• BIST 9380.95
  • Altın 3962.51
  • Dolar 38.0589
  • Euro 43.1718
  • İstanbul 6 °C
  • Diyarbakır 12 °C
  • Ankara 1 °C
  • İzmir 13 °C
  • Berlin 14 °C

Mısır'daki Müslüman Kardeşler Hareketinin Kürtlere Bakışı

Mısır'daki Müslüman Kardeşler Hareketinin Kürtlere Bakışı
Mısır'da Darbe ile Yönetim'den Uzaklaştırılan Müslüamn Kardeşler Hareketi'nin (İhvan-ı Müslimin) Kürtlere Bakışı...

1945 yılında vuku bulan Barzani ayaklanması esnasında cemaatin kurucusu şehit Hasan el-Benna Irak hükümetine, Kürt sorununun silah ve baskı yoluyla değil; diyalog, eşitlik ve haksızlığın kaldırılması yoluyla çözülmesini isteyen bir telgraf mektubu göndermiştir.Telgrafta daha sonra Üstad el-Benna’nın “Kardeşleri olan Kürtler'e yönelik herhangi bir olumsuz duygu beslemediğini ve kıyamlarının / mücadelelerinin, emri bil-maruf ve nehyi anil-münker çerçevesinde gerçekleştiği” görüşüne yer verilir.

Mısır'da Darbe ile Yönetim'den Uzaklaştırılan Müslüman Kardeşler Hareketi(İhvan-ı Müsliminin) Kürtlere Bakışı:

Kürt meselesi zannedildiği gibi sadece Türkiye’de cereyan eden bir hadise değil aksine bir kelebeğin dört kanadı gibi dört ayrı coğrafyada (Türkiye, İran, Irak ve Suriye) tüm yakıcılığıyla uzun yıllardır mevcudiyetini devam ettiriyor. 

Mısır merkezli İhvan-ı Müslimin hareketi de bu yakıcı sorunla yüzleşmekten kaçınmamış, kurucusu şehit Hasan el-Benna’dan bugüne dek sorunla ilgili görüşlerini, çözüm önerilerini kamuoyuna sunmuş ve hatta somut adımlarını hayata geçirmeye çalışmıştır. 

İhvan hareketinin Kürt sorunuyla ilgili düşüncelerini ve somut yaklaşımlarını anlamamıza olanak sağlayan bir metin üzerinden konuya giriş yapmak istiyorum. İhvan-ı Müslimin’in resmi web sitesinde yayınlanan bu metin Hasan el-Benna, İhvan Heyetleri ve Genel Mürşid Muhammed Mehdi Akif’in Kürt sorunuyla alakalı görüşlerini ihtiva etmektedir. Aşağıya alacağımız ifadelerde tırnak içinde ve koyu olarak yazılan satırlar ilgili belgeden tercüme edilmiştir.

''1945 yılında vuku bulan Barzani ayaklanması esnasında cemaatin kurucusu şehit Hasan el-Benna Irak hükümetine, Kürt sorununun silah ve baskı yoluyla değil; diyalog, eşitlik ve haksızlığın kaldırılması yoluyla çözülmesini isteyen bir telgraf mektubu göndermiştir. Telgraf mektubu ihvan-ı Müslimin dergisinde yayınlanmış bulunmaktadır.”

Yollanan telgraf iki açıdan önemlidir. Birincisi, görüldüğü gibi telgraf Irak hükümetine ithafen yazılmıştır. Dolayısıyla Hasan el-Benna, Kürt sorununda şiddeti bir çözüm/tasfiye aracı olarak kullananın Irak hükümeti olduğunu belirtmiştir. Bu yaklaşım aslında Kürtler'in mazlumiyetine atıfta bulunmakta ve Hasan el-Benna’nın Kürt sorununda asıl problem kaynağı olarak iktidarları gördüğünü göstermektedir

İkinci husus ise cemaatin şiddet karşıtı genel duruşu Kürt meselesine de teşmil edilerek şiddetsizlik ortamı oluşturulmaya çalışılmış ve bu ortamın oluşturulması için gerekli önerilerde bulunulmuştur. Üstad Benna’ya göre Kürt meselesinde çözüm şiddet üzerinden değil diyalog ve adalet üzerinden işletilmelidir. Ele alınan bu husus şiddet yolu ile elde edilmiş kazanımlardan daha fazlasının diyalog ve eşitlik temelli bir çizginin izlenmesi halinde elde edileceği öngörüsünü de içermektedir.

Telgrafta daha sonra Üstad el-Benna’nın “Kardeşleri olan Kürtler'e yönelik herhangi bir olumsuz duygu beslemediğini ve kıyamlarının / mücadelelerinin, emri bil-maruf ve nehyi anil-münker çerçevesinde gerçekleştiği” görüşüne yer verilir.

İhvan-ı Müslimin’in Kürt meselesine yönelik bu yakın ilgisi Hasan el-Benna’nın şehadetinden sonra da devam etmiştir. 1960’ların ortalarına doğru İhvan liderlerinden oluşan bir heyet Molla Mustafa Barzani’yi ziyaret etmiştir. Bu ziyareti önemli kılan birkaç faktör vardır. Bunların başında ise Barzani ailesinin dinsel kökeniyle ilgili olarak ortaya atılan iddialara bir cevap teşkil etmesi gelmektedir. Bilindiği üzere kimi İslamcılar'ın da sahiplendiği bu iddialarda Barzani ailesi kripto Yahudi olarak kabul edilmektedir. Dolayısıyla İhvan liderlerinin Molla Mustafa Barzani ile yaptıkları bu görüşme ve görüşme sonunda Mustafa Barzani’nin söyledikleri bu iddiayı geçersiz kılmaya yetmektedir.

Görüşmeyi önemli kılan diğer faktör ise İhvan hareketinin bağımsız Kürdistan hakkındaki görüşlerinin deklare edilmesidir. İhvan heyeti bağımsız, ulusal bir Kürdistan hususunda rezerv koyucu bir pozisyondadır. Ümmetin düşünsel ve coğrafik bütünlüğüne vurgu yapan heyet, Molla Mustafa Barzani’ye açıkça bağımsızlıktan/bölünmeden yana olmadıklarını açıklarken aynı zamanda “Kürdistan’ın siyasi, dilsel, idari, kültürel haklarının elde edilmesinde ve Irak bütçesinden kendilerine uygun pay ayrılmasının gerçekleşmesinde” önemli bir rol oynamışlardır. 

Bağımsızlıkla ilgili bu görüşlerin aktarılmasından sonra kısmi bir mutabakatsızlık hali yaşanmış, fakat sonunda Molla Mustafa Barzani “bu buluşma esnasında İhvan’ın çalışmasını anlayışla karşılayıp onlara teşekkür etmiştir.

Daha sonraki dönemlerde ise meselenin teorik boyutlarının yanında İhvan hareketinin pratik adımları ön plana çıkmaya başlamıştır. Söz konusu belgede bu pratik adımlarla ilgili olarak şu satırlar ön plana çıkmaktadır: 

''İhvan heyetleri, Irak ve Körfez'de seneler boyunca devamlı dolaştılar. Son senelerde İhvan’ın bizzat veya başka vasıtalarla Kürdistan’a yaptığı kabarık insani yardımlar, onların teveccühünün doğruluğuna ve Kürt sorunu açısından onları kontrol eden olumlu ruhun doğruluğuna delildir. Onlar nice mescidi bina etmiş, nice yetimi beslemiş, nice hastalığın tedavisini yapmışlardır. Bu bir minnet değildir. Bilakis İhvan’ı harekete geçiren imanın hareket noktalarını bilmeyenlere bir bilgi vermedir.'' 

Tarihi açıdan İhvan hareketinin Kürt meselesine bakış açısı kaba hatlarıyla yukarıda aktardığımız seyirde devam etti. Bu noktada aklımıza başka bir soru takılıyor. Acaba günümüzde cemaatin Kürt meselesine bakış açısı hangi minval üzere yürüyor? Bu sorunun cevabına İhvan-ı Müslimin’in genel mürşidi Üstad Muhammed Mehdi Akif’in bir röportajında rastlıyoruz. Röportajda Akif aynen şunları söylüyor: 

''…Türkiye’yle temas kuruyorum ve diyorum ki: Ey kardeşim (Başbakan'a hitaben), siyonistlerin Müslümanları öldürdüğü yolla senin Kürtleri öldürmen caiz değildir. Bunlar (Kürtler) senin gibi Müslüman’dırlar. Gerçekte, ben İslami ve insani gerekliliğe Erdoğan gibi uyan bir insan bulamadım. Bu uyarıdan sonra onu (başbakanı) ‘savaşın Kürtler'in sorunlarını bitirmeyeceğini’ ifade ederken gördüm.'' 

Görüldüğü gibi 1945 yılında Hasan el-Benna’nın Irak hükümetinin Kürt meselesinde şiddet yanlısı tavrını eleştiren ve bunun yerine diyalog ve adalet temelli bir çözüm tavsiye eden çağrısı günümüzde de Üstad Akif tarafından aynı şekilde Türkiye Cumhuriyeti başbakanına yapılmaktadır. Üstad Akif’in Türkiye’de devletin Kürtlere yönelik şiddet yanlısı politikalarını “siyonist bir yöntem” olarak görmesi de kuşkusuz ki kayda değer bir vurgulamadır. Üstad Akif’in ifadelerinin açılım sürecinin başlamasında etkili olup olmadığını bilemiyoruz. Lakin başbakanın “kadın da olsa çocuk da olsa emniyet güçlerimiz gereğini yapar” şeklindeki militarist söyleminin Üstad Akif tarafından mahkûm edildiğini rahatlıkla ifade edebiliriz. 

İhvan hareketi bu görüşleriyle aslında Kürt meselesinde ne kadar ilerici bir yaklaşım içerisinde olduğunu da göstermiştir. İhvan’ın Kürt meselesine dair söylediklerinden Türkiyeli Müslümanlar'ın istifade edeceği birçok nokta vardır. Yukarıdaki iktibasların tabu haline getirilmiş bazı klişelerin tartışılması ve öğrenilmiş/öğretilmiş birtakım yanlışların tashih edilmesi noktasında referans alınabilecek hususlar içerdiğini düşünmek bir mübalağa olmaz her halde?

Arapçadan çeviriler: Dr. Mesut Bayar


(1) Üstad Muhammed Raşid: Dirasetün Şeriyyetün we siyasiyetün lil kadiyetil irakiyyeti (Irak Sorunu için Şeri ve Siyasi Dersler, 28.02.2003)
(2) İhvan-online

Bilal MEDENİ
Kaynak: Özgün Duruş

  • Yorumlar 21
  • Facebook Yorumları
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
    ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    • salih06 Temmuz 2013 Cumartesi 11:23dindarlar

      siz mısırdaki dindaları değil,türk dindarların kürtlere bakışını söyleyin, eğer kürtler mısırdada olsydı yine böylemi düşüneceklerdi.

      Yanıtla (0) (2)
    • m alı kılıç05 Temmuz 2013 Cuma 22:15inanalım

      şimdiye kadar kürlerle ilgili ihvan hareketının bir şey süylediğinı okumadık duymadık bugün birden ihvanın kürtleri ne kadar sevdiğini destek verdiğini ögrenmış buluniyoruz.ihvan bir senedir iktidar akp hükümetine kürtlerle ilgili hangi bir önerilerde bulunmuş.şimdi birde iktidar biz hiç bir şey duymadık ihvandan.bu açıklama bana hiçte gerçekçi gelmedi.ha şunuda süyliyeyim ihvan ister kürtlere destek versın ister vermesın ben mısırda yapılan askeri darmeye karşı çıkacağım demokrasiye inandığım için.biz demokrasiyi kimseyle pazarlık konusu yapmayiz.çünkü biz insanız.

      Yanıtla (2) (0)
    • guay05 Temmuz 2013 Cuma 23:47agumuslim

      ben kurtleri koruduklarina dair bir sey okumadim yalniz 1983 yilinda suriyede ayklanan ve katliam girisiminde bulunan agumuslimler alevilerle birlikte kurtlerde saldirmislardir,sonradan misira kacmislardir.

      Yanıtla (0) (2)
    • Mehemed06 Temmuz 2013 Cumartesi 01:51Zorlama bir Yazı ! işin aslı Başka

      Müslüman kardeşlerin (İhvan-ül Müslümin) ideologlarından Suriyeli Said Havva Halepçe katliamında bizzat Saddamı kutlamış, Kürtlerin katledilmesi yönünde fetva çıkarmıştır. Bilginize sunulur.

      Yanıtla (4) (3)
    • cibalibaba06 Temmuz 2013 Cumartesi 02:35inanalım mı?

      Dr. Mesut hocam zannedersem kendi inandığını bize de inandırma gibi bir teşebbüs içerisinde. Şuan Mısır'da meydana gelen ve kınanması gereken darbenin muhattabı olan İhvanı desteklememiz ayrı bir şey. Ayrıca sevgili hocamın kullandığı dil bile zaten İhvan'a uzaklığını ve yakınlığını ele veriyor. Ama ben burda en basidinde Suriye'deki ihvan'ın Suriye Kürtlerine bakış açısının böyle olmadığına düzinelerce örnek verebilirim.

      Ayrıca ne alaka. Yoksa Kürtlerin bu kadar bölünmüşlüğü yetmiyor bir de İhvancı olma gibi bir sevdaya kapılıp yeni bir cephe oluşturmalarını mı istiyorsunuz. Ne iş?

      Yanıtla (2) (1)
    • gundi06 Temmuz 2013 Cumartesi 06:06kürtlere masallar

      arabı,türkü,farsı iktidar paylaşım savaşı yaparken kürtlerin uyutulması için masallar...iktidarı kim alırsa alsın, kürtler için sonuç = namlular kürtlerin üzerine dönecek! kürtler kendilerini kollasın! kendinden olana kavuşsun!

      Yanıtla (1) (0)
    • YUSUF06 Temmuz 2013 Cumartesi 10:00KÜRTLER ÜZERİNDEN

      Bu yazı tamamen yanlı ve zorlama bir yazıdır ,iktidarda bulunun bu anlayışın roboski katliamı ile ilgili bir açıklaması var mı? Neden zorla birilerini getirip kürtlerle bağdaştırıp aklamaya çalışıyorsunuz anlamakta zorluk çekiyorum.

      Yanıtla (1) (1)
    • Qardash06 Temmuz 2013 Cumartesi 12:12Ihvan simdi ne dusununiyor o onemli

      Ihvanin fi tarihinde (yani gecmis zaminin birinde) Kurtlere lutf edip iyi gozle bakmis olmasi bize bir lutufmus gibi gostermenin bir anlami yok. Dunyanin bir corkulkesindekimuslumanlara zulumyapiliyor diye adam gonderdiler. Peki Barzaniye bir adam gondermisler mi? Barzaniya bir lira vermisler mi? Artikbos laflara degilfiiliyata bakiyoruz. Öldük ve uyandik!

      Yanıtla (0) (0)
    • Dema Can06 Temmuz 2013 Cumartesi 12:42Gerçekleri Çarpıtmak..

      İhvanı azıcık takip edenler dahi bilir ki ihvancılar Kürdistan hakkında en ufak bir düşünce ve empatiye sahip değillerdir. İhvan Kürdistan ve Kürdlerden özür dilemeyinceye kadar, dünyanın neresinde olursa olsun İhvana muhalefet etmek Kürdlerin boynunun borcudur. İnanmayanların Amed'deki ihvancıların Kürdistan'a olan kör bakışlarına bir göz atmaları yeterli olur.

      Yanıtla (1) (1)
    • bawer06 Temmuz 2013 Cumartesi 12:44em kengé jixwe bawerdıkın

      türkler,araplar,acemler müslüman oldukları günden beri islamı hep kendi devlerinin, milletlerinin bekası için kullanmışlardır. Kürtlerin sorunu devletsizlik sorunudur yazıda da görüleceği gibi ihvanın karşı çıktığıda budur. Bizlere bakış açıları barzaninin devlet fikrine karşı çıkışları onrın ve onlar gibi diğer gurupların bakışını net anlatıyor.
      Biz kardeşlik edebiyatını değil,haklarımızı istiyoruz.
      Artık onlara ve onlar gibilere değil kendimize inanmak zorundayız, gerisi boş laflardan ibaretti. şiyarbe dr.mesut
      Ayrıca kürtler sorun değil, sorun olan kürtlerin haklarını gasp edenlerdir.

      Yanıtla (1) (1)
    • bozo06 Temmuz 2013 Cumartesi 12:53efendi- üstad

      arkadaş kürtlere yeni efendi ve üstadlar kazandırma peşinde kürtlerin son efendilerinden fethullah efendi kürtlerin katli yönünde fetva vermişti bilmeme hatırlayan varmı

      Yanıtla (0) (0)
    • pîrdoda06 Temmuz 2013 Cumartesi 17:35ihwan u kurd

      gotineke kurdan heye: ''ker jî di caran nakevîte kurê!(eşek bile iki defa aynı bataklığa saplanmaz.) saddam idam edildiğinde yas ilan eden ihvanın filistindeki kolu hamas değil miydi? şimdi suriyede ihvan kürdlere hangi hakları tanımış. lütfen halkımıza karşı dürüst olalaım. darbeye karşı olmak ayrı ama ihvanı kürd dostu görmek çok ama çok ffarklı şeyler....

      Yanıtla (0) (0)
    • mıhame06 Temmuz 2013 Cumartesi 22:53Yeter Artık- Edi Bese

      Arkadaş ihvanı eleştireceğinize kürtlere destek noktasında çıkarcı Avrupa devletlerini eleştirin. Onlara ses etmeyin ama iş dindar bir kesim oldumu saldırın. İhvan siyonsit yöntem demiş bu laf manidar değil mi? Danimarkada 90da iptal edilmeyen kanal dünyanın bu özgürlük zamanında 3 kanalı iptal etmesini eleştirin. Siz başka projelerle ortaya çıkanlarlada karıştırmayın

      Yanıtla (2) (0)
    • ilhan4706 Temmuz 2013 Cumartesi 23:24mı acaba

      arkadaşlar bu yazıyı okumanızı tavsiye ediyorum:Müslüman Kardeşler ve İslami Kardeşlik- H. Ahmet Turhallı

      Yanıtla (0) (0)
    • serhat07 Temmuz 2013 Pazar 00:05Kürdün kürtten başka dostu yoktur.

      ihvanın geçmişini de biliyoruz geleceğini de. İhvan şimdiye kadar kürt sorununda neredeyid. 1950-60 yıllarda MISIR-IRAK arasında arap liderliğine oynanan bir süreçte ihvan kürt sorununu kullanarak ırakı baskılamaya çalıştı. Geçin bu ayakları kimin dost kimin duşman olduğunu biliyoruz. Rojavadaki Kürtlere süriye muhalifleri saldırtan destekleyenlerden biri de ihvan değilmiydi. Kürdün kürtten başka dostu yoktur.

      Yanıtla (1) (1)
    • ali can07 Temmuz 2013 Pazar 07:56yasasin ihvan

      Yasasin ummet kardesligi

      Yanıtla (1) (1)
    • mustafa07 Temmuz 2013 Pazar 08:50bozo ya

      neden hocaefendiye laf atıyorsun bende kürdüm benim kaldığım yerde kürt çocuklarının cahil kalmasını önleyen üniversitelere gitmesini sağlayan hocaefendinin açtığı okuma salonları dershaneler gençlik merkezleri sen şimdşiye kadar birsi okuyup üniversiteye gitsin diye ne yaptın yeter kulaklara hitap etmeyin biraz da gözlere hitap edin

      Yanıtla (0) (0)
    • cibalibaba07 Temmuz 2013 Pazar 15:32Ümmet mi? O da ne?

      Yüzyıllardır islam coğrafyasında içi doldurulamayan en kof ifadelerden biri. Aslında bu kofluk, içini dolduramayan müslümanların milliyetçilikle, meşrepçilik ve cemaatçilik ile kirlenmiş zihniyetlerinden kaynaklanmakta olduğu aşikar ya.



      Yıllarca Ümmet anlayışını savunan en radikal söyleme sahip islami cemaatler ve liderleri söz konusu Kürtler ve hakları olunca kem küm etmiyorlar mıydı?



      İslam ümmetinin birlik ve beraberliğini savunmamak mümkün müdür? Hayır



      Peki ümmetin birliği gibi farazi işlerle uğraşmak dört parçaya bölünmüş Kürtlerin birlikteliğine ne zaman ilaç oludu?

      Yanıtla (0) (0)
    • rojan07 Temmuz 2013 Pazar 22:05misirdan

      misirdayim ve ihvani muslimi dusurduler ama ihvani muslim kurtlere sunu soyluyor dernek acin ama yeni bir devlet acmayin. 200 u askin devlet var 200 kusur+1 devlet olmasini seriat karsiti goruyorlar. suudidede seriat var ama devlet seriati adamlar kurani alip oraya koymuslar uygulayan kim? gulen cemiyeti okullar aciyor ama asimilasyondan baska bisey degil. yalan tarihi bize sevdirmek disinda yaptiklari kahvalti gunlerini hic soylemeyeyim. onlarin seriati kahvalti gunleri ve turk dili edebiyati. dil olimpiyatlari olur VE osmanli geri doner. seriat sadece kullanilan bir SILAH!

      Yanıtla (1) (0)
    • Medya terazi08 Temmuz 2013 Pazartesi 01:09Ümmedin yetimleriyiz ya !

      Baxımsız Kurdistan dewledi Kurdlere nalazımdır diyen namislimanların Qardeşlixi de mislimanlıklarıda ancak okadar olur.ereb tırk we ecemlerin en dindarına sorun FİLİSTİN BAXIMSIZLIXINI can ruhuyla sawunacak.Kurdlerde sawunuyor-sawunuyoruz.Bide BAXIMSIZ KURDİSTAN 'i' sorun görün ümmed Qardeşliklerini hepsi yek axızla karşı çıkacak-çıkıyorlar.Bu dawranışları islamiyedin özüne ruhuna aykırı dır.Kurdlere de zulümdür.

      Yanıtla (0) (0)
    • Bilal Hüseyni08 Temmuz 2013 Pazartesi 08:36Saffınız belli olsun

      Değerli arkadaşlar yirmiye yakın yorum okudum. Çoğunuza katıldım fakat katılamadığım birkaç arkadaşda oldu. Öncelikle Mısırda olan insanlık dışı harekete hep beraber karşı çıkıp Mursi ve dava arkadaşlarına destek vermemiz lazım. Bunun yanında İhvan Kürtlere destek vermese dahi yine Kürtler statülerine kavuşacaklar. Bu sadece Müslümanlara karşı ve Müslümanları çekememelridir. Şunu anlamakta çekiyorum. F. Gülencileri anlamıyorum. Hele hele Kürtleri. Yahu olimpiyatlarınızın neresi dinle imanla alakası var. Milleti hep dinden sizin bu tavırlarınız soğuttu. Peygamber kaç kez Arap olimpiyatı yapmış.

      Yanıtla (1) (0)
Diğer Haberler
  • İlksel Yüzleşmeler11 Eylül 2018 Salı 00:36
  • Hewno Bêreng/Renksiz Rüya17 Nisan 2018 Salı 14:18
  • Sünni, Şii ve Kürt okulu18 Ağustos 2017 Cuma 10:44
  • 1925 Kürt Ulusal Özgürlük Hareketi ve Saîdê Kurdî01 Temmuz 2017 Cumartesi 14:28
  • Kurdistan ve Arap Dünyası; Geleceğe dair (I)13 Haziran 2017 Salı 12:05
  • Sıçrama Tahtası; Kürtler ve Ermeniler25 Nisan 2017 Salı 16:59
  • Furkan Vakfı üyelerine polis ‘müdahalesi’23 Nisan 2017 Pazar 12:06
  • Türkiye ve Kurdistan: Geleceğe Dair (3); MEDYA22 Nisan 2017 Cumartesi 14:11
  • İslam medeniyetinde birlik ve çeşitlilik04 Nisan 2017 Salı 14:43
  • Türkiye ve Kurdistan: Geleceğe Dair (2)01 Nisan 2017 Cumartesi 15:31
  • ÖNE ÇIKANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İlke Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0532 261 34 89