Anayasa Mahkemesi BDP’li yöneticilerin parti binalarına Kürtçe-Türkçe tabela astıkları için yargılanamayacağına karar verirken, İçişleri Bakanlığı Derik Belediyesinin bazı sokak ve caddelere verdiği Kürtçe isimlerde W, Q ve X harfleri bulunması nedeniyle inceleme başlattı. Anayasa Mahkemesi’nin kararı, BDP hakkında birçok dava açılmasına neden olan durumu ortadan kaldırırken, İçişleri Bakanlığı’nın BDP’li Belediyelerin Kürtçe tabelalarına tahammülsüzlüğü devam ediyor.
Anayasa Mahkemesi, BDP Van Özalp İlçe Başkanı Yakup Almaç’ın, geçen yıl parti ilçe binasındaki Türkçe tabelayı indirerek, Türkçe ve Kürtçe tabela asmasının ardından hakkında açılan ve davada, BDP’li yöneticilerin Kürtçe tabela asmaları nedeniyle cezalandırılamayacağına hükmetti. Birçok davaya konu olan bu durumu ortadan kaldıran Anayasa Mahkemesi’nin olumlu kararı memnuniyet yaratırken, İçişleri Bakanlığı Sur Belediyesi hakkında başlatılan incelemeden sonra, Derik Belediyesine de Kürtçe soruşturması açtı.
MAHKEMEDEN ÖNEMLİ KARAR
Anayasa Mahkemesi, iki dilli tabela uygulaması nedeniyle hakkında çok sayıda dava açılan BDP’li yöneticilerin hapse girmesini önleyecek bir karara imza attı. Yüksek mahkeme, siyasi parti faaliyetleri kapsamında “Türkçe dışında başka bir dil kullanılması” nedeniyle, parti yetkilileri hakkında dava açılmasının Anayasaya uygun olmadığına hükmetti. BDP Van Özalp İlçe Başkanı Yakup Almaç, geçen yıl parti ilçe binasının Kürtçe bir konuşma yaptıktan sonra Türkçe olan ilçe başkanlığı tabelasını indirerek, Türkçe ve Kürtçe ifadelerin yer aldığı iki dilli tabelayı astı. Savcılık, Almaç hakkında “2820 sayılı Kanun’un 81/1-c maddesi delaletiyle 117. maddesi uyarınca” cezalandırılması talebiyle dava açtı. Savcılık, Almaç’ın Siyasi Partiler Yasası kapsamında parti faaliyetlerinde “Türkçe dışında başka bir dil kullanılamaz ve hükmü ihlal edenler cezalandırılır” şeklindeki hükme aykırı davrandığı gerekçesiyle 6 aydan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Davaya bakan Özalp 1. Asliye Ceza Mahkemesi Siyasi Partiler Yasasının ‘Kanuna Aykırı Sair Davranışlar’ başlıklı maddesinde düzenlenen 117. maddenin Anayasaya aykırı olduğu iddiasıyla Anayasa Mahkemesine dava açtı.
YEREL MAHKEME CEZA İSTEDİ
Yerel mahkeme iptal başvurusunda yasada tanımlanan ve partiler için geçerli yasakların kişiler tarafından ihlal edilmesinin mümkün olmadığını belirterek “Buna rağmen genel bir ifadeyle suç kapsamına alınmıştır. Suç sayılan eylemler açık ve seçik olarak belirtilmemiştir. Böylece hukuki güvenlik ve belirlilik ilkelerine ve dolayısıyla suç ve cezada kanunilik ilkesine aykırı davranılmıştır” dedi.
KÜRTÇE TABELAYA DAVA AÇILAMAYACAK
Anayasa Mahkemesi de iptal istemini görüşerek karara bağladı. Yüksek Mahkeme Siyasi Partiler Yasası’nın 117. maddesinin oy çokluğuyla iptaline karar verdi. Anayasa Mahkemesi ayrıca ‘iptal hükmün Resmi Gazetede yayımlanmasından 6 ay sonra yürürlüğü girmesine’ hükmetti. Böylece siyasi parti faaliyetleri kapsamında özellikle parti binalarına Kürtçe veya bir başka dilde tabela asan parti yöneticilerinin cezalandırılması istemiyle dava açılmayacak.
Önceki gün yayınlanan kararın gerekçesinde iptal edilen düzenlemede siyasi partiler için yasaklanan faaliyetlerin hangi hallerde suç teşkil edileceğinin gerçek kişiler açısından yeterli açıklıkta olmadığını belirterek, “Esasen siyasi partiler için birçok yasak öngören (Siyasi Partiler Yasası) 4. kısımdaki maddelerde yer alan fiillerin hangi hallerde suç teşkil edeceğinin gerçek kişilerce yeterli açıklıkta öngörülebilir oldukları söylenemez. Çünkü doğrudan siyasi parti tüzel kişiliğini muhatap alan bu yasaklar, itiraz konusu kuralla, kişiler hakkında yaptırım öngören düzenlemelere dönüştürülmüştür. Bu yapılırken anılan kısımda sayılan fiillerin ağırlıklarıyla bunları işleyenlerin siyasi partideki sıfat ve konumları da dikkate alınmamıştır” denildi.
BDP’li yöneticiler iki dilli yaşam projesi kapsamında, özellikle parti binalarındaki Türkçe tabelaları Türkçe ve Kürtçe yazılı tabelalarla değiştirmişlerdi. Bu uygulama nedeniyle çok sayıda parti yöneticisi hakkında dava açılmıştı.
Q, W, X YASAK!
Ancak Anayasa Mahkemesinin kararı olumlu bir gelişmeyken, İçişleri Bakanlığının Kürtçe tahammülsüzlüğü sürüyor. Sur Belediyesinin kent girişine astığı Kürtçe, Türkçe ve Ermenice ‘Şehrimize hoş geldiniz’ yazılı tabela hakkında geçtiğimiz günlerde inceleme başlatan İçişleri Bakanlığı şimdi de Derik Belediyesinin 2010 ve 2011 tarihlerinde bazı cadde ve sokaklara verdiği Kürtçe isimlerde W, Q ve X harfleri bulunduğu gerekçesiyle belediye meclis üyeleri hakkında ön inceleme başlattı. Derik Belediye Meclisi, 2010 ve 2011 tarihleri arasında ilçede bulunan 32 cadde ve 170 sokağın isimlerini oy birliğiyle değiştirdi. ‘Kenti kimliğiyle buluşturuyoruz’ sloganıyla yapılan çalışmalarda Anafartalar, Cebeci, Ziya Gökalp ve Yavuz Sultan Selim gibi cadde isimleri değiştirilerek yerine Welat, Xab, Rîya Qoserê ve Xelat gibi halkın yıllardır kullandığı isimler verildi. İsim değişikliğinden sonra cadde ve sokaklara üzerinde yeni isimlerin bulunduğu tabelalar yerleştirildi.
İçişleri Bakanlığı, 2010 ile 2011 yılları arasında belediyenin Kürtçe isim verdiği cadde ve sokaklara ilişkin tüm meclis üyelerine gönderdiği resmi yazıda şu ifadelere yer verdi; “Derik ilçesinde bulunan cadde ve sokak isimlerinin Türkçe alfabede yer almayan X, Q ve W harfleri kullanılmak suretiyle değiştirilerek, cadde ve sokaklara Kürtçe isimler verildiği, alınan meclis kararlarının mülki idare amirinin onayı olmadan veya onayına aykırı olarak uygulamaya konulduğu, bu suretle Belediye Kanunu’nun 81. maddesi ile 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun hükümlerine muhalefet edildiği, söz konusu kararlarda olumlu oyunuz bulunduğu gerekçesiyle hakkınızda ön inceleme başlatılmıştır.”
‘İKİ DİLLİ YAŞAMA DEVAM’
Bakanlığın kararına tepki gösteren Derik Belediye Başkan Vekili Doğan Özbahçeci, “TRT 6, üniversitelerde açılan Kürtçe bölümü ve Kürtçe seçmeli derslerle Kürtçenin önündeki engelleri kaldırdığını söyleyen bu iktidar ikiyüzlüdür. Bu iktidarın Kürtçeye tanıdığı özgürlük sınırları Türkçe alfabedeki 29 harfle sınırlıdır. Bu sınırların içinde W, X ve Q harfleri bulunmamaktadır. Bu kararı şiddetle kınıyoruz. Belediyemizde iki yıldan bu yana yürütmüş olduğumuz iki dilli yaşam projesi kapsamında çalışmalarımızı Kürtçe ve Türkçe yürütmeye devam edeceğiz” dedi. (evrensel)
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.