa etme öngörüsünü göstermişti.
"Birleşmiş Milletler, NATO, Bretton Woods, Marshall Planı ve Avrupa Birliği bu öngörünün sonucu ortaya çıktı.
"Gösterilen çabalar demokrasinin, serbest piyasanın ve hukukun üstünlüğünün temelleriydi. Bu çabaların sonucuysa Avrupa'da 70 yıldan fazla süredir devam eden barış ve refah ortamı oldu.
"Avrupa topraklarında yatan onbinlerce Amerikalı, aramızdaki güvenlik ve refahın ne kadar iç içe geçmiş olduğunun sessiz göstergeleridir.
"Bugün bu düzenin bir sınava tabi tutulduğunu görüyoruz. Terörizm, şiddet, göç ve ekonomik sıkıntılar ancak ABD ile İngiltere'nin karşılıklı biçimde birbirlerine güvenmesiyle mümkün olur. Aramızdaki özel ilişki gelişmenin de önünü açacaktır.
"Londra ziyaretim sırasında Başbakan David Cameron'la bu güçlüklerin tümünü ele alacağız. Terörist saldırıları önleme konusunda kararlı olmalıyız ve gelişmelere de uyum sağlamalıyız.
"Ayrıca IŞİD'e karşı elde ettiğimiz kazanımlara devam edip örgüt yok edilene kadar mücadelemizi sürdürmeliyiz.
"Yemen'den Suriye ve Libya'ya kadar Orta Doğu'da yaşanan krizleri çözmek için çalışmalıyız ki istikrar beklentileri tekrar güç kazanabilsin.
"NATO'ya yatırım yapmaya devam etmeliyiz ki, Afganistan'dan Ege Denizi'ne kadar ülkelerimizin dışındaki sorumluluklarımızı yerine getirebilelim ve Rusya'nın politikalarından haklı biçimde endişe duyanlara güven verebilelim.
"Ziyaretimin zamanlamasının pek çok spekülasyona yol açtığının farkındayım ve itiraf ediyorum: Saygıdeğer Majestelerinin doğum gününü şahsen kutlamak istiyorum.
"Ancak anladığım kadarıyla İngiltere'de büyük bir taşma da bir yandan devam ediyor. Benim ülkem de de benzer bir tartışma söz konusu. İngiltere'nin AB'de kalıp kalmaması, İngiliz seçmenlerin oylarıyla vereceği bir karar.
"Ancak 1939 yılında Kral IV. George'un Beyaz Saray ziyaretinde Başkan Franklin D. Roosevelt'in dediği gibi, biz birbirinden korkmayan iki dostuz.
"O yüzden bir dost samimiyetine dayanarak söylemek isterim ki, vereceğiniz karar ABD'yi de yakından ilgilendiriyor.
"Bugüne kadar İngiltere vatandaşları AB üyeliğinin sağladıklarından faydalanırken, AB de İngiltere'nin değerlerinin yayılmasına yardımcı oldu.
"Avrupa Birliği İngiltere'nin etki alanını törpülemiyor aksine artırıyor. Güçlü bir Avrupa da İngiltere'nin küresel liderliği için bir tehdit teşkil etmiyor, aksine bu liderliği pekiştiriyor.
"ABD olarak İngiltere'nin güçlü sesi sayesinde Avrupa'nın dünya sahnesinde nasıl güçlü bir duruş sergileyebildiğini izliyoruz.
"Bu nedenle hem ABD, hem de dünya AB üyeliğiyle pekişmiş gücünüzün devam etmesine ihtiyaç duyuyor.
"Bugün karşı karşıya olduğumuz güçlükler, göç krizi, ekonomik eşitsizlik, terör tehdidi ve iklim değişimi, hem ABD'nin hem de diğer ülkelerin yüzleştiği zorluklar.
"Günümüz dünyasında sözü geçen ülkeler de bir yandan bağımsızlığını koruyup diğer yandan birlikte hareket etme yeteneğini gösteren ülkeler.
"İran'ı nükleer silah üretmekten vazgeçirirken birlikte hareket ettik. O görüşmelerde AB'nin masadaki varlığı İngiltere'nin etkisini de artırmıştı.
"Paris'teki iklim değişikliği toplantısında İngiltere'nin desteğini de arkasına almış olan AB'nin etkinliği anlaşmayı getirmişti.
"İstihdam yaratma ve değerlerimize bağlı kalarak ekonomik büyümeyi yakalama çabalarında da İngiltere AB'den sıkça faydalandı.
"AB'nin sunduğu ortak pazar, İngiltere halkı için büyük fırsatlar sunmaya devam ediyor.
"ABD ve AB arasında imzalanacak Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı da AB'nin değerlerini yeni bir boyuta taşıyacak.
"Bu işbirliği Avrupa'nın tamamını kapsarsa çok daha güçlü olur. Gün, dostların dayanışma günüdür.
"ABD, İngiltere ve AB, birlikte çalışarak Avrupa'da yüzyıllardır devam eden savaşları sonlandırıp on yıllardır devam eden barışı getirmeyi başardı. Böylece Avrupa dünyanın en güvenli yerlerinden birisi haline geldi.
"Bu çok büyük bir miras. 21. yüzyılın zorluklarına karşı dayanışma içerisinde mücadele ederek biz de büyük bir mirası yeni kuşaklara bırakacağız."
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.