TBMM Genel Kurulunda, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ile BDP milletvekilleri arasında tartışma yaşandı. BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, '28 canını toğrağa veren aileden 8 kişiyi gözaltına alıyorsunuz bunun bir açıklaması var mı?' diye sordu.
Genel Kurulda, TOKİ'nin, kamuda eşit işe eşit ücret uygulamasını içeren 375 sayılı KHK kapsamından çıkarılmasını öngören kanun teklifi görüşülüyor.
BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, kürsüye gelerek Uludere'de meydana gelen olayda hayatını kaybedenlerin ismini saydı. Ölenlerden 28 kişinin aynı aileden olduğunu belirten Kaplan, şunları söyledi:
''İçişleri Bakanı'na soruyorum; gerçi Abbas yolcu diyorlar ama bu aynı aileden 8 kişi gözaltına alınmış. 28 canı toprağa veren aynı aileden 8 kişiyi gözaltına alıyorsunuz. Ne yapmak istiyorsunuz?
Bu yaptığınız Türkiye'yi karpuz gibi iki bölmektir. Sadece Türk-Kürt olarak değil, laik-antilaik, Alevi-Sünni, zengin-fakir olarak bölüyorsunuz.
Bu çocukların isimlerini rüyanıza girene kadar burada okuyacağım. Bu kürsüde kabusunuz olacağım. Onların resimlerini getireceğim.''
'Sana sabrediyorum'
Birinci maddenin üzerinde soruları yanıtlayan İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, şehitlerin ikinci yakınlarına da iş imkanı sağlanmasını ve gazilere yönelik iyileştirmeleri içeren çalışmaların Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığında yürütüldüğünü ve bu yasama dönemi bitmeden yasalaşabileceğini söyledi.
Kürsüye çıkıp öldürmekten, giderken vurmaktan, dururken tutuklamaktan, cümlelerini kurarken kandan, ölümden bahsetmeden duramayan; hayatı kan ve ölüm üzerine, düşüncesi kin, kan ve bölme üzerine inşa edilmiş milletvekillerinin bulunduğunu ifade eden Şahin, "Bu ülke o kadar özgür ki bu özgürlüklerden yaralanarak kanı, kini, ölümü kendine şiar edinmiş, diline pelesenk edinmiş, söylemekten yorulmayan ve utanmayan, gerçekleri saptıran ne derse tersi olan..." diye konuştu.
Bu sırada Kaplan'ın 35 kişinin ölümüyle ilgili laf atması üzerine Şahin, "35 kişinin ölümü bizi üzmüştür. 35 kişi bizim canımızdır" dedi.
Kaplan'ın laf atmaya devam etmesi üzerine Şahin, Kaplan'a yönelik, "Sus oradan, sus. Ben seni dinledim. Sen de dinle. Sana sabrediyorum ben. Hesap vermesi gereken sensin, senin gibiler" diye seslendi.
Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu Meclis sizi dinledi. Sizin iğrenç iftiralarınızı dinledi. İğrenç hareketlerinize tahammül ediyor bu millet bu devlet. Oradaki ölümü anlamak bölücü terör örgütünü iyi anlamak lazım. Oradaki ölümün bir adım ötesi bölücü terör örgütüdür, Kandil'dir. Kandil'de dili kanlı insanlar vardır. Kan vardır. Kandil'i bilmek, görmek lazım. Oradaki ölümü görmek için, o hayatını kaybeden insanlara kaçakçılık malını verenleri görmek lazım. Bölücü örgütü görmek lazım. Bölücü örgüt olmazsa bu memlekette ne kan olur ne ölüm olur.
Ben hesabı veriyorum. Çünkü, biz hesap üzerine kurulmuşuz. Benim mahkemem var. Senin ki gibi halk mahkemesi değil, uydurma mahkeme değil, insanlık dışı mahkeme değil. Benim mahkemem, savcım, müfettişim var. Şu anda çalışıyorlar. Bu kürsüye çıkıp ahlaksızca saldırmaktan başka özelliği olmayan birileri, bu özgürlüğü sonuna kadar kullanan birileri. Cenazeleri istismar eden, ölüm üzerinden istismar yaparak, üzerine örttüğün o bez parçasının hesabını ver bakalım bana."
Şahin'in sözlerinin ardından Kaplan, sataşma gerekçesiyle söz istedi. Tartışmaların devam etmesi üzerine TBMM Başkanvekili Mehmet Sağlam birleşime ara verdi.
Hasip Kaplan, Şahin'e tepki gösteren BDP Van Milletvekili Özdal Üçer'i de kolundan tutarak Genel Kurulun dışına çıkardı.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.