Nûbihar’ın bu sayısında derginin Genel Yayın Yönetmeni Süleyman Çevik ağırlıklı olarak Uludere Katliamı ve Diyarbakır’daki kazılarda çıkan kemikler üzerine yazmış ve “Zülme sessiz kalmak da zulümdür” diyerek devlet sistemine köklü bir eleştiri yöneltmiştir.
Rohat Alakom Serhed bölgesi üzerinde resimlerle süslediği dopdolu yazısında ilginç ve dolu bilgiler veriyor.
Osman Tunç ve Ali Karadeniz, yakın dönemde vefat eden Mola Abdullah Varlı hakkında, Nevzat Eminoğlu ise şehit oluşunun yıldönümünde Mola Îzzeddîn hakkında yazmış.
Kürt yazar Seîd Dêreşî Feqiyê Teyran Dîvanı üzerinde yazmış ve yazar Feqiyê Teyran Divanı’nı ilk kez kendisinin hazırladığını, sonradan gelenlerin ise kendi çalışmasından intihal yaptığını ifade edip kendi emeğini sömürdükleri hakkında bilgiler veriyor.
Üç Kürt edebiyatçısı üzerindeki yazılar ilginç ve mutlaka okunmalı: Rûken Çalıştıran, büyük kadın şair Mestûre Hanım Kurdistanî (Erdelanî) hakkında, Tekin Çiftçi, Osman Sebrî hakkında ve İslam Geliş de Mahmut Baksî hakkında yazmış.
Nûbihar’ın bu sayısında biri Helîm Yûsiv ile diğeri ise Prof. Sibel Arkonaç ile olmak üzere iki ropörtaj yer almakta.
Hatice Mollakendî, Ercîş û Van depremi üzerine duygusal bir yazı kaleme alarak deprem gerçeğini bir yazar duyarlığıyla aktarmış.
Ayrıca Tehsîn Îbrahîm Doskî, Konê Reş, Felat Dilgeş, Bedîuzzeman Seîd Nûrsî, M. Munir Timurtaş, Zahir Ertekin, Hesen Polat, Ziwer İlhan, Mûrad Pola, Rojbîn Ozkan û Bro Omerî öykü ve yazılarıyla bu sayıdalar..
Berken Bereh, Mehmet Bozkoyun, M. Ali Aluç, Hasan Hüseyin Çevik, Ömer Faruk Çetinkaplan, Muhammed Karaboğa, Zilkîf Xweşhêvî, Mehmet Ay, Huseyn Şemrexî, Kudbettin Çelik, Sidîq Gorîcan, Azad Rêbiwar, Dilêr Zana, Kelhokî, J. Ahmed Yıldız û Bamed Serdar ise şiirleriyle bu sayıyı süsleyen şairlerden..
nubihar@gmail.com
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.