Z.E.: Komutanım uzaktan komutalı değil maalesef.
G.K.: Değil mi?
Z.E.: Değil komutanım. Uzaktan komutalı değil. Biliyorsunuz bunları korumak için ben burada sıkıntılı oldukları için kendim risk alarak geldim. Bizzat kendim yerleştirdim. Rütbelileri tek tek çağırdım, gösterdim. Bütün bölük komutanları birbirine devretsin dedim. Hep böyle tekmil verdiler, devrettik diye. Ama komutanım bu büyük bir olasılıkla bizim, yani sabah buraya gelmenizde yarar var komutanım.
G.K.: Kolordu komutanı gelecek sabah erken saatlerde, onunla beraber geleceğim.
Z.E.: Komutanım kolordu komutanımızla bu konuyu paylaşmanızda yarar var. Ben tamamen sorumluluğu almaya hazırım komutanım, onu bütün samimiyetimle söylüyorum...
G.K.: Hepimiz alırız, o konuda tereddüdümüz yok.
Z.E.: Komutanım benim niyet maksadımı biliyorsunuz. Ben bu çocukları koruyayım diye onları döşedim. Ama onlar demek ki bu hassasiyeti o kadar yırtınmama rağmen göstermemişler. Komutanımızla da bir paylaşırsanız komutanım ben sabahleyin sıkıntıda kalabilirim. Yani olduğu gibi paylaşmak durumunda kalabilirim. Sizi böyle sıkıntıya soktuğum için kahroluyorum.
G.K.: Yok yok hayır öyle bir şey, hiçbir sıkıntı yok, bak hiçbir sıkıntı yok. Hayır hayır hayır hiçbir sıkıntı yok. Biz aynen planladığımızı tekrar uygularız. Sen merak etme, hiç onda bir sıkıntı yok.
Z.E.: Yarından itibaren de harekatımızı uygulamak için hazırız komutanım, bunu da belirteyim. Yarın akşama kadar atarız üzerimizden bu sıkıntıyı. Ama bu sıkıntıdan dolayı ben kahroluyorum.
G.K.: Hiç önemli değil. Kahrolacak bir şey yok. Ben bir şey söyleyeyim. Biz elimizden geleni yapıyoruz. Burada hayatımızı ortaya koyup mücadele veriyoruz. Bu mücadelenin içerisinde birileri ufak tefek hata yapacaktır. Bunun bedeli belki ağır olacaktır.
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.