Gazeteci-yazar Murat Yetkin, çarşamba günü Beyaz Saray'da gerçekleştirilen zirvede ABD Başkanı Donald Trump'ın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı överken, aynı zamanda diş gösterdiğini ifade etti.
"Trump o kadar saf mı?" diye soran Yetkin, Trump'ın Erdoğan'ın söz verdiği Sabah yazarı Hilal Kaplan'ı “Gazeteci misin, Türkiye’yi (devletine) mi çalışıyorsun?" diye 'terslemesinin' "İpliklerin pazara çıktığını gösteriyor olabileceğini" ifade etti.
Yetkin'in yazısının ilgili bölümü şöyle:
Trump da Erdoğan’ı övüyor ama bir yandan da dişini gösteriyor.
Örneğin Erdoğan’a “Serkan Gölge’yi bıraktığı için” teşekkür etmesi, Türkiye’de yargının Erdoğan’ın sözünden çıkmadığını ima etmesi anlamına gelmiyor mu?
Örneğin, Erdoğan Sabah’tan Hilal Kaplan’a söz verdiğinde “Sadece yandaşlar soru sorsun” (oradaki “friend” dost canlısı diye çevrilemez bence) diye laf çakması sizce neden? Kaplan Trump’a soru sorduğunda “Gazeteci misin, Türkiye’yi (devletine) mi çalışıyorsun. Kendi cumhurbaşkanına sor” diye terslemesi sizce artık bazı ipliklerin pazara çıktığını göstermiyor mu? Eğer tercüman korkup Trump’ın ne dediğini tercüme etmekten kaçındıysa o başka, ama aksi takdirde Erdoğan’ın bu sözü sineye çektiğini kabul etmemiz lazım.
Ha bir de Trump’la heyetlerarası yemeğe alınan MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Faruk Aksu’nun konumu var. Bir açıdan bakınca AK Parti’nin MHP’ye ne kadar bağımlı hale geldiği olarak da yorumlanabilir.
Siyasette her şeyin bir bedeli, bir karşılığı var.
Erdoğan geziye çıkarken zor zamanda yapılan bir gezi demişti. Zorluğun devam ettiğini, sorunların Türkiye lehine çözülmediğini ancak bir müddet daha beklemeye alındığını söylemek mümkün.
Yetkin'in "Erdoğan-Trump: Bilanço" başlıklı yazısının tamamına buradan ulaşabilirsiniz
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.