MHP programında yer alan 'MHP TSK'nın yıpratılmasına fırsat vermeyecek' maddesi, siyasi arenayı karıştırdı. CHP lideri Baykal'a göre TSK'ya karşı bir yıpratma harekatı mevcut, hatta 'arkasında hükümet var'. Ancak soru şu: Bu tespiti yapanların kendilerine görev ve sorumluluk çıkarması doğru mu değil mi?
Ankara Bürosu parlamento muhabirimiz Volkan Yanardağ'ın MHP'nin kurultay sonrasında yenilediği resmi parti programına 'TSK'nın saygınlığının korunacağı' yönünde ifadeler koyduğunu ilk kez duyuran atlatma haberi, son dönemin en önemli habercilik başarılarındandı. Çünkü bir siyasi partinin, o ülkenin ordusunun korunmasını resmi programına alması, demokrasilerde sık rastlanan bir olay değil.
Programına bu maddeyi koyan partinin MHP olması ise haberi özel kılan ikinci önemli unsurdu. Geleneksel olarak Türk siyasi yaşamında, ordunun görüşleri ile özdeşleştiği ileri sürülen siyasi parti hep CHP olmuştur. Hatta CHP'deki oy kaybının ana nedenini, militarist görüntü vermesine bağlayan yorumlar da dönem dönem yapılır.
KONJONKTÜRDEN ETKİLENMİŞLER
MHP'deki bu ilginç program değişikliğini ve ardında yatan nedenleri CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile konuştuk. Program değişikliğinin tamamen MHP'nin takdiri olduğunu ve kendisinin buna 'iyi' ya da 'kötü' demesinin uygun olmayacağını belirten Baykal sözlerini şöyle sürdürdü: 'Bizim programımızda böyle bir şey yok. Sanırım onlar da son konjonktürle ilgili değerlendirmelerinin etkisinde yapıyorlar. Türkiye'nin sorunlarıyla ilgili değerlendirmelerinin, teşhislerinin uzantısı olarak bir program hazırlıyorlar. Son zamanlarda TSK'ya karşı sistematik kampanya yürütüldüğü tespitini yaparak, bunun yanlış olduğunu söyleme gereği duyuyorlar. Her siyasi parti böyle bir değerlendirme yapabilir.'
SAHİP ÇIKILMASINDAN MEMNUNUZ
Tarihsel olarak ülke sorunlarına ilişkin temel prensiplerde TSK'nın görüşlerine daha yakın duran ve son dönemde kamuoyunu meşgul eden tartışmalarda TSK'nın yıpratılmasına karşı çıkan CHP acaba şimdi bu alanı
MHP'ye mi kaptırıyor?
Bu soruyu 'Bizim böyle bir telaşımız yok' diye yanıtlayan CHP lideri sözlerini şöyle sürdürdü: 'Önemli olan ülke sorunları karşısında herkesin doğru tavır takınması. Biz, herkesin doğru bir anlayış çerçevesinde Türk Silahlı Kuvvetleri'ne sahip çıkmasını memnuniyetle karşılarız. Hiç böyle bir telaşımız olmaz.'
NEDENİNİ ANLAMAK LAZIM
MHP programındaki değişiklik konusunda yorum yapmaktan kaçınan Baykal, bu çerçevede asıl vurgulamak istediği mesajı ise şöyle aktardı: 'Burada önemli olan, bir siyasi partiyi böyle bir noktaya sürükleyen gelişmelerin neler olduğunu anlamaktır. Bunun altında ne yatıyor, bu gelişmeler nasıl bir anlam, önem taşıyor. O konuların tartışılması lazım. Ben baktığım zaman şunu görüyorum: Türkiye'de son zamanlarda TSK'ya karşı bir kampanyanın götürülmekte olduğu tespitini yapanlar, anlaşılan buradan görev ve sorumluluk çıkarıyorlar. Önemli olan böyle bir tespit doğru mu değil mi? Asıl önemli olan bu.'
TSK'YA YAPILANLAR DOĞAL DEĞİL
Baykal'ın açıklamalarında yer alan soruyu yine kendisine yönelttik. Tespiti şu oldu: 'Biz o konuda kaygılarımızı Meclis grup konuşmalarımızda ve diğer her platformda ifade ediyoruz. TSK'ya karşı götürülen harekatın olağan, doğal karşılanması hiçbir şekilde söz konusu değil. Ben bunun arkasında hükümetin olduğunu, hatta bunun hükümetin sadece seyretmeyip yönlendirdiği bir hareket olduğunu düşünüyorum.'
MHP PROGRAMI TARTIŞILIYOR
CHP Sözcüsü Mustafa Özyürek: CHP konjonktürel gerekçelerle program değişikliği yapmaz. Siyasi partilerin teröre bulaşmadıkça kapatılamayabileceğini zaten öngörüyoruz. Sanıyorum MHP parti kapatmaya neden olanların cezalandırılmasını öngörüyor. MHP'nin bunu nasıl uygulayacağını göreceğiz. Diğer konuya gelince. Zaten hiç kimse, 'TSK'yı yıpratıyorum' diye yola çıkmıyor ki. Demokrasi, şeffaflık diyerek yıpratıyorlar. Bu durum da hukukumuzdaki eksiklikten kaynaklanmıyor. Mevcut iktidarın TSK'yı hasım gibi kabul etmesinden kaynaklanıyor. Bu da fiili bir durum. Program konusu değil. Bu iktidardan kurtulunduğu zaman konu da kendiliğinden çözülür. CHP'yi TSK'yı her koşulda savunan bir parti gibi gösteren çevreler vardır. Oysa biz TSK'ya dayanarak iktidar arayışında değiliz.
CHP Genel Sekreter Yardımcısı Algan Hacaloğlu: Günlük temayüller altında program değiştirilmez. Programlar bir nevi partilerin anayasalarıdır. MHP'nin neden böyle değişiklikler yaptığının değerlendirmesine girmem. Ama ne anlama geliyor? Siyasi partilerin kapatılması güncel bir konudur. Özü Anayasa'nın temelinin dışına çıkılmayla ilgilidir. Son dönemde birisi laiklik karşıtlığı, diğeri teröre bulaşmışlık kapsamında iki karar alındı. Ancak bunlar üst hukuk konusudur, parti programı konusu değildir. TSK kapsamında şunu diyebiliriz. Bize göre, 'Cumhuriyeti koruyorum' demek zaten hepsini kapsar. Parti programları ancak güvenlik konularını temel alır. Silahlı Kuvvetlerin korunması işi hukukun, Anayasanın işidir. Biz siyasi partiyiz. Ne silahlı kuvvetler himayeye muhtaçtır; ne CHP silahlı kuvvetlerin himayesine muhtaçtır.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz: MHP malumu ilan etmiş. Bunların hepsi 2001 yılındaki AK Parti programında kapsayıcı mahiyette yer aldı. Toptancı yaklaşımla kurumları karalamak doğru değil. Her kurum ve kuruluşun içinde yanlış yapan olabilir, önemli olan hata yapanları yargılamaktır. Parti kapatmaya gelince, MHP uluslararası kabul görmüş bir konuyu parti programına koymuş. TSK her zaman hassasiyet gösterilmesi gereken bir kurumumuzdur. Tüm partiler bu hassasiyeti gösterir ve göstermek zorundadır. Bizzat TSK'nın kendisi de bu hassasiyeti göstermektedir. Kozmik oda baskını gibi ifadeler doğru değildir. Orada devam eden bir yargı süreci var, yargıya kimse müdahale etmemelidir. Nitekim Genelkurmay yaptığı açıklamada, 'Hukuk dışı bir şey yoktur' dedi. Bence zemini kaydırmamak gerekir.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin danışmanı Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vedat Bilgin: TSK'yı yıpratmaya gerek içeriden gerek dışarıdan kimsenin hakkı yoktur. Yeni parti programı kasım ayında kabul edildi. Son dönemde yaşananların yeni programda ifade edilmiş olması MHP'nin sağlıklı bir öngörüsü olarak değerlendirilebilir. İçinde yaşadığımız çağı kavrayacak şekilde partilerin kendi ilkelerine bağlı kalarak sorunları ele alması gerekiyor. Parti programlarının yenilenmesi bu ihtiyaçtan kaynaklanıyor.
MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır: Hukukun içinde kalınarak her kurum yargı denetimine açıktır. Bunu siyaset malzemesi yaparsanız, kurumları yıpratırsınız. PKK ile mücadele eden kişileri, kurumları sistematik bir şekilde suçlayan, toplum nezdinde itibarsızlaştırmaya çalışan bir gayretin varlığı açık bir şekilde ortada. Bu endişelerimizi dikkate aldık. Ergenekon'u da kastederek söylüyorum, bu sürecin masum olduğunu söylemek mümkün değil.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Tunca Toskay: Yeni parti programımız, Türkiye'nin içinde bulunduğu durumun daha da kötüye gideceğine ilişkin öngörümüzü ortaya koyuyor. TSK en önemli kurumlarımızdan bir tanesidir. Günlük olayların içine çekilerek yıpratılması kuruma zarar veriyor. MHP gelenek olarak TSK'nın iç politikaya alet edilmemesi görüşünü savunmuş ve bunun gereğini de yapmıştır.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.