Dicle Üniversitesinde son birkaç gündür “karşıt görüşlü öğrencilerin çatışması” başlığıyla kamuoyuna intikal eden endişe verici hadiselere tanıklık etmekteyiz. Maalesef olayın taraflarına ve seyrine baktığımızda doksanlı yıllarda memleketimizde yaşanan çirkin ve kanlı oyunların birileri tarafından tekrar gündemleştirilmek istendiği görülmektedir.
Şüphesiz her medeni toplumda olduğu gibi halkımızın içinde de farklı görüş, inanç ve ideolojilerin olması ve bu farklılıkların özgür bir şekilde ifade edilmesi ve savunulması herkesin üzerinde ittifak etmesi gereken bir ilkedir. Bununla birlikte milletimizin kahir ekseriyetinin ortak bir değeri olan İslam dininin ve onun mümtaz peygamberi Hz. Muhammed’in doğumunun siyasi bir argüman ve vasat olarak değerlendirilmesinin ve bunun üzerinden siyasi güç devşirilmeye çalışılmanın öncelikle yüce dinimiz İslam’a ve onun aziz peygamberinin mesajına zarar verdiğini düşünmekteyiz. Zira Üstad Bediüzzeman’ın da ifade ettiği gibi dinin dahilde menfi bir şekilde kullanılması ne dine ne de millete bir fayda sağlamayacaktır.
Dini ve peygamberi siyasi ve ayrıştırıcı bir dille takdim eden bir zata Dicle Üniversitesinde konferans verdirilmesi, emniyet güçlerinin olayın önüne geçmekte geç kalması ve tarafların adeta kavga etmeye hazırlıklı olması bizi düşündüren ve üzerinde düşünülmesi gereken önemli ayrıntılar olarak görünmektedir.
Otuz yıldır yaşanan çatışmaların ve ölümlerin durdurulması adına hayırlı bir sürece girdiğimiz bu dönemde böyle olayların vuku bulması bu milletin selametini düşünen bizleri kaygılandırmaktadır. Bu çerçevede halkımızın çocuklarının birbirine kırdırılması, ortak değerlerimizin böyle hoyratça kullanılması ve milli menfaatlerin dar grup menfaatlerine feda edilmesini nefretle kınıyor ve kamuoyunun ortak değerlerimiz etrafında kenetlenmesi gerektiğine inanıyoruz.
Nûbihar Eğitim ve Kültür Derneği
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.