Kumarhaneler kralı Ömer Lütfü Topal cinayetine ilişkin dava dosyası kısa bir süre önce İstanbul Savcılığı'nca istenmişti. Gelen topal dosyasından 22 Aralık 1996 tarihinde Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in başkanlığında Köşk'de yapılan Susurluk Zirvesi'nin tutunakları çıktı
Eski Özel Harekatçı Ayhan Çarkın’ın ifadeleri ile genişleyen fail meçhul cinayetlere ilişkin soruşturmada önemli bir adım daha atıldı. Savcı, dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan’ın talimatı üzerine Susurluk konusunda hazırlandığı belirtilen ‘2. MİT raporu’nu istedi.
Özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sürdürülen ve Ayhan Çarkın ifadeleri üzerine genişletilen fail meçhul cinayetler soruşturması sürüyor. Kumarhaneler Kralı Ömer Lütfü Topal cinayetine ilişkin dava dosyası kısa bir süre önce İstanbul Savcılığı’nca istenilmişti. Gelen Topal dosyasından, 22 Aralık 1996 tarihinde Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in başkanlığında Çankaya Köşkü’nde yapılan tarihi ‘Susurluk zirvesi’nin 75 sayfalık tutanakları çıktı.
Radikal gazetesinin haberine göre, dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan, toplantıda Susurluk kazasında ortaya çıkan polis-mafya ve siyasetçi ilişkilerinin ‘vahim noktada’ olduğunu ve bunun araştırılması için MİT’e talimat verdiğini anlatıyor. Ortaya çıkan bu bilgi nedeniyle soruşturmayı sürdüren savcılardan Hakan Yüksel harekete geçti. Yüksel, MİT’e yazı yazarak ‘2. MİT raporu’ olarak bilenen raporu istedi.
Dönemin Cumhurbaşkanı Demirel, iktidar ve muhalefet liderlerin bir araya geldiği toplantıda, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Kemal Yazıcıoğlu’nun görevden alınmasına ilişkin tartışmalar bulunduğu da öğrenildi. Öte yandan, tanık olarak ifadesine başvurulan Kutlu Savaş’ın hazırladığı Susurluk Raporu’nun Azerbaycan ile ilgili 15 sayfalık bölümünün, ‘Uluslararası ilişkiler gerekçesiyle’ rapordan çıkartıldığını anlattığı öğrenildi.
ZİRVEDE NELER KONUŞULDU?
Cumhurbaşkanı Demirel: Elinizde ne kadar mahrem bilgi varsa burada açıklayın.
Başbakan Necmettin Erbakan: Bana MİT ve Başbakanlık ve Teftiş Kurulu’ndan gelen ön raporlar, şu ana kadar kamuoyuna yansıyanlardan çok vahim. İki önemli olay var. Bunları savcılar kapatmışlar. Biz yeniden soruşturma açtırıyoruz. Bunlardan bir tanesi Gaziantep’te Yaprak Televizyonu sahibinin kaçırılması olayı, diğeri ise Söylemezler olayı. Şu anda kamuoyuna yansımayan olaylar da var. Maalesef bazı siyasilerin yakınları da bu olaylara karışmış. İstanbul Emniyet Müdürü Kemal Yazıcıoğlu bana gelip Ömer Lütfü Topalı üç özel tim görevlisi polisin öldürdüğünü söyledi.
Süleyman Demirel: İstanbul’a gittiğimde vali ve emniyet müdürü yanıma geldi. Yazıcıoğlu bana da üç özel tim görevlisinin Topal’ı öldürdüğünü söyledi.
Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller: Biz Yazcıoğlu’nu Başbakan ve Cumhurbaşkanı’na bilgi verip bize bilgi vermediği, elindeki bilgileri savcılığa iletmediği için görevden aldık. Sayın Yılmaz bir çok şey söylüyor. Siz Abdullah Çatlı’yı tanımıyor musunuz? Senin kongrende senin için çalışmadı mı? Seninle birlikte çekilmiş fotoğrafları var.
ANAP lideri Mesut Yılmaz: Biz buraya polemik yapmaya gelmedik.
Başbakan Erbakan: Buradaki konuşmaları gizli tutalım, kamuoyuna açıklamayalım.
Mesut Yılmaz: Neden gizli tutuyoruz böyle bir kararımız yok ki.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal: Evet böyle bir kararımız yok. (Radikal)
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.