Yeni Şafak gazetesi yazarı Hayrettin Karaman, sitemiz yazarı Fehim Işık’ın “Asimilasyon Bitti mi?” başlıklı yazısının bir bölümünde dile getirdiği imam hatip okullarının Kürtlerin asimile edilmesindeki rolüne ilişkin olarak kaleme aldığı yazıya, gazetedeki köşesinden yanıt verdi. Yazarımızın adından ve sitemizden söz etmeden, ‘bir yazar’ diyerek küçümseyici bir ifade ile yazan Karaman, neredeyse kendi yazısının yarısını oluşturan uzun alıntıya rağmen, yazarımızın iddia ettiği imam hatip okullarının asimilasyondaki rolüne ilişkin herhangi elle tutulur bir argüman da ileri süremiyor.
“Şimdi İmam Hatip Okullarından şikayet edenler, memnun olmayanlar arasına bu yazar ve onun gibi düşünenler de katılmış oluyorlar. Daha önce Batıcılar, modernistler, laikçiler, din karşıtları... şikayet ediyorlardı, şimdi bunlara bir yenisi daha eklenmiş oldu.” diyerek yazarımızın ileri sürdüğü iddialara yanıt vermek yerine kamplaştırmayı körükleyici bir tutum takınan Karaman’ın tavrı okurlarımız tarafından da tepkiyle karşılandı.
Sitemize ve yazarımıza mail gönderen okurlarımızın önemli bir çoğunluğu Karaman’ın yazısında Kürtlerin asimile edilmesinde imam hatiplerin rolünü reddedemediğine, aksine farkına varmayarak da olsa asimilasyonun varlığına kendisinin de dikkat çektiğine vurgu yaparken, birçok okurumuz da cevabi yazıda neyin savunulduğunu çözmekte zorlandıklarını belirttiler.
Karaman’ın okurlarımız tarafından tepki toplayan bir diğer yaklaşımının ise yazısında kullandığı küçümseyici ifadeler oldu. Yazarımızdan uzun bir alıntı yapmasına rağmen adını vermemesini eleştiren okurlarımız, Karaman’ın yaptığının yazarlık etiğiyle de uzlaşmadığını söylediler. Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz yazarımız da, Karaman’ın tutumunun dikkat çekici olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Karaman İslami yazarlar içinde okunan ve görüşleri ciddiye alınan biri. Konumuyla uyumlu ciddi ve etkili bir cevap verseydi, dikkate alırdım. Ama yaptığı yazarlık ahlakına uymuyor. En azından kime yanıt verdiğini, yanıt verirken küçümseme ifadesi olarak dile getirdiği ‘bir yazar’ın nerede yazdığını belirtseydi, tartışmanın verimli bir şekilde sürmesi için çaba gösterirdim.
"Bu bir yana, yanıt verirken bile kendisiyle çelişiyor. Ben imam hatip okullarını değil, bu okulların Kürtlerin asimilasyonundaki rolünü sorguluyorum. O da yazdıklarıyla aslında benim görüşlerimi, yani imam hatip okullarının Kürtlerin asimile edilmesindeki rolünü destekliyor. Bu yalnızca benim kanaatim değil. Neredeyse yazıyı okuyan herkes bu kanaatini bana söyledi, yazdı. Yazıda savunduğum görüşlerden hangisine karşı çıktığını, doğrusu ben de anlamadım. Yazısının bir yerinde şöyle diyor:
‘Bu okullarda alınan eğitim ve bilgi, mezunlarını ırkçılıktan, etnik milliyetçilikten ümmetçiliğe (İslam milliyetçiliğine, milletim İslam demeye) yönlendiriyor. İslam, ümmete dahil olan kavimlerin, ırkların, alt kültürlerin silinmesini, yok edilmesini istemiyor. Yalnızca İslam'a aykırı olan ‘eski kültür ve medeniyet unsurlarını’ temizlemeyi hedefliyor.’ İşte imam hatipler aracılığıyla tam olarak yapılan da budur. İmam hatiplerde Kürtçenin ve Kürtlerin ‘K’sini görmek mümkün değil. O zaman Kürtler ‘ümmete dahil olan kavimler, ırklar, alt kültürler’ olarak görülmemiş ki Kürtçe ve Kürtler, bir dil, bir kültür, bir kavim olarak imam hatiplerden fersah fersah uzak tutulmuş. Tam da Karaman’ın dediği gibi, Kürtler ‘eski kültür ve medeniyet unsurları’ olarak görülmüşler ve ‘temizlenmek’ istemişler.”
Yazarımız Fehim Işık'ın yazısı
Yeni Şafak yazarı Hayrettin Karaman'ın yazısı
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.