Bu köşede dün yayınlanan yazının Muğlalı hadisesiyle ilgili bölümündeki tarih karışıklığına dikkat çekmiş kimi okurlar, haklılar.
Ayrıca konuyla ilgili daha çok ayrıntı isteyenler olmuş... Vesile olsun konuya devam edelim...
TBMM Tahkikat Komisyonun, 30 Nisan 1958 tarihli Muğlalı Paşa Olayı Raporu'nu (sadeleştirilmiş haliyle) bölüm bölüm birlikte okuyalım
"1943 senesi Temmuz ayında idari makamlar tarafından Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu'na göre gözaltına alınan 33 kişi daha sonra askeri makamlara teslim edilmişlerdir. Daha sonra da içlerinden bir kadın serbest bırakılmış ve geriye kalan 32 kişi Türk-İran hududundaki Çilli gediği olarak bilinen mıntıkaya götürülerek, üzerlerine piyade tüfekleri ve hafif makinalı tüfeklerle ateş edilmek suretiyle kurşuna dizilmişlerdir..."
Olayın nedenleri komisyonumuzca şöylece saptanmış bulunmaktadır:
1943 senesi öncelerinde, Türk-İran hududunda, ilk kışkırtmanın, hangi taraf uyruğundan geldiği açık olarak saptanamayan, talan ve yağma niteliğinde bazı hudut olayları cereyan etmektedir. Türk mahalli idare makamları İranlılar tarafından hudutlarımıza karşı girişilen bu olayları önleme iddiasıyla ve mümkün oldukça misilleme yapmak amacıyla, silahları jandarma teşkilatı tarafından verilmiş bir çete kurarak bu olaylara müdahalede bir sakınca görmemişlerdir...
Bu çeteler 1943 Temmuz'unda İran'a geçip bir aşiretin hayvanlarını çalarlar.
(aşiret reisi) Mehmedi Mısto mektup yazarak Özalp Kaymakamının şahsında Türkiye'ye başvuruyor. Diyor ki: "Gasbedilen hayvanlarımı bana iyilikle geri veriniz. Ben sizin dostunuzum. Ricamı kabul etmezseniz, ben hayvanlarımı aynı usulle geri alabilirim. Fakat bu takdirde Türk hükümetinin haysiyeti rencide olur buna sebebiyet vermeyiniz."
Mehmedi Mısto'nun bu başvurusu olumlu karşılık görmek şöyle dursun, bizim idareciler kendisiyle alay edip, 'gelip karını da koynundan alacağız' diye mektup yazıyorlar.
Bunun üzerine Mısto, 6 Temmuz 1943 tarihinde Iran içindeki diğer bazı aşiretlerin de yardımını temin ederek Türk hudutlarını aşıyor ve Özalp ilçe merkezinin 1,5 km. yakınındaki otlakta otlamakta olan Özalp halkına ait 406 baş hayvanı sürüp İran'a kaçırıyor. Olay Özalp'teki resmi makam sahiplerini telaşlandırıyor...
Bunlar Mehmedi Mısto'nun Türkiye'de böyle cüretkâr bir talan yapabilmesinden Türk vatandaşlarından da yardımcılar bulduğu kanaati ile harekete geçiyorlar...
40 kişiyi, Mehmedi Mısto'nun yatakları olarak yakalıyorlar...
Mahkeme, içlerinden yalnız beş kişiyi tutuklayarak Van Cumhuriyet Savcılığına gönderiyor. Geri kalan 35 kişi, haklarında tutuklamaya dahi yeter delil bulunmadığından, serbest bırakılıyorlar...
(Orgeneral) Mustafa Muğlalı 24 Temmuz 1943 günü Van'a ulaşıyor.
Toplantı yapılıyor.
25 Temmuz 1943 günü Vali Hamit Onat serbest bırakılan 35 kişinin yeniden tutuklanmalarını emrediyor..."
26 Temmuz 1943 günü (...) Muğlalı (...) Özalp'ten ayrılıyor..."
(Ve) şu emir Orgeneral Mustafa Muğlalı tarafından Yedinci Kolordu ve Van Mıntıka Komutanlıklarına gönderiliyor:
'VII. Kolordu K. Ve Van Mıntıka Komutanlığına
1. Özalp mıntıkasındaki teftişlerimde Özalp hudut mıntıkasını çok iyi tanıyan ve sık sık memleketimiz içlerinde çapulculuk yapan aşiretler hakkında çok iyi bilgi sahibi oldukları anlaşılan ilişik listede isimleri yazılı kişilerin çeşitli gruplar halinde, subay ve erlerin beraberliğinde hudut mıntıkasına götürülerek kendilerinden esaslı bilgi alınmasını ve İran hududunun gizli ve çapulcuların görünmeden gelmesine elverişli yol ve patikaların öğrenilmesini çok faydalı buluyorum...
2. Bu adamların her ne kadar görevi yerine getireceklerine söz vermelerine rağmen sözlerinden dönmeleri ve fırsat bulurlarsa kaçmaları her an olanaklı bulunduğundan müfrezelerin çok uyanık bulunmaları gereğinin müfreze komutanlığına bildirilmesini, şayet bu hale cüret edenler ve erlerin silahlarını almak amacıyla üzerlerine saldıranlar bulunduğu taktirde derhal silah kullanılmasının hiçbir zaman unutulmamasını önemle rica ederim...'
3.Ordu Müfettişi Orgeneral Mustafa Muğlalı..."
Ve 33 kişi kurşuna diziliyor...
Muğlalı adı hala Özalp'a meydan okuyor...
Ali Bayramoğlu - Yeni Şafak
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.