Mazlum-Der Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, hukuk sisteminde ‘suçlu çocuk yoktur, suça itilmiş çocuk vardır’ prensibinin yer aldığına dikkat çekerek, “güvenlik güçlerine taş atan 18 yaş altındaki çocukların herhangi bir örgütle ilişkilendirilerek yargılanamayacağını” söyledi.
Mazlum-Der Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, TBMM’ye sunulan yeni Terörle Mücadele Kanunu’na (TMK) ilişkin olarak yazılı basın açıklaması yaptı. Türkiye’nin, çocuk hakları alanında en kapsamlı sözleşme olan BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’yi imzaladığını ve 1995 yılında yürürlüğe koyduğunu belirten Ünsal, “Ayrıca, 2005’te Çocuk Koruma Kanunu çıkartılarak, hukuk sistemine ‘suçlu çocuk yoktur, suça sürüklenen çocuk vardır’ prensibi yerleştirmiştir. Ancak bu olumlu yasal düzenlemelere rağmen, 1991’de çıkan ve 2006 yılında özellikle çocuklara yönelik yeni kısıtlayıcı hükümler eklenen TMK nedeni ile sayıları on bine yaklaşan çocuk mağdur edilmiştir” dedi.
2006’da eklenen hükümler nedeniyle binlerce çocuğun örgütlerle ilişkilendirilmeye başlandığına dikkat çeken Ünsal, şöyle dedi:
“Bu kanun nedeniyle yasa dışı sol, sağ, etnik kimlik ve din referanslı örgütlerle ilişkilendirilmiş binlerce çocuk, terör suçlusu olarak itham edilen yetişkinlere özgü koşullarda gözaltına alınmış, sorgulanmış, yargılanmış, tutuklu veya hükümlü olarak hapsedilmişlerdir. Kamuoyunda ‘TMK Mağduru Çocuklar Sorunu’ veya ‘Taş Atan Çocuklar Sorunu’ olarak bilinen TMK’dan kaynaklı sorunlar 1991’den beri vardı. Ancak 2006 yılında yapılan değişiklikle bu sorun 16-18 yaş dilimindeki çocuklar için daha da ağırlaştırılmıştır.”
TBMM’ye sunulan yeni TMK tasarısının itham konusunda bir farklılık arz etmeyeceğini de ifade eden Ünsal, şu görüşlere yer verdi: “Bu sorun, nerede yaşarsa yaşasın, hangi dil, din veya etnik kimliğe sahip olursa olsun Türkiye’de yaşayan her çocuğu tehdit eden bir sorundur. Gerek ulusal ve gerekse de uluslararası mevzuat 18 yaşını bitirmemiş her bireyi çocuk kabul etmektedir. Çocuk ceza adalet sisteminin en temel ilkesi 'çocuğun üstün yararının korunması'dır. Gündemdeki tasarının yasalaşması halinde çocuklar Çocuk Mahkemeleri’nde yargılansalar bile ağır cezalar almaya devam edecekler, üç yıl veya daha kısa süreli ceza alacak çocuk sayısı çok az olduğundan büyük çoğunluk için erteleme gibi işlemler uygulanamayacaktır.
Bu nedenle; çocuk yargılama hukuku anlamında önemli olmakla birlikte öngörülen düzenlemeler yaşanmakta olan soruna dair yeterli çözüm üretilmesine imkan vermeyecektir. Anayasa’nın 37'nci maddesinde yer alan, 'Hiç kimse doğal mahkemeler dışında yargılanamaz' kuralına ve Anayasa’nın 141'inci maddesinde yer alan 'Küçüklerin yargılanması hakkında kanunla özel hükümler konulur' hükmü ve uluslararası sözleşmeler göz önünde bulundurularak, yapılacak yasal değişikliklerde, 'TMK Mağduru Çocuklar'ın sorunlarının tamamen giderilmesi sağlanmalıdır.”
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.