Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ’ın yeni anayasa çalışmalarının Mart ayı sonuna kadar bitmemesi halinde kendi tekliflerini Meclis gündemine getirip, referanduma götürmek için çalışacaklarını açıklaması muhalefetin tepkisine neden oldu. TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyeleri Erdoğan’ın sözlerini şöyle değerlendirdi:
‘Erdoğan sabote ediyor'
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart: Müzakerelerin yöntemiyle ilgili olarak ufak çaplı bir kriz yaşadık uzlaşma komisyonunda. AKP ’nin başkanlık önerisi sebebiyle yasama ve yürütme bölümünde, AKP genellikle müzakerelere katılmıyor, diğer 3 grup müzakere yapıyor. Bu çerçevede de kanunların görüşülmesinde ve parlamenter sistemin özünü teşkil eden denetim konularında, hep 3 muhalefet partisinin mutabakatıyla yeşil olarak maddeler çıktı. Bunu çok önemsiyoruz. Ortaya parlamenter sistemde mutabakatın sağlanacağına dair çok somut gelişmeler var. Bu AKP’yi rahatsız ediyor. AKP parlamenter sistem üzerine diğer partiler mutabık kaldıkça, başkanlık sistemi önerisinin daha da geçersiz ve dayanaksız hale geleceğini görüyor. AKP aslında toplumsal mutabakat, müzakere konusunda samimi değil. Başından beri bunu söylüyoruz. Bu son gelişmelerle de, Başbakan’ın söylemiyle de doğrulanmış durumdadır. Zaten başından beri bir mutabakatı kabullenmeye, içselleştirmeyen bir AKP kimliği var karşımızda. Bunun bir tezahürüdür. Bu sebeple bu gelişme çok şaşırtıcı değildir. Öte yandan Başbakan’ın TBMM adına görev yapan uzlaşma komisyonuna ömür biçmesi sakat bir demokrasi anlayışının da tezahürüdür. Komisyon TBMM adına görev yapmaktadır ve kendi gündemine hakimdir. Gündemin içeriğini ve takvimi tespit etmekte komisyonun yetki ve sorumluluğundadır. Başbakan’ın bu konuşmasıyla aslında komisyon çalışmaları birkez daha malesef torpillenmiştir, sabote edilmiştir.
'Talandan mal kaçırırcasına anayasa yapılmaz'
MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Öztürk: Bütün bunlar Anayasa değişim sürecinde ve sürecin başlamasından itibaren ne kadar samimi olduklarını, gerçekten millet için bir değişimin önemine değer verdiklerini ortaya koyuyor. Bunların demokrasiden falan anladıkları yok. Bütün inandıkları parmaklarının gücü. Demokrasiyi sadece sayılar rejiminden ibaret görüyorlar. Millete bir Anayasa yapma endişesi de taşımıyorlar. Bunlar kimlere hangi sözleri vermişlerse o sözleri yerine getirmek üzere orada ifade ettiklerini, Anayasal teminat altına almak istiyorlar. Bu konuşmaları bundan ibarettir. Talandan mal kaçırırcasına anayasa yapılmaz, anayasa üzerinde çalışılmaz. Siz sadece 12 Eylül paşaları, 5 kişilik komuta konseyi, 6 tane profesöre anayasa yaptırmıştı, ‘Siz de şimdi sayıyı arttırmışsınız, yine millete danışmadan yapıyorsunuz’ demesinler diye bu komisyon sürecine dahil olmuşlardı. Eğer 2011 seçimlerinde 367 ve üzerini bulsalardı buna da gerek duymayacaklardı. Bunların derdi anayasa değil. Bunlar bölücülerin arzu ve isteklerini yerine getirmek üzere uygun bir Anayasa değişikliği peşindeler. Bunun akabinde bir kişinin ihtiraslarını tatmin etmek için, onun hayallerini gerçekleştirmek için değişikliklerin peşindeler. Bunlarla hukuk zemininde konuşulacak birşey yok ama biz sonuna kadar düşüncelerimizi ortaya koyacağız. Milletin birliğine ve beraberliğine hizmet etmeyecek düşüncelerinin karşısında kendi düşüncelerimizi ileriye sürmeye devam edeceğiz.
'Yerel seçim hamlesi, nezaketsizlik'
BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan: Ak Parti’nin sürekli olarak takvim koyması komisyonun çalışmasını zorlaştırıyor. Şimdi biz Ocak ayının sonundayız. Başbakan Mart sonu demişse, 2 ay kaldı. Komisyonun bütün üyeleri biliyorlar ki bu işler Mart sonuna kadar bitmez. Eğer Başbakan Mart sonunda masadan kalkacaksa o zaman biz bu iki ayı niye geçirelim? 2 ay daha çalışacağız ama bitmeyecek ve yarı yolda Başbakan masadan kalkacak. O zaman bugün kalksın. Ne yapmak istiyorsa bugün ortaya koysun. Biz bunu defalarca tartıştık. En son Meclis Başkanı Cemil Çiçek bütün parti liderlerini ziyaret etti, Başbakan’a da gitti ve 1 ay 2 ay gibi sürelerin komisyonu zora soktuğunu söyledi. En azından Temmuz ayına kadar önü açık olan bir süre aldı. Başbakan’ın Mart sonuna çekmesi, demek ki, ‘Bu işleri beklemeyeceğim, ben bildiğimi yapıyorum’ anlamına geliyor. Bildiğini yapacaksan bugün yap, niye Mart’ın sonunu bekliyorsun. Milleti de boşu boşuna neden uğraştırıyorsun. Bugün kafanda neyse çık getir projeni, komisyonu da boşu boşuna uğraştırma. Zaten başkanlık sistemine kilitlenmiş durumda. Başkanlık sisteminin dışında bir konuyu da zaten doğru düzgün konuşmak istemiyor. Mart sonu tarih koyma komisyonu çalışamaz hale getirir. Çok tartışıldı bu konular. Çok tartışıldıktan sonra yine bu sürede ısrar etmesi ve tekrar dayatması sanırım yeni bir tartışma başlatır. Kendince bir zamanlama yapıyor Başbakan, yerel seçimlerden önce, geçmişte referandum ve mini anayasa paketinde yaptığı gibi bir hamle yapıp, öne almak istiyor. Bu kendisi açısından anlaşılabilir ama karşısındakileri de hiçbir şey anlamaz, bilmez durumuna düşürmek de yanlış bir şey.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.