Önümüzdeki harita IŞİD ya da yeni ismiyle İD (İslam Devleti) güçlerinin neleri hesapladığını, atacağı bir sonraki adımda neyi amaçladığını gösteriyor. Musul’u alan IŞİD, Irak Kürdistanı sınırına paralel olarak kimi zaman Kürt bölgesini de içine alan bir şekilde kuzeye doğru yol alıyor. Bu hat üzerindeki Sincar/Şengal ve Zummar’ı hedef alması nedensiz değil. Bu iki kasabayı tamamen ele geçirebilirse kendi deyimleriyle ‘üçgene varacaklar‘. Sözü edilen üçgen ise Irak, Suriye ve Türkiye sınırlarının kesiştiği bölge.
Tek durdurmaya çalışanlar, Kürtler
Böyle bir durumda IŞİD durdurulmazsa, sadece Irak Kürt Bölgesi değil, Rojava’ya ama daha da önemlisi Türkiye’ye bir başka noktadan daha komşu olacak. Sincar/Şengal’de ilerleyen IŞİD’den kaçan binlerce kişinin, Türkmen, Ezidi ve Hristiyanların feryatları ortada.
Bu tekfirci/cihatçı unsurlar kendi dışındakilere hayat hakkı tanımıyor; Müslüman olmanız da önemli değil. Giderek yayılıyorlar; bu arada Irak ve Suriye’deki kavgada alan kapmak isteyen çeteciler ve geri plana itilen siyasi güçler de bu durumdan yararlanıyor.
Irak işgalinin ve Suriye’deki iç savaşın körüklenmesinin bir sonucu olarak yaşam alanı bulan, özellikle de Şam rejimini devirmek için her yolu mubah sayanların sessizliğinden yararlanan bu hareketi, Irak ve Suriye’de Kürtler durdurmaya çalışıyor. Irak Kürdistan Bölgesi IŞİD’i kendi sınırları dışında tutmaya çalışırken ciddi tehdit altında. Peşmerge güçleri direnemedikleri noktaları terk ediyor. Zira silah üstünlüğü IŞİD’de; örgüt ağır silahlara sahip.
Kürtler birlikte mücadele verebilir mi?
Irak Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesut Barzani’nin Sincar/Şengal bölgesine saldıran IŞİD’e karşı ‘peşmergeye saldırı emri‘ vermesi, Rojava’da savaşan YPG’nin bölgeye desteğe gitmesi ve KCK Yürütme Komitesi üyesi Murat Karayılan’ın “Şengal’e müdahale edeceğiz” açıklaması, şu haliyle Kürtlerin IŞİD’e karşı mücadele edeceklerini gösteriyor.
Ancak bu noktada KDP-KYB ile YPG-PKK’nın varoluşsal çelişkisi bir kez daha ortaya çıkıyor. Kürtler IŞİD’e karşı güç birliği yapacak mı, yoksa liderlik mücadelesi açısından askeri olarak zayıf kalmak uğruna, diğer grupların desteği ret mi edilecek?
Kürtler arasında henüz tam bir uzlaşma yok
Kürtler her halükarda, IŞİD’in durdurulmaması halinde bölgenin ve kendi geleceklerinin tehlikeye gireceğini biliyor. Irak Kürdistan yönetimiyle PKK’nın ‘ortak düşman‘a karşı henüz bir uzlaşmaya varmadığı anlaşılıyor. Fakat IŞİD tehdidinin bir varoluş savaşına yol açacağının farkına varılmazsa, kendi aralarındaki iktidar mücadelesinin ortaya çıkardığı güç bölünmesi Kürtler için dezavantaj yaratabilir.
Öte yandan, IŞİD tehdidi farklı bölgelerdeki Kürtler açısından birleştirici bir işlev görebilir. Zaten bölgede IŞİD’le mücadele eden tek güç neredeyse sadece Irak ve Suriye’deki Kürtler. Bu nedenle sadece bu konu çerçevesinde bile birlik olmaları çok önemli. Tüm bunların, Türkiye’de barış süreci ve dağdan inişlerin planlandığı bir döneme denk gelmesi de, durumu daha karmaşık hale getirmiş durumda.
Türkiye için sorular
Bu, işin askeri tarafı. İnsani yanıysa giderek daha vahim hale geliyor. IŞİD’den kaçan Türkmenler ve Ezidiler bir yandan katliam korkusu yaşıyor, diğer yandan dağlarda ayakta kalmaya çalışıyor.
Hasılı, Kürtler birleşik bir güçle IŞİD’i durdurabilirler. Sorulara gelince….
* Türkiye’nin durumu nasıl değerlendirdiği hala soru işareti…
* Suriye sınırında Türkiye’ye komşu olan IŞID, Türkiye-Suriye-Irak sınır üçgeninde de komşu olursa ne olacak?
* Türkiye için PKK/YPG mi, yoksa IŞİD mi daha yakın tehlike oluşturuyor?
* ‘Düşmanı düşmana kırdırıp’ ayakta kalanla mı politika oluşturulacak?
* Böylesi bir durum barış sürecini nasıl etkileyecek? İşin uzamasına yol açacak mı?
IŞİD’in Türkiye için tehlikesi ortada
Türkiye için yakın tehdit IŞİD’dir. Bu nedenle IŞİD’i küçümseyen harcıâlem ve düzensiz bir hareket olarak görüp, umursamayanları, daha ileri giderek ses çıkarmayanları, bir kez daha uyarmak gerekiyor. Bu hareket bir süre sonra türevlerini ortaya çıkarıp, Suriye ve Irak’tan sonra başka alanlarda da güçlenme potansiyeline sahip.
Üstelik IŞİD bizim de içinde yaşadığımız coğrafyada sadece silahlı olarak değil zihni, ideolojik olarak da giderek verimli bir arazi buluyor. (diken.com.tr)
Mete Çubukçu
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.